strayal, hyunjeongmin

15 - yakışıklı olmak zor iş

jaemin
allah'ın belası yerde
her gün bir koşturma
nereden girdim bu işe ya?
kafamı sikeyim

jeongin
aa
ne oldu ya?

jaemin
neredesin sen?

jeongin
giriş işlemi yapıyordum

jaemin
duymadın mı?
turlar geliyormuş

jeongin
satış yapmak için yani
aman
satış ofisindeki görevliler düşünsün

jaemin
sadece onlar düşünmüyor işte
geziyorlar her yeri
tanrı hyunjin yine yargı dağıtıyor o yüzden

jeongin
tanrı yazan parmağını|
tanrı ya|
ta|
yapmak zorunda jaemin
blok yönetim şefi olmak kolay şey mi?

jaemin
bir de üstüne bu kadar yakışıklı olmak
zor iş

jeongin
sana ne ki bundan?|
sana ne|
sa|
şimdi neredesiniz?
personel salonunda mı?

jaemin
hayır
havuzlar bölgesinin giriş yolundayız
kafeteryanın bahçesine doğru bak

jeongin
tamam
gördüm

_

jeongin kafeteryanın bahçesinin girişinde blok sorumlularını ve biraz da ileride hyunjin ile seungmin'i görünce adımlarını yavaşlattı. A6 blok sorumlularından yangyang'a doğru yaklaştı.

"selam."

genelde çoğu sabah iş bölümü bile yapılmadan görevlere başlanırdı ki bu sabah da jeongin ve diğerleri öyle yapmıştı.

"neden toplandık burada? turlar için mi?"

güneş gözünü acıtınca elini yangyang'ın omzuna atıp diğer tarafına geçti.

"evet. az önce bilgi gelmiş. her zamankinden fazla otobüs bekliyorlarmış."

hyunjin cebinden çıkardığı siyah ince bir saç bandı ile uzun saçlarını toparladığında jeongin gözlerini oradan alamamaya başladı. seungmin de hemen orada, dudaklarını büzmüş telefonundan bir şeyler okuyordu.

jaemin yanlarına, "güneşin altında ne diye bekliyorsak..." diye söylenerek geldi. B bloklarında görevli bir çocuk da yanındaydı.
hyunjin'in sesiyle hepsi o tarafa doğru döndü.

"bugün planladığımızdan çok otobüs gelecekmiş. satış ofisimizin bundan haberi olmadığı için yeterli hazırlığı yapmadı. yönetici felix şu an elinden geleni yapıyor ama bizim de yardımcı olmamız gerekiyor."

seungmin başını sallayıp sözü devraldı.

"zaten hepimiz giriş - çıkış işlemleri sonlandıktan sonra neredeyse 5 - 6 saat üyelerin istekleri olmadığı sürece boş boş oturduğunuzu biliyoruz."

sorumlulardan bazı mırıldanmalar duyulmaya başlanınca hyunjin kaşlarını çattı.

"son çıkış işlemi saati saatine kadar bütün teslimler bitecek. hiçbir sarkıntı olmayacak ve ikide hepiniz burada toplanacaksınız. ardından görevlendirmeyi tekrar yapacağım."

herkes kendi bloğuna doğru adımlamaya başladığında jeongin hala gözlerini güneş tarafından okşanan ikiliden alamamıştı. aralarında bir şeyler konuşuyorlardı ve hyunjin bakışlarını elindeki telefonuna çevirince seungmin de kafasını jeongin'in tarafına doğru çevirmişti. gözlerini kırpıştırıp doğrudan jeongin'e baktı. göz göze geldiler.

yangyang, "jeongin, gel hadi!" diye bağırınca aralarındaki bakışma son buldu.

_

felix
gerçekten
şu yemek işini ne yapacağız?