İstenmeyenler

Düşüyordu

Bitkisel Hayatın Üçüncü Günü

Yağız'dan

Üçüncü gündü. Üç gündür uyumayıp Buket'in uyanmasını bekliyorduk.

Tanışalı fazla olmamıştı ama kardeşimiz, arkadaşımız, her şeyimiz olmuştu.

"Bugün kim giriyor?" diye soran Ege ile "Ben giriyorum." dedim ve ayaklandım.

Buket'in yanındaki sandalyeye oturduğumda ilk tanıştığımız an aklıma geldi. Kavga etmiştik.

"Bilirsin. Pek konuşmayı sevmem. Gerekmedikçe laf etmem.
  Ama şuan seninle konuşmaya o kadar ihtiyacım var ki bilemezsin.
  Seninle ilk kavga ettiğimiz anı hatırlıyor musun? Senden ne gıcık kapmıştım. Aynı diğerleri gibi
  Ama sonra o mezarda iş birliği yaptığımızda sizleri daha yakından tanıdım.
  Öyle pek duygusal da değilim şuan o kadar çok üzülüyorum ama sana belli edemiyorum.
  Uyanman gerekiyor. Hemde en erken sürede. Sana ihtiyacımız var." dedim ve derin bir nefes aldım.

Buket'in bağlı olduğu makineden sesler gelmeye başlaması ile koşarak odadan çıktım.

"Biri buraya acil baksın! Bir şeyler oluyor!" diye bağırdım.

Anında doktorlar odaya girerken beni odadan çıkarttılar.

"Abi ne oluyor?" diye soran Ege ile 'Bilmiyorum. Makine bir anda ötmeye başladı." dedim endişeyle.

Odanın perdesini indirmeleri ile sinirle yumruğumu sıktım.

"Böyle işin gelmişini geçmişini sikeyim." diye mırıldanan Furkan ile "Onur Abi nerede?" diye sordum.

"Buket'in ailesini bulmak için çabalıyor. " dedi Buray.

Furkan "Bir iş ile uğraşıp kafasını dağıtmaya çalışıyor." derken odadan doktor çıktı.

"Buket'e az önce ne oldu?" diye sordum telaşla.

"Değerleri daha da düşüyordu ama şuan düşmesi durdu. Bitkisel hayatı devam ediyor." dedi doktor.

Anladım diye kafamı saklarken doktor yanımızdan ayrıldı. Bu durum en kısa sürede düzelmeli yoksa kafayı yiyeceğim.