1. Bölüm - Ecrin

5.9K 208 65
                                    

Merhabalar yeni bir kitapla karşınızdayım. Açıklama bölümüne henüz nasıl bir şey yazacağıma karar veremesem de bölümü paylaşmak istedim.

Şimdiden keyifli okumalar.

Okumaya başladığınız tarihi buraya alabilir miyim?

''Ilgın valizin üstünde zıpla demedim, otur dedim.'' homurdanarak kolundan tutup bana bakmasını sağladım.

''Zıplama. Otur.'' Sinirlendiğimi anlayınca baş parmağıyla onay verip muzipçe sırıttı. Gülümseyerek sinirimin çok ciddi bir boyutta olmadığını anlamasını sağladım. Kaç yıllık kardeşimdi anlamış olduğunu düşünüyordum.

Sabahtan beri evin içinde gezinip unuttuğum bir şey olup olmadığını kontrol ediyordum. İşimi son güne bırakmıştım ve panik içinde valizleri yetiştirmeye çalışıyordum. Birazdan odama gelip toparlanmadığımı düşünen annemi haklı çıkarmak istemiyordum.

Mor valizi kapatırken fermuarın patlaması an meselesiydi. Tam olarak kapattığımdan emin olduktan sonra derin bir nefes verip başımı valize yasladım. Bunun doldurduğum üçüncü valiz olduğunu düşününce evde ne kadar büyük bir yer kapladığımı anlayabiliyordum.

Boşalan odamı oturma odası yapmaması için ikna ettiğim annemi, hala bu evde yaşayacağımın kanıtı olarak koyduğum bir kaç kıyafetimle inandırdığımı düşünüyordum. Hem masamın üstü hala dopdoluydu. Belki fi tarihinden kalma eşyalarım olsa da bir zamanlar kullanmıştım onları.

Ilgın yanıma gelip saçlarını toplamam için gri tokasını uzatınca, tokayı burnuma götürüp kokladım. O an artık geceleri Ilgın'ın yatağına girip saçlarını koklayamayacağım gerçeği ani bir ruh hali değişimiyle duygusallaşmama sebep olsa da toparlanıp Ilgın'a baktım.

''Bu ben de kalsın.'' Bileğime takıp gülümsedim. '' Senden bir hatıra. Yeni bir toka getir.'' Tokasını almam onu mutlu etse de bunu belli etmemeye çalışarak çatık kaşlarla yeni toka getirmek için odasına gitti. On üç yaşın sendromu var mıydı? Asla duygusallığa gelemiyor, ilgi gösterince kaçacak delik arıyordu.

Başka bir toka getirip dizlerimin arasına oturdu. Saçlarını at kuyruğu yapıp tokayla bağladıktan sonra hafifçe doğrulup aynaya onaylarcasına baktı. Ben gittikten sonra kime istediği gibi toplatacaktı saçlarını acaba? Ev ona kaldı diye seviniyordu ama çok değil bir ay sonra dönmemi dört gözle bekleyeceğinden emindim. Bunu asla söylemeyecekti ama ben onun biricik ablası olarak bunu çok rahat anlayabilecektim.

''Kızım vedalaş artık odanla. Geldiğinde seni bekliyor olacak.'' kapıya yaslanmış gülerek beni izleyen anneme döndüm.

'' Ondan çok şüpheliyim anne. Google geçmişindeki oturma odası takımlarını görmedim sanma. Gittiğim gibi eşyalarımı atıp odayı boşaltacağını düşünüyorum.''

''Salon için bakıyorum ben onları.''

''Tabi biz her sene koltuk takımı değiştiriyoruz. Kıçımıza her sene yeni bir mobilya değmezse rahat edemeyiz.''

''Annenle dalga geçme.'' yanıma gelip iki eliyle yüzümü tuttu. Garip sesler çıkararak beni sevmeye başladığında büyüyünce çocuğuma yapmamam gereken hareketleri bana gösterdiği için içim minnetle doldu. ''Annesinin kuzusu, benim kuzum gidiyor muymuş? Artık annesi kiminle uğraşacakmış?''

''Anne ne yapıyorsun ya!'' Ellerinden kurtulup parmağımı salladım. ''Ben gidince göbek atacaksınız ana kız evde.''

''Evdeki boşluğun şimdiden hissediliyor kuzum. Bak etrafına, gez diğer odaları. Evde eşya kalmadı kızım. Utanmasan bizim odadaki eşyaları toplayıp gideceksin.''

EcrinDove le storie prendono vita. Scoprilo ora