11

20K 668 53
                                    

Sabahın bilmem kaçında açtığım gözlerimi ovalayarak etrafa bakındım. Alpay'ın odasındaydım. Dün yaşananlar aklıma gelirken yüzümü yastığa gömüp yediğim bokları düşündüm. Ovv berbat. Bunları söylediğime inanamıyorum. Düşünmeye hiç gerek yok.
Yataktan inip odadan çıkacakken yandaki aynaya bakıp sıkı bir küfür ettim. Alpay'ın tişörtünü mü giydim ben? Peki ya altımdaki eşofman? Ben ne bok yedim ya? Her şey silinik silinik. Uyku sersemiydim. Hızla odadan çıkıp kaldığım odaya ilerlerken:

"Hassiktir!" sesiyle arkamı döndüm. Kutay her zamanki gibi tam zamanında gelmişti.

"Alpay senin yapacağın i-"

"Daha iyi misin?" Levent'in sesiyle önüme dönüp kafamla onayladım. Kutay'ı duymamazlıktan gelmek daha iyiydi. Şu an onun aklından geçen şeyleri bilmek istemiyordum.

"Alpay'ı gördün mü Levent?"

"İşi olduğunu söyleyip çıktı. Biliyorsun ki artık poliscilik yapamıyor. Babanı ortadan kaldırdıktan sonra başkomiser olmaya devam eder." Bu saatte neyin işiydi Allah aşkına? Dün soracaklarımı soramamıştım.

"Bir şey mi oldu?" dediğinde kafamı hayır anlamında sallayıp kaldığım odaya girdim. Odada ki dolaba ilerleyip bir şeyler vardır umuduyla açtığımda olması gereken gibi kıyafetler yoktu. (😉) Dışarı çıkmama izin vermeyeceklerini çok iyi biliyordum. Ne kadar artık onlar için çalışıyor olsam da bana güvendiklerini sanmıyordum. İşin garip tarafı galiba kimseye nereye gideceğini söylememişti. Bir kişi hariç.

Görkem...

Görkem'e söylediğinden emindim. Her şeyini ona söylüyor diye biliyordum. Belki bu dün aklıma takılan soruların cevapları onda olabilirdi. Odadan çıkıp Görkem'in odasına direk daldım. Uykudan yeni kalkmış haliyle bana bakınca ne yapacağımı bilemeden öylece bekledim.

Kapı tıklama diye bir huy yok sende.

"Ben özür di-"

"Girdin zaten. Ne diyecektin?" diyince kapıyı kapatıp yanına ilerledim. Yatağın ucuna oturup yarı çıplak haline aldanmadan yüzüne baktım.

"Alpay'ın nereye gittiğini biliyor musun?" dediğimde yorganı üzerine daha çok çekti. Ne yani bu hayır mı demekti?

"Ben Alpay'ın kuyruğu değilim. Her bir bokunu bilecek halim yok ya." uyku mahmurluğuyla verdiği cevaba takılmayıp odasında durmaya devam ettim.

"Gerçekten bilmiyorum Tutku. Uykumdan ayıldığımda nerede olduğunu öğrenirim. Bilgisayara bakmam yeter." diye beni geçiştirince inatla beklemeye devam ettim.

"Görkem."

"Siktir git Tutku." diye homurdanınca içime işleyen cesaretle yorganı hışımla çektim.

Ups...

"Hiçbir şey görmedim Görkem. Görmedim, duymadım, bilmiyorum." Allah kahretsin resmen yatakta sadece baksırla uyuyordu. Senelerce aklımdan silinmeyecek.

"Yapacağınız işe çomak sokayım kapa gözlerini." dediğinde gözlerimi kapattım. Yatak hafiften hareketlenince kalktığını anladım. Galiba üzerini giyinecekti.

"Üzerindekiler Alpay'ın değil mi?" dediğinde gözlerimi açtım. Kendini yatağına geri atıp bana baktı.

"Maalesef." sahte şaşkınlıkla güldü.

"Maalesef?" Bunda şaşırtıcı ne vardı? Onun kıyafetlerini giydim sadece.

Fazla iyimsersin.

DUYGUNUN ÖTESİNDE +18Where stories live. Discover now