TUTSAK

4-

Arat'ın

" Aptal kız."

Diye mırıldandığını duyduğumda kafamı arkaya yaslayıp kemerimi taktım. Üzerimdeki Arat'ın pjamalarını değiştirme fısratım olmadığı için nereye gittiğimiz hakkında fikir üretmemeye çalıştım. Merakıma yenik düşüp

" Nereye gidiyoruz ?" Diye sorduktan sonra koltuğa iyice yerleştim.

" Partiye." Diye soğuk bir sesle söylendi. Harika, bir parti Arat ile gerçekten eğlenceli olabilirdi (!). Yamaçtan aşağı inen araba bir süre sonra düz otobana çıktı.

" Torpidoyu aç, sigara çakmak ve gömlek var."

Dediğinde gözlerim istemsizce Arat'ın üstüne kaydı. Altında mavi tonlarında pantolonu  siyah kemeri varken üstüne bir şey giymemişti. Gözlerimi hemen kaçırıp torpidoyu açtım. Beyaz gömleği ve ağzı açık bırakılmış sigara paketini elime aldım. Çakmağın içinde olduğunu fark ettiğim paketi Arat'a verdim. Arat paketten bir adet sigara ve çakmağı alıp paketi bana doğru uzattığında

" Ben içmiyorum."

Dedim. Gömleği de ona verdikten sonra önüme döndüm. Torpidoda fark ettiğim fotoğrafa odaklandım. Fotoğraf sahil kenarında çekilmişti. Arat olduğunu fark ettiğim kişinin yanında kim olduğunu göremiyordum. Uzun siyah saçları olduğunu ve üzerine giydiği bordo hırkayı gördüm. Fotoğraftaki kızın yüzünü torpidodaki harita kapatıyordu. Kızın yüzünü ne kadar merak etsem de yanımda Arat vardı. Ona baktığımda üzerine gömleği giymiş ve son üç düğmesine kadar iliklemişti. Gözlerini yoldan alıp bana doğru çevirdiğinde torpidonun hâlâ açık olduğunu fark etti ve büyük ihtimalle fotoğrafı da görmüştü. Bir an duraksasa da tekrardan önüne döndüğünde biraz daha gaza bastı.

" Torpidoyu kapat."

Dediğinde fotoğrafı görmemi istemediğini fark ettim. Fotoğrafa son kez baktıktan sonra torpidoyu kapattım. Arat elindeki sigarayı dudaklarının arasına yerleştirip çakmakla sigaranın ucunu tutuşturdu. Sigaradan derin bir nefes aldıktan sonra çakmağı ve paketi gömleğin göğüs kısmındaki küçük cebe yerleştirdi. Sigaradan aldığı nefesi duman karışımı olarak arabanın tavanına doğru üfledi. Tavandan bütün arabaya yayılan duman burnumu ve boğazımı zehir gibi yakmıştı. Sigaradan nefret eden biri olaraktan sigara içen kişileri de sevmiyordum. Ne şans ki Arat da sigara içiyordu.

Huysuzca yerimden kımıldanırken boğazımdaki öksürüğe engel olamadım.
Arat umursamaz bir şekilde ağzındaki sigaradan bir nefes daha alıp sigarasını parmaklarının arasına yerleştirdi ve elini direksiyona koydu. Nefesini dışarı doğru üflediğinde sigara dumanı arabanın camına doğru ilerledi. Boğazımda bir öksürük daha belirirken daha fazla dayanamayıp yanımdaki tuşa basıp arabanın camının inmesini ve temiz havanın yüzüme çarpmasına izin verdim. Yarısına kadar indirdiğim camdan içeri giren hava arabadaki sigara dumanını yok etmişti. Camı biraz üste kaldırıp önüme döndüğümde Arat'ın sigarasının yarısına geldiğini fark ettim. Sigarasını ağzına tekrar götürürken sinirlenmemek elde değildi. 'Dünyada onca insan varken benim yanımda içmek zorunda mıydı?' diye düşünürken Arat'ın telefonu çalmaya başladı. Sigarayı bana doğru uzattığında telefonla konuşabilmesi için sigarayı tuttum ve tuttuğum gibi onu açık olan camdan dışarı bıraktım. Camı kapattıktan sonra Arat yaptığım şeyi fark etmemiş olmalı ki telefonu açıp konuşmaya başladı.

" Murat, Cansu orada mı ? " Dediğinde aldığı cevapla gözlerini sinirle birbirine bastırdı. Derin bir nefes aldıktan sonra konuşmaya devam etti.

" Geldiğinde ona dikkat et aptalca şeyler yapmasın." Dediğinde biraz daha gaza yüklendi ve önümüzdeki siyah arabayı solladı.

" Yoldayım."  Dedikten sonra telefonu kapatıp cebine yerleştirdi. Bana baktıktan sonra elini uzatıp " Sigaram."  Dedi. Ellerimin boş olduğunu fark ettiğinde sinirle gözlerini yola çevirdi ve benden bir açıklama bekledi.