41-Kıskançlık

15.1K 865 84
                                    

"Belki de birinin balkonuna düştü." dedi Ömer asılmış yüzümü düzeltmek için.

"Belki de.." dedim doldurduğum kahveyi önüne bırakıp.

"Telefonun çaldığında arayan Asrın'dı."

"Biliyorum gördüm."

"Geri aradın mı peki? Merak etmiştir. Özellikle olanları duyduysa.."

"Evet ama anlatmadım hiçbir şeyi. Sonra öğrenmiş olacak ki gece birkaç kez daha aradı ama açmadım."

"Sebep?"

"Yüzüğü kaybettim. Mete'yle öpüştüm. En önemlisi neredeyse kardeşini öldürüyordum."

"Yüzüğü sen kaybetmedin. Mete'yle öpüşmedin ve o it hâlâ hayatta. Saçmalamayı bırak da ara adamı. Dün gece beni de aradı, Yıldız anlatır dedim."

"Ömer-"

"Yıldız, sen cidden küçükken akıllı bir kızdın."

"Bunlar telefonda konuşulacak şeyler değil. Sen beni bırak da Zehra'yla-"

"Hadi ben okula geç kaldım." dedi yanağıma bir öpücük kondurup kahvesini eline alırken.

"Kaç sen kaç!" dediğimde yalandan gülümseyip kapıya koştu.

"Bardağımı istiyorum!" diye bağırdım ardından.

"Akşam getiririm. Söz."

O çıktıktan sonra Zehra'yı uyandırmak için odasına gittim ama yerinde yeller esiyordu. Ona sitemkâr bir mesaj atarak hazırlanıp evden çıktım ve sokaklarda yüzüğümü araya araya kliniğe geçtim.

Dün gece yaşananlar aklıma geldikçe içim sıkılıyordu.. Ya Mete onu ittiğimde düşseydi? Ya Ömer zamanında yetişemeseydi ona..

Bugün bütün gün klinikte olacaktık ve bu da günümün güzel geçeceği konusunda beni umutlandırıyordu. Aslında Asrın'ı arasam çok daha güzel geçebilirdi..

"Günaydın Yıldız."

"Günaydın Giray Bey, nasılsınız?"

"Ben iyiyim de, sen pek iyi görünmüyorsun."

"Eğer bugün beni çok çalıştırırsanız çok daha iyi olabilirim." dedim gülümseyerek.

"Öyleyse ilk üç hasta sende. Zaten benim işlerim var. Hastaları bilgilendirdik merak etme. Sana güveniyorum." dedi göz kırpıp.

"Yani.. Tamamen tek başıma mı olacağım?"

"Sorun olur mu?"

"Hayır ama.. Şey Giray Bey.." dedim utana sıkıla. Acaba Hale Hanım gelir miydi bugün?

"Merak etme, rahatsız olacağın kimse yok." dedi ve çıktı odadan. Derin bir iç çekip aptal gibi odanın içinde dolanmaya başladım. Heyecandan ölebilirdim şimdi. Bizimkiler duyunca deliye dönecekti ve Giray Bey'in iyi niyeti, beni onların kıskançlık nöbetlerine maruz bırakabilirdi. Özellikle Hakan'ın..

İlk iki hastamı başarıyla tedavi ettikten sonra güzel dilekleriyle benimle vedalaştıklarında kendi kendimle gurur duymuştum. Şükür ki heyecanım ellerimi esir almamıştı.

Son hasta da gittiğinde rahat bir nefes alıp kendime bir mola ısmarladım. Çalan telefonum bana Asrın'ı hatırlatırken arayanın Giray Bey olması içimi rahatlatmıştı. Dahası işinin biraz daha uzayabileceğini ve o gelene kadar onu idare etmemi istemesi beni daha da mutlu etmişti.

Telefonu kapatıp bir süre bekledim.. Asrın'ı aramak istiyordum. Artık aramalıydım.. Birkaç çalıştan sonra meşgule düşmesiyle kaşlarım çatılırken kapının açılmasıyla yerimde korkuyla zıpladım.

Asrın YıldızıWhere stories live. Discover now