Remus Lupin's Page

1.6K 109 148
                                    

/Remus Lupin
"are you okay?"/

Y/LN: soy adın.
Kısa not: kurgu gereği bu bölüm isminiz Moon :)

Sıradan bir gün sayılabilirdi, eğer sevdiğin çocuk bilmediğin bir nedenden dolayı hastane kanadında olmasaydı. Sıradan bir gün olabilirdi, en yakın kız arkadaşın dün gece beraber dolunay'ı izlerken seni öpmeseydi.

Ravenclaw ortak salonundan çıktın, hafta sonu olduğu için kütüphanede ya da Hogsmeade de takılacaktın, fakat önce Remus'u görmeliydin.

Zibilyon tane merdiven inerek günlük sporunu yaptığını düşündün ve hastane kanadına doğru ilerledin.

İçeri girdiğinde ne yapacağını şaşırdın, Remus uyuyordu ve hasta görünüyordu, yan sedyede Sirius Black karnına sarılı bir bandaj ile uyukluyordu, James Potter ise yüz üstü yatıyordu ve uyukluyordu, Peter Pettigrew'e bakmaya gerek yoktu, senin onu pek umursadığın söylenemezdi.

Yavaşca sedyeye ilerledin, Remus "Su" diye sayıklıyordu.
Baş ucunda duran boş bardağa hemen asanı çıkartıp "aguamenti" dedin ve bardak su ile doldu. Asanı şifonyerde bırakıp Remus'a suyu içirdin. Uykusuna devam edecek olan remus "teşekkürler" diye mırıldandı.

Orada oturup onu izlemek isterdin ama hastane kanadı görevlisi Madam Hoop birazdan gelirdi.

Koşarak hastane kanadından çıktın ve büyük kapıyı kapattıktan sonra arkanı dönmenle Delilah ile burun buruna geldin. Gözlerin kocaman açılırken kızın önünden çekilip ona çatılı kaşlarla baktın.

"Neden buradasın Delilah?" diye sordun, yaralanmış olması mümkün değildi ve tek arkadaşının sen olduğunu zaten biliyordun.
"Slytherin ortak salonunda olman gerekmez mi?"

"Nereye gideceğimi sana sormayacağım güzellik. Ayrıca, sen burada ne yapıyorsun?"

Sıkıntı ve sinirle nefes verdin "Remus'u görmeye gelmiştim, şimdi de gidiyorum." Sana yakışan bir baş hareketi yapıp gülümsedin, döndün ve Hogsmeade'ye gitmek için yürüdün.

Fakat çok uzaklaşamamıştın ki Delilah kolunu sertçe tuttu.
"Benden kaçamazsın Y/LN, seni öptüm ve pişman değilim, şimdi git istersen Lupin'in kucağında ağla. Ama biz olamayız" sinirle gözlerini devirdi, onunla olmak istemiyordun ki!

Birden meşe kapı açıldı, Remus, Delilah'a döndü "bizi yanlız bırak lütfen." diye mırıldandı, hemen Remus'a destek oldun çünkü düşmek üzereydi, kolunu omuzuna atıp sana dayanmasını sağladın. Delilah oradan uzaklaşırken onu hastane kanadına geri soktun.

"dinlenmen gerek," diye mırıldandı yorsun onu sedyesine yatırırken.

"Sesini duydum Moon," öksürdü "Asanı burada bırakmıştın, risk alamazdım."

İç çekiyor ve onun güzel kalbine gülümsüyorsun, o da sana gülümsüyor.

Remus bir kara daha öksürüyor fakat bu sefer oldukça uzun bir süre, "İyi misin?" diye soruyorsun boş bardağa su doldurup ona içiriyorsun. Öksürüğü diniyor, utanarak sana bakıyor, "Ben gideyim artık." diyerek asanı cebine koyuyorsun fakat Remus seni kolundan tutuyor.

"Rica etsem... Biraz daha kalır mısın , bana iyi geliyorsun"
Şaşkınlığını belli etmeyerek gülümsüyor ve oturuyorsun.

Remus Lupin'e iyi geliyorsun...

Remus senden cübbesini istiyor, kalkıp askılıkta asılı cüppeyi getiriyorsun ve ona veriyorsun, cebinden bir çikolata çıkartıyor ve cübbesini kenara koyuyor, çikolatasını ilk defa birisiyle bilinçli olarak paylaşıyor.

Remus 'kibar' Lupin seninle çikolatasını paylaşıyor...

Orada oturup karamelli balyumruk çikolatasını yediniz.
Karamele alerji olmasına rağmen onun gönlünü hoş etmek istedin, onunla vakit geçirmek istedin.

Bir saat sonra Remus ve Arkadaşları Hastane kanadından çıktı, sen ise hastane kanadına girdin.

*

Bölüm milattan sonr afaşan gelir dedim de ben bu kuruma aşık oldum *_*

Bir günde iki bölüm, hiç benlik değil.

one day with marauders Where stories live. Discover now