Bölüm 11

9.9K 775 826
                                    

Derin Göktaş

Elimdeki kahvelerle kütüphaneye doğru yürürken yüzümdeki gülümsemeyi bir türlü yok edemiyordum.

Yolun sonunda beni Ayaz'ın beklediğini bilmek anlamsız bir heyecana kapılmama, ona attığım her adımımın titremesine sebep oluyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yolun sonunda beni Ayaz'ın beklediğini bilmek anlamsız bir heyecana kapılmama, ona attığım her adımımın titremesine sebep oluyordu.

Olanların üzerinden koca 1 ay geçmiş ve vize zamanımız gelmişti. Herkes kendi içine çekilip harıl harıl ders çalışmaya başlarken biz genelde Ayaz ile beraberdik.

Hem projemize hem de vizelere çalışıyorduk. Geçirdiğimiz bu sürede aramızda sıkı bir dostluk oluşmuştu. Ben hala onu deli gibi sevsem de bu dostluktan rahatsız değildim.

Ayaz'ın kendini bana açması, bir sıkıntısı olduğunda çekinmeden anlatması ve istediği her an yanıma gelmesi içimde tarifi imkansız duygular yaratıyordu.

Onunla sınıfta yaptığımız konuşmadan sonra koca 1 hafta Ayaz sessizliğe gömülmüştü. Çok fazla yanımıza gelmiyor, konuşmuyor ve gülmüyordu.

Onun bu halleri beni endişelendirse de geçirdiği sıkıntılı 1 haftanın sonunda bana mesaj atıp yurdun bahçesine çağırmıştı.

Yanına indiğimde ise bana içindekileri anlatmaya başlamıştı. Eva ile geçirdiği uzun zaman için duyduğu pişmanlığı, bu güne kadar ayrılmadığı için hissettiği öfkeyi tüm çıplaklığı ile önüme sermişti.

Bende onu dinlemiş, gerekli yerlerde fikrimi söylemiş ve kendini suçlu hissetmemesini tembihlemiştim.

O akşamdan sonra Ayaz ile olan ilişkimiz boyut atlamıştı. Artık rahatlıkla birbirimizle konuşuyor, merak ettiklerimizi rahatlıkla sorabiliyor ve kimseden çekinmeden gezebiliyorduk.

Ondan Eva olan ilişkilerinin başlangıcını ve ilerleyişini dinlemek acı verici olsa da daha iyi anlamamı sağlamıştı.

Eva önceden Ayaz için gerçekten değerliymiş. Ayaz onu seviyor, saygı duyuyormuş. Zaman ilerledikçe Eva'nın değişen tavırları yüzünden Ayaz'ında duyguları değişmeye başlamış.

Ben onları her görüp ağladığımda aslında aralarında gerçek bir ilişki olmadığını dinledikçe anlamıştım.

Ayaz ile konuştuğumuz her seferde ona olan hislerimi anlatmak için ağzımı açsam da bir türlü itiraf edememiştim.

Onunla öyle güzel bir iletişimimiz ve dostluğumuz oluştu ki bunu kaybetmekten deli gibi korkmaya başladım.

Belki ona istediğim gibi sarılamıyor ya da ciğerlerimin ihtiyaç duyduğu kokusunu içime çekemiyordum ama onun kalbine sahiptim. Benim istediğim şekilde olmasa da bana açılmışken bunu riske atmak istemiyorum.

Kütüphaneden içeri girdiğimde adımlarımı her zaman oturduğumuz masaya yönlendirdim. Ayaz her zamanki gibi önden gelmiş ve çoktan kitaplarını çıkarıp çalışmaya başlamıştı.

Sonsuza Dek SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin