kafese kapatılmış güvercinin acı dolu çığlıklarındaki prangalar

153 31 111
                                    


Okurken oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Emeğe saygı açısından.

"Leonard'la beni ne şekilde gördüğünü bilmiyorum ama beni de anlamalısın, kardeşim. Bu esaretten kurtulmak için çırpındığım günlerde, kafese kapatılmış güvercinden farksızım ben. Leo hayatıma girdiğinden beri, ilk defa nefes alabildiğimi hissediyorum. Bu sefer nefesimi çalmalarına izin vermeyeceğim, yalvarırım sen de anneme bir şey söyleme; yoksa onu öldürür."

Hissettiğim duygu karmaşıklığı beni ele geçiriyordu. Bu duygu karmaşıklığında ağır basan şey, çaresizlikti. Alvina'nın, Leo'yu sevdiğim için beni anlamasını beklemiyor, sadece nefesimi çalmalarına izin vermemesini sağlamak için sırrımı güvende tutmasını istiyordum.

"Üzgünüm," dediğinde ağlamaya başlamıştım.

Ona karşı dil dökmelerim, kumarın başarısızlığıyla sonuçlanmış; ben yine yenilmiştim bu hayata. İkinci bir darbe daha indiğinde yanında oturduğum yatağın kenarından tekmeleyerek düşürmüştü beni.

Alvina'nın hiçbir zaman bana ihanet edeceğini düşünmediğim içindi belki de asıl beklemediğim şey.

"Bu cehennemde bana güvenen bir tek sen vardın. Sır sakladığın zaman benim için öldün. Ne değişti, ha? Bir adam hayatına girdi ve nefes almanı sağladı, öyle mi? Ben neyim peki söylesene, abla! Bir çöp mü? Senin hayatında nasıl bir değere sahibim? Şu an susuyorsun çünkü bu sessizliğin her şeyi tokat gibi yüzüme çarpıyor! Senin gözünde hiçbir zaman değerim olmadı değil mi? Birisine güvenmeyen bir insanın hayatında sır hariç her şey gizli bir kutu gibidir, o kutuyu anahtarla açabilecek kişi de o kişinin kendisidir. Ben o kutuyu artık açmak istemiyorum, abla. derdimi seninle paylaştığım günlere lanet ettirdiğin için teşekkür ederim gerçekten! Bundan sonra benim için yoksun, yokuz. Öldürdün bizi."

Düşerken kafa üstü yere çakılmıştım ve canımı yakan şey kafa üstü düşüşüm değil, kardeşimi gerçek anlamda kaybetmiş oluşumdu.

"Hayır!" dedim yüksek sesle bağırarak. "Ben sadece bir adamı çok sevdim, bu şatoda kapana kısıldığımı bile bile sevdim. Gece gibi saçlarının karanlığında boğulduğumu görerek sevdim onu. Tek suçum sevmekti benim. Okyanus gözlerinde kayboldum ben sadece, kiraz dudaklarının kırmızılığında büyülenerek. Ama sen beni anlamazsın değil mi? Anlayamazsın. Biliyorum, senden onu deliler gibi sevdiğimi sakladım ama neden sakladım hiç düşündün mü Alvina? Çünkü sen aşık olmanın ne demek olduğunu hissetmedin, sadece hissedenin anlayabildiğini; bildiğin halde. Şu an bana bu kadar öfkelenmenin sebebi de bu değil mi? Çünkü sen, sadece ablan tarafından sevilmenin nasıl bir his olduğunu tattın, başka bir adam tarafından sevilmenin nasıl bir his olduğunu bilmeden beni yargılıyorsun. Ben değil; senin bu çirkin önyargıların bizi bitirdi! Asla kabul etmeyeceğim bunu! Ben... Bizi öldürmedim!"

Yüzüme inen darbenin şiddetiyle yüzüm sola savrulurken dizlerim beni taşımayacak hâle geldiğinden dizlerimin üzerine çökmüştüm. "Yalvarırım... Onun ölmesine izin verme."

Gözlerine baktım, ağlamaktan sulanmış gözlerine. Bir umut bekledim, belki söylemekten vazgeçer diye. Gözlerinin parıltısı gittikçe sönerken ayaklarının altından usulca çekti beni.

Aydınlık gördüğümü sandığım yıllarda, meğer insanlar hayatımı ele geçirmek için beni her defasında öldürmek yerine; özgürlüğümü ele geçiriyormuş, tıpkı bir katilin son kurbanını seçerken bu işi titizlikle yapması gibi.

Masumdum, çocuktum ve ben büyüdüğümde yaşlandım. Gençlik yıllarımdan vurdular beni, bir daha yaşayamadım. Ben bunu doğduğum an bile fark edemeyecek kadar dalgındım.

Şimdi her şey daha da karmaşık bir hâle gelmişti ve annem bağırışlarımız yüzünden odaya girip; ne bu bağrışmalar saygılı olun birbirinize dediğinde, Leo ve ben için her şey çok geç olmuştu.

Biz geç kalmıştık sevdiğim, birbirimize.



*

Bundan sonraki bölüm baya gizemli olacak, yok artık bile diyebilirsiniz; o derece şaşıracağınıza garanti veriyorum.

Bölümü nasıl buldunuz?

Alvina hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sence kim haklı, kim haksız? Düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın lütfen.

kâhyanın hizmetkârı bir prensesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin