" Camdan dışarı attım. "

Diye dedikten sonra derin bir nefes aldım. Sigara, katlanılmazdı. En azından benim için öyleydi. Kokusu her zaman öksürmeme neden olur ve ciğerlerimi yakardı. Bir bakıma sigaraya alerjim vardı. Bütün arkadaşlarım bunu bildiği için yanımda asla sigara içmezlerdi. Tabi Arat farklı.

Son yarım saat boyunca konuşmamıştık ve Arat cebinde sigara olmasına rağmen ben attıktan sonra tekrardan içmemişti. Şehire yaklaştığımızı yanından geçip gittiğimiz irili ufaklı binaların artmasından anladım. Başımı yasladığım camdan kaldırdım ve yarım saat boyunca aklımı kemiren soruyu düşünmeye devam ettim.

Gaye.

Aratın bana dün gece o isimle seslenmesinden sonra aklımdan çıkmamıştı. Tanıdığım biri değildi. Belkide Arat'ın sevgilisi olabilir diye aklımdan geçirdim. Bu fikir nedense aklıma dün kapıya gelen alevli sakız kızı getirdi. Kollarını Arat'ın beline sarıp onu yanağından öpmesi. Belkide o kız Arat'ın sevgilisiydi ama sarhoşken bile bizi karıştıramazdı. İkimizde çok farklıydık. Beni o sanması imkansız gibiydi. O esmer, kısa boylu, uzun siyah saçlı bir kızken ; ben beyaz tenli, ona göre daha uzun ve omuzlarımın aşağısında biten saçlarım vardı. Fiziksel olarak geçtim, karakter olarak da benzemiyorduk. Ben ona göre daha olgundum. O ise daha çok çocuksu bir aşkı yaşayan takıntılı kızdı ve muhtemelen Arat'a saplantılıydı. Arat'ın da ona yüz vermediğini düşünürsek bu saplantı her gecen gün artıyordu. Arat'ı elde etme saplantısı. Peki ya kimdi Gaye? Aklımdaki bu soruyla kafayı tırlatırken yarım saat süren sessizliği bozmaya karar verdim.

" Gaye kim ? " Diye sorduğumda Arat ani bir fren yapıp arabayı sağa çekti. Yutkundu ve yoldan geçen arabaları umursamayarak

" Geldik. "

Dediğinde sürücü kapısını açarak arabadan indi. O arabanın önünden dolaşırken emniyet kemerimi çıkarıp kapıyı açtım. Arabadan indiğimde büyük bir mağazanın önünde olduğumuzu fark ettim. Yanımızdan bir kaç kız gülerek geçerken komik olan şeyin üzerimdeki pijamaların olduğunu kendime hatırlattım. Arat yanımda geçip mağazaya girerken bende onu takip ettim. İçeri girdiğimizde yakasına taktığı kartla çalışan olduğunu anladığım 20'li yaşlardaki kadın yanımıza geldi.

" Hoşgeldiniz, size nasıl yardımcı olabilirim? " Dediğinde Arat kolunu omzuma hafifçe koyarak beni gösterdi.

" Parti için elbise arıyoruz kendisine. "Dediğinde çalışan kız üzerimdeki pijamaya dikkatini verdiğinde gülmemek için kendini tutma zahmetine girmemişti. Direk büyük bir kahkaha patlattı mağazada.

" Pjama partisi mi ? "

Diye sorduğunda gülüşü dahada sesli olmuştu. Üzerine yürüyecektim ki Arat omzumdaki eliyle beni durdurdu. Yaptığı şakaya kendi kahkaha atarken Arat'ın da gülümsediğine yemin edebilirim.

" Sen sadece işine bak. " Diye kıza çıkıştığımda kız gülmesini bırakmış somurtuyordu. Gözlerinin gülmekten yaşardığını fark ettim. Eliyle arkamızdaki rafları gösterdi.

" Bu arada pijama partime senide davet ederdim ama bu bile senin için büyük işi kalıyor "

Demiştim. Belkide çocuksu davranmıştım ama bunu başlatan oydu. Bunu hak etmişti. Arkamı dönüp askılıklara renk renk dizilmiş elbiselerin yanına gittim. Elime ilk gelen elbise siyah deri süper mini bir elbiseydi. Üstünde boğazıma kemer gibi oturacak bir ayrıntısı olduğu için elbiseyi yerine geri koydum.  Elime ikinci gelen elbise bordo tonlarında bir elbiseydi. İki omzumdan göğüs dekoltesine varan dantel işlemeleri vardı. Dalgalı eteği dizimin yaklaşık 10 parmak üstünde bitiyordu. Elbiseyi elimde iyice inceledikten sonra Arat'a doğru döndüm. Askılığın karşısındaki koltuğa oturmuş beni seyrediyordu. Elimdeki elbiseyi koltuğun üstüne koydum ve askılığa geri döndüm. Dikkatimi çeken diğer elbise ise beyaz miniydi ama belinden sarkan düz tülü yere kadar değiyordu. Üzeri düz dekolteydi ve belinde siyah ince bir kemeri vardı. Arat' a doğru döndüğümde oturduğu koltuktan kalkıp elimdeki beyaz elbiseyi ve geri yerine bıraktığım süper mini elbiseyi alıp kasaya doğru gitti. Ben de onun peşinden gittim. Kasada ödemesini tamamladığı iki elbiseden beyazını bana doğrulttuktan sonra sağ taraftaki kabinleri gösterdi.

" Çabuk giyin, acelemiz var. "  Dediğinde elbise ile kabine doğru ilerlemeye başladım. Elbise ile görevlilerin bana verdiği ayakkabıyı giymiştim ama bir türlü elbisenin fermuarını kapatamıyordum. Kabinin kapısı açıp etrafa bakındığımda takım elbise bakan bir kaç adamı gördüm. Kabinlerin sağında koltukta oturan Arat gözüme takılmıştı.

" Yardıma ihtiyacın var mı ? " Diye sorduğunda bir kez daha etrafta görevli olup olmadığına baktım. Tam ihtiyacım olan zamanda ortadan kaybolun zaten. Tekrar Arat'a doğru döndüm mecburen.

" Fermuarı kapatamıyorum. "

Dediğimde Arat koltuktan kalkıp bulunduğum kabine doğru yürümeye başladı. Kapıya sırtımı döndükten sonra saçlarımı önüme aldım. Aynadan Arat'ın kabine geldiğini fark ettiğimde yanaklarımın elimde olmadan yanmaya başladı. Aratın soğuk elleri tenime değdiğinde ürperdim. Bu kadar soğuk ellere sahip olması şaşırtıcıydı hemde temmuzun ortası da. Fermuarı sonuna kadar çektikten sonra Arat kabinden çıkıp mağazanın çıkış kapısına yönelmişti. Arkasından onu takip ederken bir anda pijamalarımla dalga geçen kız Arat'ın yanında bitti. Arat'a elinin içindeki kağıdı verdikten sonra kulağına bir şeyler fısıldamıştı. Arat kız kulağından çekildikten sonra elindeki kağıdı yırtıp kızın eline tekrar verdiğini gördüm. Kız ağlamaklı bir şekilde orada kalırken ben ve Arat çoktan mağazadan çıkmıştık.

Bekle beni pijama partisi.

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin