TUTSAK

12-

Otel odasına girdiğimizde Hazal kendini yatağın üstüne bıraktı. Dolabı açıp üstümdekileri değiştirirken odanın kapısı tekrardan açıldı ve içeriye Sarp girdi. Gözümle Hazal'a baktığımda çoktan uykuya dalmış olduğunu gördüm.

'' Cansu senin nerede olduğunu sordu. Burayı söylemedim ama ilk bakacağı yer burası olacaktır.''

'' Serhat'tan haber var mı ?''

Dediğimde Hazal yatakta kımıldandığı için Sarp daha kısık bir ses tonuyla cevap verdi.

'' Yarın sahildeki bir cafede buluşmak istediğini söyledi. Yanındaki misafirini merak ediyormuş.'' dedi. Tabi eder.

'' Hazal'ı götürmeyeceğim. Yarın senin yanında duracak, mümkünse şehirden uzakta olun.''

dedim. Elime aldığım gri tişörtü üzerime geçirdim. Sarp' ın yanına kadar gidip kapının eşiğinde durdum.

'' Serhat arkadaşım ama kızlar hakkında ona güvenmem. Trafik kazasından sonra 5 yıl onunla beraber sokakta yaşamıştım.''

'' Hazal benimle gelmek istemeyecektir. ''

dediğinde telefonumun çaldığını hissettim. Elimi pantolonumun arka cebine götürürken konuşmaya başladım.

'' Yüzmeyi her zaman sevmiştir. Onu denize götür. Benim işim bittiğinde ise büyük olasılıkla Cansu ve Murat'la karşılaşacağım onlarla beraber gelirim.''

'' Neden havuz değil de deniz.'' O arada Hazal yataktan kalkıp benimle aynı anda cevap verdi.

'' Klorlu suyu sevmiyor.'' Araya giren bir kaç dakika sessizlikten sonra Sarp odadan dışarı çıktı.

'' İnsanları dinlememen gerektiğini kimse sana söylemedi sanırım. ''

'' Söylemedi. Peki sana insanları kaçırmaman gerektiğini söyleyen olmadı mı ?''

Dediğinde dolaba doğru ilerledi. Dolabın sürgülü kapağını açtıktan sonra kendine uygun kısa siyah bir tayt ve sporcu atleti aldı.

'' Söyledi ama ben pek umursamadım. ''

'' Başka odaya git.''

Dedi ve eliyle kapıyı gösterdi. itiraz etmeden soğuk bakışlarımın ardından odanın çıkışına yöneldim. bir elimle de odanın kilidinin cebimde olup olmadığını kontrol ediyordum.

'' Arat bir şeyi öğrenmek istiyorum. ''

dediğinde elimi uzattığım kapı kolundan geri çektim. arkamı dönüp kafamla onayladım.

'' Beni hiç bir zaman bırakmayacak mısın? Evime dönmek istiyorum. "

'' Hayır.''

Diye söylediğimde yanıma kadar geldi. Yarısına kadar açtığım kapıyı kapattı.

'' Benden bu hayatı kabullenmemi istiyorsun ama en ufak bir sebep bile vermiyorsun. ''

'' Boynunu morarttığım gece seni geçekten öldürmek istemiştim. Orada son nefesini almayı umuyordum ama yapamadım. Seni bıraktım çünkü bana geri dönmeni istedim ama sen bunun farkına bile varamıyorsun. Amaç mı istiyorsun ? işte tam karşında duruyor.''

Karșılıksız kalıp onun odayi terk etmesini bekledim ki o da sonra odayı terk etti. Bütün günün özetini kafamdan geçirdikten sonra yine kafam karışmış bir şekilde uyumaya karar verdim. En iyisi uyumak çünkü Arat'ı ve söylediği sözleri düşündükçe düşüncelerim daha da çok bulanıyordu.
____

" Uyuyan güzel, bu kadar uyku yetmez mi bir insana. Saat 1 oldu kızım. Kış uykusunda mısın? "

Tahminlerime göre bu ses sarpa aitti ve yatağın başında beni uyandırmaya çalışıyordu.
Yatakta biraz daha oyalayıp bir gün daha Aratın yanında durmak istemedim. Ne kadar uyku, o kadar iyi.