Mutsuz Sonlar Diyarı

120 28 10
                                    


Sen zehri şeker , şekeri zehrediyorsun; etme..
MCR



-Bugün beni Esra aradı .

-  Eee

-  Eeesi diyeceğimi dedim.

-  Mesela?

-  Ben o kızı üzerim dedim . Meral her ne kadar iyi olsada ben ona olamam dedim. Uyuşmuyoruz. O aceleci , sabırsız , birşey diyince hep yanlış anlıyor. Ne yapsam olduramıyorum çok toy.O benimle yapamaz dedim. Onun değimiyle Meral bana veda etmeye gelicek.

-  Neden dedin bunu ? Ve hayatının yanlışını yaptın.

-  Ne alakası var?

- Neyse ne .Emin misin oğlum ?

- Eminim

- Peki Sibel ne olucak , nasıl olucak?

- İşte bütün soruların cevabı.. Bilmiyorum.

Ardından uzun bir sessizlik.

Gözlerini ufuklara diken Engin çevrede soyutlanmış gibiydi.
Kendini boğulmuş hissediyordu. Bir yanda, aşık olduğu geçmişi , kendinden çalıp ona armağan ettiği , teninde can bulduğu kadını Sibel ; öte yanda ise hâlâ isimsiz bir kimse olan ona liseli acemi çocuklar gibi hissettiren Meral.

Neydi onu bu çıkmaza sokan?
Ömrünü Sibel e adamaya hazırken kâle alınmayan kendisiydi. Şimdi durduk yere buda neyin nesiydi ? Geri dönüp varım demişti.

Peki Meral in günahı neydi? Onun kalbinde can bulmak bu kadar zorken olmuştu. Tam istediği gibiydi . Ama neden şimdi Sibel çıka gelmişti ki ? Şu an ne yapmalıydı? Günahsız birini harcamak mı , yoksa eziyet buldukça sadistçe zevk aldığı kadını kabul mu etmek?

Biri sessiz, sakin,  dingin bir liman , öteki bermuda şeytan üçgeni..

- Engin ben seni uyardım. Dedim olmaz böyle. Kızı umuda sürükledin . Hemde ne için kendi bencilliğinden . Git adam gibi otur konuş tercih yap.

- Ben Meral e ne diyim bilmiyorum. Korkularım var.

- O anaç bir yapıda diyemi ? O seni kollar diyemi. O Sibel gibi herkesle oturup kalkmıyor , çizgileri var diyemi ?

- Yeter sus.

- Ne o banada mi vuracaksın.

- Gerekirse evet.

- Ne halin varsa gör.

İsa Engin i kendisiyle başbaşa bıraktı. Daha üstüne söyleyecek söz
bulamıyordu.

Sibel gerçekten tehlikeli bir kızdı. Engin onun ismine cismine vurulmuştu. Sarışın mavi gözlü olan Sibel,  fakültenin gözdesiydi. Tavlamak pek kolay olmamakla beraber, tavlayınca kalacağı bile belli değildi. Serseri bir yapıya sahip oluşu belki de çekici kılıyordu onu.

Engin derin bir iç çekti. Ellerini saçlarına götürüp karıştırdı. Yeni bir sigara daha yakıp ölürcesine bir nefes çekti.

Çalan telefonla irkildi.

- Bilmiyorum . Nasıl yapalım.

- -.

- İs-ter-sen gelebilirsin tabi.

- .

- Tamam eve geçiyorum.

Teklemişti.  Son olanlardan sonra  onu yeniden eve davet etmek tuhaf kaçardı. Sonuçta suçlandığı şeyler hafif değildi.

ADI YOK HÂLÂ (tamamlandı)Where stories live. Discover now