1 : BALIKLAR AĞLAMAZ!

332 68 201
                                    


Balıklar...

Suda yüzen unutkan, zayıf ve aptal omurgalılar...

Ya da insanlar onları böyle adlandırır.

Ya gerçek çok başkaysa? Ya onların gözünde biz unutkan, zayıf ve aptal omurgalılarsak?

----

Balıkaları ya evde akvaryumda, ya denizlerde ya da balıkçılarda görürüz.

Akvaryumdakilerden bahsedelim;

Yine güneş doğup, etrafı net gördüğünde, aynı garip yerdeydi. Her seferinde bu arkası görünen ama bir türlü geçilemeyen yerde.

Hergün onu garip şeylerle besliyorlar, sanki komikmiş gibi lakap takıyorlar, yalnız başına burada bırakıyorlardı.

Bazen suyunu değiştiriyorlar ve sanki onu mutlu etmiş gibi vicdanlarını rahatlatıyorlardı.

Ama o mutlu değildi. Her gün aynı yerde dönüp durmaktan, birilerine bağlı yaşamaktan sıkılmıştı çok.

Okyanustakilere, denizdekilere özeniyordu. Satıldığı yere çok küçükken getirilmişti. Ama doğduğu yeri çok az hatırlıyordu.

Ailesini hatırlıyordu. Yaşadığı kayalığı...

Kendisine anlatılan masalları hatırlıyordu, iki balığın masalını. Evet bunu çok iyi hatırlıyordu;

Dünyaya gelmeden önce iki balık kuyruklarından bitişik yaratılır. Böyle asla yüzemeyeceklerini anladıklarında kuyruklarını koparırlar ve derin sulara karışırlar. Zihinlerinde her zaman ayrıldıkları kişileri tutarlar. Bu yüzden düzgün düşünüp karar veremezler. Afallarlar.

Belki de insanlar bu yüzden balıkları unutkan düşünürler.

İşte yine geliyordu elindeki yem kabıyla. Hayatında her gün gördüğü tek balık, paketin üstündeki balıktı.

Donakaldı, yaşadıklarını düşündü. Hak etmiş miydi?

O kimseye zararı olmayan bir hayvandı ve şu an içinde dönüp durduğu şey sıcaktan kavruluyordu. Belki kendini evde gibi hissetmesi için çeşitli resimler asmışlardı ve plastik maketler koymuşlardı, ama işe yaramıyordu. Daha kötü özlemi hissetmesine yol açıyordu.

Geldiği yeri daha çok özlüyordu, burası çok yabancıydı.

İnsanlara güvenmiyordu bu yüzden gece gözleri açık uyuyordu.

Adam ona baktı, anlamıyordu. Onun orda nasıl hissettiğini anlamıyordu. Bu işkence bir türlü bitmeyecekti. Burada, ölene kadar, belki burada kalıcaktı.

İnsanların değimiyle, hapishane gibi. Sadece bu şeffaf, dönüp durduğu yerdi onun hapishanesi.

Gözlerinden yaşlar aktı. Suya karıştı. Onun da duyguları vardı. Sadece insanlar değil balıklar da ağlardı. Ama küçük bir farkla;

Balıklar insanları görürken, insanlar balıkların ağladığını göremezdi.

~~~

Bu kitap adı altında bir kaç hikaye daha yazacağım.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.🐠
~bir Balık

(25.01.2021) #akvaryum birincisi olmuşuz

Balıklar Ağlamaz! [tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin