12: Animeler mi?

54 32 21
                                    


"Ne yani bu yaşınızda çocuk gibi çizgi filmlerden mi bahsediyorsunuz? Siz hanımefendi asla benim herkes tarafından izlenen sanat eserlerime, yani dizilerime konu bulabileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Hah! Belki de çocuk kitapları basmalısınız."

"Bekleyin bayım. Eğer bana açıklama fırsatını verme inceliğinde bulunursanız size açıklamak isterim. Tabii ki bu inceliği sizden beklemem ikimizi de hayal kırıklığına uğratır o yüzden konuşmaya başlıyorum çünkü siz beni eleştirirken bana sormadınız değil mi?

Çizgi film diye adlandırdıklarınız sadece çizgi film değil, onlar japon mangakalar tarafından önce 'Manga' denilen çizgi romanları basılan, sonrasında animasyonlaştırılmış filmler, yani 'Anime'lerdir. Öyle güzel konuları ve karakterleri vardır ki... şimdi size bunu kanıtlaycağım.

Giyu Tomioka, ablası bir iblis tarafından katledildiğinde kimsesi olmadığı için bir kılıç ustasının yanında eğitim görmeye başlayan, ve kendisi gibi eğitim gören Sabito ile dostluk kuran, bir iblis avcısı olmak için geçmek zorunda olduğu sınavda kendisi dışında kimsenin zarar görmemesi için neredeyse sınav alanındaki tüm iblisleri tek başına öldüren fakat birinin üstesinden gelemeyince ölen Sabito'nun hatırasını yaşatmak için onun kimonosunun (Japonya'nın geleneksel kıyafeti) yarısını kendi, yani ablasının eski kimonosuna dikecek fedakarlıkta birisi. Kendisi sınavı başarıyla geçtiğinde alanının en iyi kılıç ustası olmadan önce ve olduktan sonra sürekli neden ben değil de o ölmek zorunda kaldı diye düşünen ve en iyi olmayı asla kendine yakıştıramayan birisi. Bir daha asla dostu olmayan...

Nao Tomori, liseli bir kız olmasına rağmen koca adamlarla dövüşse onları yere serebilecek kadar çevik ve zeki. Sevdiği Yuu görevi nedeniyle tüm dünyayı dolaşıp tüm güçleri kendisine toplaması gerektiğinde sabırla onu bekledi. Yuu binlerce gücü kendinde topladığında ve halsiz düşüp hafızasını kaybettiğinde bile onu sevmeye devam etti. Söyleyin Bayım, böyle birine daha önce dizilerinizde yer verdiniz mi?

Isaac Foster, çocukluğundan beri insanları öldüren bir seri katil, Rachel'i ilk gördüğünde onu yüzünde acı çeken bir gülümseme olmadığı için öldürmediğini söyledi. Rachel'a onu tıkılı kaldıkları binadan çıkınca öldüreceğine yemin etmiş olsa da, onu o cehennemden çıkarmak için her şeyi yaptı, çıkıştaki polisler tarafından tutuklandı ve idam cezasına çarptırıldı. Eğer izlemiş olsaydınız kurgunun ne kadar mükemmel olduğunu görecektiniz. O öldükten sonra Rachel'i öldürmeye gelenin ruhu olduğunu, ya da onun insan olmasına rağmen ölüm meleği olduğunu söyleyenler var. Kim bilir belki bu yüzden ismi 'Angel of Death'dir.

Ban, ölümsüz Ban, onun hakkında aslında söyleyebileceğim tonlarca şey var ama ben sadece ölümsüz hayatı boyunca Eleina'nın ölümünü iki kez görmesi ve ölümsüzlüğünden onun için vazgeçtiğini söyleyeceğim. Ayrıca yine ölümsüz olan Meliodas'ın Elizabeth'in ölümünü yüzlerce kez kendi gözleri önünde gördüğünü söylemeden geçemeyeceğim.

Oreki Houtaraou, 'Yapılması gerekmiyorsa yapma, yapılması gerekiyorsa en hızlı şekilde yap.' cümlesini kendine felsefe edinmiş enerji tasarrufu yapan bir öğrenci, sırf saf bir kız ve onun bitmeyen merakı için her sorusuna Holmes'le yarışabilecek cevaplar buldu.

Koskoca Yılan Hashirası cani ve acımasız ataları yüzünden kendini asla Sevgi Hashirasına layık görmedi.

Bishamon'un fiziksel gücü en yetenekli savaşçıyla kıyaslanamaz. Fakat o kendisine bağlı insanların duygularıyla baş edebildiği savaş tanrıçası oldu.

Kaori isimli kemik iliği hastalığı olan kemanist bir genç kız, ölmek isteyen Kousei'ye yaşatmayı öğretti. Çocuk ölmek üzere olan birinden yaşamayı öğrendi, kız yaşamayı öğrettikten sonra öldü.

Üstün zekalı çocukların olduğu kamptan üretilen atom bombasıyla iki genç kaçtı. Zekalarıyla ve ellerindeki bomba malzemeleriyle tüm Japonya'yı havaya uçurabilecekken yaptıkları hiç bir saldırıda insanları öldürmediler. Son planları olan atom bombasını atmosfer dışında patlatmaya kadar. Böylece sadece ülkenin elektriği kesilecek, bu dev felaketten herkesi kurtaracaklardı. Evet.. plan başarılı oldu. Ama ne garip bombayı çalarak suç işledikleri için birisinin kalbine ateş edildi, öteki ise aynı dakikada hayatını kaybetti.

Çünkü bayım çizgi film dedikleriniz sizin yapış yapış aşk hikayelerinizden, saçma yaz dizilerinizden daha gerçek, daha kalpten benim için. Çünkü benim gördüğüm dünyada hepsi sıradan dizilerin kat kat üstündeler."

.

.

Bu bölümden sonra kendimi elektrikli süpürgenin ucu iki dolabın arasına tam sığdığı an hissettiğim gibi hissediyorum. Tasasız ve rahatlamış. 

Balıklar Ağlamaz! [tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin