Kİ 3.BÖLÜM

10.7K 581 132
                                    

Tanışma,Tanıştırma."
Multi: Çağan💙

Yıldızı okşayarak başlayın:*
Yorumlar da buluşakk
 

 

 Zil çaldığında pozisyonumuz tam olarak böyleydi, Ben bu kez efonun omuzlarındaydım.Alp ise gülerek bize bakıyordu. Poyraz ve çağan ise yere oturmuştu. Yenilmenin verdiği haz ile yere iki seksen serilmişlerdi. Çünkü galibiyet bizimdi, her zaman ki gibi.Tabiki biz alplerle yenmiştik ve efoda bize yardım etmişti, söz de hakemdi.

Nasıl olduğunu anlamadan tam tamına 5 tane basket atmıştı. Oyunun yarısında dahil olmak istedi ve biz nasıl oldı anlamadık efo puanları hanemize yazdırdı. Poyraz ve çağan soruğun da ise daha yakın geldigini söylemişti Ve her seferinde kendi baket yerini unutuyordu. Hepsinin yüzü bana dönerken gülen yüzümü gördüklerin de onların da yüzü gülmüştü, herşeyi benim için yaptıklarının farkındaydım ve onlara minnetardım.Çağan bana bakıp "Sen yeter ki gül biz senin için hep yeniliriz, bebeğim." dediğinde ona öpücük gönderdim.Biz böyle konuşurken zaten zil çaldığı için herkes bahçeye inmişti.

Az sonra hepimiz yerdeki çimlere oturmuştuk. Kendi halimiz de sohbet edip, erkeklerin efoyu haşlamasını dinlerken az sonra kafamızın üstünde gölgeler belirilmişti. Kafamı kaldırıp baktım.Motoruma biricik aşkıma çarpan kız ve yandaşları, sinir tüm vucütüm da yayılırken ben onu takmadan önümde dönüp efoyla sohbetime devam ettim. Herkesin gözü bizdeydi yine ve yeniden odak noktası olabilmuştuk. Ben onu takmadığım için sinirlenmiş olmalıyfı. Sinir dolu sesiyle," Biz sizi tanıdık süper 5'li. Sonrada dediki onlarda bizi tanısın. Sonuçta tanışma karşılıklı yapılır. " uzun soluklu konuşmasından sonra bir süre ona baktıktan sonra birşey demeyerek önüme döndüm. Onu her zaman ki halim gibi umursamayıp poyraza dönmüştüm, " Şu gölgeleri bile fazlalık olan şeyler ne için gelmiş tam anlmadım da." dediğimde bizimkiler gülerken benim vurduğum kızın yanındaki kumral kız, "Tabi olmayan aklınla nasıl anlayacaksın tatlım?" diye ağzını yayarak konuşunca yalancılıkla gülüp "Bi yerde okumuştum.İnsanlar kendi kusurun veya başka birşeyini kapatmak isteyince suçu karşısındakine attıp onuda kendi gibi sanarmış," kaşlarını çatmış ne dediğimi anlamaya çalışıyordu ama surat ifadesinden anlamadığını belliydi. Şaşırmayıp yalancı bir gülümseme gönderdim tekrar ona.  Tekrar devam ettim,

 "Diyeceğim o ki beni kendinle karıştırma tatlım." tatlım kelimesine baskı yapmıştım. Bizimkiler sırıttı. Yanlarındaki esmer olan çocuk,
"Bana bak kızım ayağını denk al . Bu havaların bana sökmez. " kızım kelimesini bastıra bastıra söylemesi yüzümü buruşturmamı sağlarken cevabını en güzel şekilde alp vermişti.

Alpte onun gibi " Bana bak oğlum asıl sen ayağını denk al. Senin o erkekliğin daha aseli tehtit edecek seviyeye ulaşmadı." Sinirle derin bir nefes alıp etrafta ki bakışları takmadan devam etti." Ne o senin kızın, ne de sen onu tehdit edebilirsin.O ayağını denk al yoksa ben denk getirmesini bilirim. " dediğin de çocuk sinirli gözlerle bir kaç dakika ona bakıp arkasını dönünce efo sesli bi şekilde,"En çokta neye gülüyorum biliyor musunuz? Daha çakmak bile yakamayan çocuk gelmiş bizi yakmakla tehdit ediyor, yazık kafana be," dediğinde biz sırıttırken okul kahkahalarla gülmeye başlamıştı, sarı kız efoyu baştan aşağı süzdükten sonra arkasını dönüp ağır ağır yürümeye başladı. Efo tekrar,"Utanmadan o mor suratıyla gözümün içine içine bakıyor. Tırstım be, karabasan görse yerini teslim eder." okul tekrar kahkaha atarken efo dönüp bana göz kırpmıştı. Onlar gidince bizimkilere dönüp " Hadi gidelim allah bilir ders hangi takığındır? " dediğimde hepsi kafa salladı . Zaten zil çaldığı için bizde sınıfa yürümeye başlamıştık.

Kızımız İçinWhere stories live. Discover now