****
Bazen herşey beklediğimiz gibi gitmez. Hayat sana şimdi değil der. Sen ise çırpınırsın..
Belki yanlış belki doğru..
Ama her defasında inanmak istediğine inanırsın .
****
Kızlar iki delikanlıyı karşılarında görmeyi beklemiyordu. Aslında birazda şaşırmışlardı..
Kızlar onları ararken onlar kızları bulmuştu.
Meral olduğu yerde çivilenmiş gibi kaldı. Yabancısı olduğu bu adama ne diyebilirdi ki. Kendini akışa bıraktı.
Önce kendini toparladı. Bir ara bu kadar uzun muydu bu arkadaş ? Diye düşünmeden edemedi.
- Merhaba .. ben Engin.
Meral
-Ben Meral .. Gülümsemeye çalışarak.
Gözleri Engin in mavi denizlerine kenetlenmişti. Bu durumu çok uzatmamak adına bakışlarını bir ara bahçede gezdirdi.
- Bende İsa ... Hafif bir baş selamıyla kendini tanıtmıştı.
Uzun ve zayıf bir fiziği olan bu bey kibar görünmüştü. Esmer bir cildi vardı. Kara gözleri ve uzun kirpikleri. Hafif kıvırcık saçları ona cool bir görünüm kazandırıyordu. Burnu suratına oranla büyük sayılırdı. Orta kalınlıkta dudaklarla pek çekici görünüyordu. Giydiği siyah kot ceketi içerisine siyah bir kayık yaka kazak ve gri Jean pantolonu ona güzel bir hava katmıştı.
- Bende Esra . Memnun olduk. Boş masalardan birine geçsek mi?
Esra konuşurken Meral , Engin i daha rahat inceleme fırsatı bulmuştu. İçerisinde klasik Osmanlı halısı desenli gri siyah arası kazağı, altında blue Jean ve üstündeki yumurta sarısı montuyla resmen ben burdayım diyordu. Meral o an hiç bir şey hissetmiyordu. Sadece tanımak adına ordaydı. İçindeki heyecanda uçup gitmiş biraz daha rahatlamıştı.
Kızlar ardı sıra ilerleyip dışardaki boş masalardan birine oturdu. Ortamda bir sessizlik hakimdi .
Meral önce oturağa yan oturdu. Utanıyordu. Pek göresi yoktu bir an önce kalkmak istiyordu. Sadece elleriyle uğraşıyor önüne bakıyor çevreyi inceliyordu .
Esra daha rahattı . Hem bu durum Engin ile ilk karşılaşmaları değildi. Hem şehir merkezinde büyüyüp hemde insanları iyi analiz etmesi ona rahatlık vermişti .
- Eee.. Esra neler yapıyorsunuz ?
- Ne yapalım vizeler bitti yakında finaller gelicek. Şimdilik okulla uğraşıyoruz.
- Hadi çay içmiyormuyuz.
Engin illa çay ısmarlatacaktı.
-Tamam ben gidip alayım .
Esra tam kalkıcakken
Meral
-Bende geleyim demişti.
Engin gülmüş.
- Sen nereye getirir o.. demişti .
Meral ise.
- Yoo biz gider geliriz. Demişti.. Nedense tanımadığı iki insanla oturmak istemiyordu.
Cafeden dört tane çay alıp bahçeye döndüler. O sırada Esra'nın yarım saat boyunca aradığı kızlar merallerin carpraz masalarında oturuyorlardı.
Esra da onları görmüştü. Esra ahşap görünümlü çay tepsisini masaya bıraktı. Sohbet bir süre Engin ve Esra arasında ilerledi.
- Sizin üzüm bağınız vardı sanki. Pestil istiyorum . Biz istemesek teklif eden yok.
CZYTASZ
ADI YOK HÂLÂ (tamamlandı)
Literatura KobiecaÖmrün ne kadarı feda edilebilirdi gelip gelmeyeceği belli olmayan, kopan bir sevgiliye...Kaç yıl adanabilirdi?Ne git diyebilmek nede gel diyebilmek ..Ne kadar zor olabilirdi bu iki kelime. Yazarın dediği gibi "İKİ BALIĞI BİR AKVARYUMA KOYARSAN ONLAR...
