Bölüm 1

3.9K 300 218
                                    

Kitap [İki Şiirin Arasında - Yekta Kopan]

Müzik [Pink Floyd - Hey You]

Film [Into The Wild]

~

Fırat Özkan Sarıkaya.

Merak duygumu bastıramayıp kafamı arkaya doğru, hafifçe çevirdim. Birkaç sıra arkamda, en arkada cam kenarında oturan çocuğu bulmadan önce sınıf arkadaşlarımın üzerinde gezindi bakışlarım.

Dilara ve Buse, okuldaki her dedikodudan haberi olan ve aynı şekilde yayan iki kız, aramızda kalsın ama Buse, Dilara'nın Dilara da Buse'nin dedikodusunu bile yapar. Her neyse, benden duymuş olmayın.

Önlerinde oturanlarsa Ceren ve Kerim, yan yana oturmaları sadece öğretmenin zoruyla ve not korkusuyla. Birbirlerinden nefret ederler, nedeni sanırım dokuzuncu sınıftan kalma saçma bir şey. Eminim bunu kendileri bile hatırlamıyorlardır.

Daha fazla oyalanmadan en arka sıraya diktim gözümü.

Beyaz gömlek ve siyah pantolondan oluşan üniformamızın üzerine siyah kapşonlu giymiş ve kimseyi umursamayan Fırat'a baktım.

İşte! İşte yine aynı şeyi yapıyordu...

Kafasını masanın üzerine koymuş ve kapşonunu kafasına geçirmiş halde, uyuyordu.

Öylece, bir açıklama yapmadan, öğretmeni ya da işlediğimiz dersi umursamadan ya uyuyor ya da müzik dinliyordu. Bütün gün, ara vermeden. Tenefüslerde bile dışarı çıkmaz, telefonunun bataryasını sonuna kadar kullanırdı.

Önünde oturan Derya'dan öğrendiğime göre yanında yedek batarya taşıyor ve bittikçe yenisini takıyormuş. Şarj aletiyle uğraşmaya bile sabrı yok anlaşılan.

"Sıla! Sen cevapla bakalım soruyu."

Öğretmenin, adımı söylemesiyle kafamı öne döndürdüm ve hafızamı yoklamaya başladım. En son ne hakkında konuşuyorduk?

"Kovalent bağla bağlanırlar."

Yanımdan gelen ve hayatımı kurtaran fısıltının sahibine içimden teşekkür ettim ve söylediği sözleri, ne ifade ettiğini bilmeden tekrarladım. Sıra arkadaşım Yekta, her zamanki gibi imdadıma yetişmişti.

"Bir dahakine dersi dinlemek dışında bir şeyle uğraşmayalım."

Parmağımla Fırat'ı gösterip 'O zaman o ne yapıyor?' demek istesem de kelimeleri güçlükle yutup "Özür dilerim, bir daha olmayacak." dedim.

Ben öğretmenlere kafa tutmazdım, dersleri dinler ve anlatılanları not ederek daha sonra konuları tekrar ederdim. Sınavlara günü gününe çalışıp asla istediği notu elde edemeyen o kızdım ben.

Lise benim için iyiydi, sınıftan çok iyi anlaştığım insanlar vardı. Öğle aralarında benim için yer tutan ve planlar yapıp akşamları mesajlaştığım ve kafasını dengi olan insanlar.

Ama işte... Dört senedir bir türlü çözemediğim, duvarlarını yıkamadığım biri vardı.

Fırat.

Gülümsediğini hiç görmemiştik, okulun başladığı zaman herkes birbiriyle kaynaşıp arkadaş olmaya çalışırken o hep kenarda durmuştu. Bazılarımız onunla arkadaş olmaya çalışmıştık ama zamanla direncimiz azalmış ve en sonunda kendi haline bırakmıştık. Görünmez olmuştu. Öğretmenler bile zamanla onu derse katılmaya zorlamaktan vaz geçmişti.

Böyle anlatınca Fırat başarısız, derslerle alakası olmayan biri gibi görünüyor ama öyle değildi. İlk haftalarda anladığımız üzere, bilgisi bizimkinden kat kat daha fazlaydı.

Bay Sessizlik ve Bayan Gürültüحيث تعيش القصص. اكتشف الآن