「03」 sonun başlangıcı

2.9K 302 307
                                    

3. BÖLÜM

ㅡ sonun başlangıcı

ㅡ sonun başlangıcı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sahne ışıklarına maruz kalmaya aşina olan gözlerim artık yorgunluğa karşı bir tür bağışıklık kazanmıştı. Lise yıllarımda bir türlü üstesinden gelemediğim çekingenlikten eser kalmamış, sahnede özgüvenimi dünyaya sergileyerek bir yıldız gibi parlıyordum. Dışarıdan kendini geliştirmiş, sanatla iç içe ve huzurlu görünüyordum ancak kalbimde kopan fırtına gözlerden ıraktı. İçime gömüp attığım şeytanlarımla her gece cebelleşen ben oluyordum.

Bunca insanın yalnızca söylediğimiz şarkıları canlı işitmek için geldikleri bu konserin kusursuz olması için elimden geleni yapmıştım, gecem gündüzlerime karışmış; uyku gözlerime uğramaz olmuştu. Sahneye veda etmeden önce söylediğimiz şarkının son nakaratı konser alanında yankılanırken gecenin karanlığında parlayan yapay ışıkları gülümseyerek izledim. Her ne olursa olsun, yaptığımız her şey bu manzaraya sahip olmaya değerdi. Sanatımı insanlarla paylaşmak bambaşka bir zevkti. Her seferinde gözlerim kısılana kadar kocaman gülümsememe neden oluyordu müziğimle bağlantı kurduğum insanlar. Zihnimi kemiren kaygılar ve sorumluluklardan olabildiğince uzaktaydım sahnedeyken. Kendim olabiliyordum.

İsimlerimizi haykıran kalabalığa son kez selam verdikten sonra üzerinde bulunduğumuz platform aşağıya doğru inmeye başlamış ve sahneden giderek alçalarak uzaklaşmıştık. Yeteri kadar aşağıya çekilen platform kulisin tam ortasına inmiş ve bu konseri hazırlamakta emeği geçen tüm görevliler ile yüzleşmemize olanak tanımıştı. Saatlerdir altında sıcakladığımız beyaz yapay ışık artık yoktu, rahatlıkla dinlenebilirdim.

Yardımcı olmak için yanımıza yetişen kızlardan biri, tıpkı diğer üyelere yardım edenler gibi rica etmeme gerek kalmadan temiz bir havlu ile terden nemlenmiş saçımı ve ensemi nazik hareketlerle kuruluyordu. Saatlerce dinlenmeden dans etmenin getirisi olarak nefes nefeseydim, yüreğim kulaklarımda atıyordu. Derin soluklarımın dinmesini beklemeden şu an dünyanın en leziz şeyi gibi gözüken pet şişedeki suyu, sonrasında hasta olabileceğim ihtimalini gözden geçirmeden içmiştim.

"İyi iş çıkarttık çocuklar gurur duyuyorum bizimle." Hoseok deri koltuklardan tekine uzanmışken hepimizi yumuşatacak motivasyon cümlelerini sıralayarak daha iyi hissettiğimizden emin oluyordu. 

Jimin oldukça sıcakladığıyla ilgili bir şeyler söyleyip göğsüne yapışmış siyah tişörtü üstünden sıyırıp ensesini kurulamaya başladığı sırada bakışlarım son birkaç gündür pek karşılaşma fırsatı bulamadığım Jungkook'u buldu. Amansız bir duygu ele geçirdi beni, fark etmeden de olsa sığınmayı özlediğim büyük gözlerinde boğulurken buldum kendimi. 

Kendini açıklamak için sözcüklere ihtiyacı yoktu, sessizliğiyle bana her şeyi anlatıyor; kalbinin en derinliklerini açıyordu. Biliyordum yorgundu benim gibi, içinde bir şeyler özgür bırakılmak için çırpınıyordu  sanki. Gözleri çökmüştü, tenindeki solukluğu fark etmeden edememiştim. Her ne kadar diğer üyelere yansıtmamayı tercih etse de günlerdir midesine düzgün bir şeyler girmemiş olmalıydı, derin bir uykunun kollarında dinlenmeye ihtiyacı vardı. Endişe etrafımı sarmış, gözlerimi ona mühürlemişti.

mad about you ㅡ vkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin