26

19.4K 636 172
                                    

Annesi ölmemiş miydi? Gözleriyle görmüştü. Annesinin ölümünü gözleriyle gördüğünü söylemişti. Şimdi nasıl...

"Alpay sen ne dediğinin farkında mısın? Senin anneni babam öldürdü. Gözlerinle gördün. Bunları bana sen söyledin. Şimdi bu dediklerinden sonra neye inanmalıyım?" o kadar şeyden sonra nasıl olur da...

Acar.

Oğluna bunu yapmazdı. O kadar yaşanmışlıktan sonra aynı çukura düşemezdik.

Annesinin ölümünü o izletmişti. O kadın ölmediğine göre...

"Alpay sen yok-"

"Kandırıldım. Her şeyi en ince planına kadar hazırlayan ben güvendikçe kandırıldım! Hemde öz babam tarafından!" direksiyona attığı yumruklar hızlanırken vücudumu koltuğa yaslayıp derin bir nefes verdim.

Acar bunu niye yapmıştı kafam almıyordu. Karısının intikamı için yanıp tutuşan o iken biz bir anda bu hale nasıl gelebilmiştik?  Etrafımızda kendimiz dışında güveneceğimiz kimse kalmamıştı.

"Bunları nasıl öğrendin bilmiyorum fakat gerçeği bilen tek kişi baban. Ondan başka kimseye soramayız." dediğimde kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Kafamı yoran tek şey o değil Tutku. Benim annem yaşıyorsa eğer senin baban başka bir kadını öldürdü. Ve ben o kadını annem olarak bildim her zaman. Babamın neden bunu yaptığını bilmiyorum." haklıydı. Acar bu zamana kadar ne planladıysa babam öldürdüğü kadını hep Alpay'ın annesi olarak biliyordu. Ve babamı da bu işte görevlendiren kişi Haluk'tu. Şu an tek umudum Acar'la Haluk'un ortak olmamasıydı. Bu olayı yaşadıktan sonra diğerinin olma ihtimali hep aklımın bir yerinde leke gibi kalmıştı.

"Ne yapmayı planlıyorsun?"

"Bilmiyorum. Fakat çevremdeki herhangi bir engel kalkmaya tenezzül etmezse ben devreye gireceğim." dediğinde anlamsızca ona baktım.

"Ne demek bu şimdi?"

"Ne demek istediğimi gayet iyi biliyorsun. Artık daha fazla kaçmaya gerek yok. Baştan beri biliyorduk buraya geleceğimizi."

"Böyle bir şey olmayacak Alpay. Başka bir çözüm bu-"

"Başka çözüm yok Tutku! Kaç senedir intikam için etrafta dolanıp durdum! Babam için canımı verecek kıvama geldim! Adalete mi güvenmemi bekliyorsun!? Ben yeteri kadar güvendim! Adalet artık bir kurşuna bakıyor! Ve eğer başka çözümümüz yoksa bunu kullanmak-" suratına geçirdiğim tokadın sesi arabaya dolarken güçlükle yutkundum. Sinirden kendini kaybediyordu ve yanlış bir şey yapmasına izin veremezdim.

"Bu konuyu şu an konuşulmamış varsayacağım. İkimizde sağlıklı düşünemiyoruz."

Dün yaşanan o kadar şeyden sonra ikimizde işe gitmedik. Hastaneyle emniyeti bir şekilde halletmiştik. Şimdi ise o yorgunluktan uyuyakalmıştı. İlk tanıştığımızdan bu yana oldukça zayıflamıştı. Yorgun olduğu her halinden belliydi. Fakat yıkılmadan ayakta kalmayı başarmıştı. Ta ki düne kadar.

Küçükken inandığı gerçeğin yalan olduğunu öğrenmek onu derinden yaralasa da her zaman onun ayakta olduğunu gördüğüm için şu an ki haline hala inanamıyordum.

Onun dışında Yiğit'le konuşamamıştım. Meşgul olduğumu belli edecek bir mesaj atıp telefonu uzun bir süreliğine kapatmıştım. İlgilenmem gereken şu an her şeyden önce Alpay'dı. Onun acısı benim acımdı. Benim acım da onun acısıydı.

"Tutku." fısıltı gibi çıkan sesiyle kafamı yatağın soluna çevirdim. Şişmiş gözleriyle gözlerime bakarken elimi yanağına koyup nazikçe okşadım.

DUYGUNUN ÖTESİNDE +18Where stories live. Discover now