Truth or Dare? - Shawn Mendes

2.8

"Hey siz! Kalkın çabuk!"

Birkaç adım sesi duydum.

"Size diyorum kalkın. Uyanın."

"Anne tamam." Taylor'ın mızmızlanan sesini duydum.

"Ne annesi lan kalkın çabuk!"

Yavaşça gözlerimi açtığımda başımızda sinirle dikilen bir polis gördüm.

Elindeki copla diğerlerini dürtüyordu.

"Uyanın! Eviniz yok mu sizin?"

Maggie yerden kalkıp gözlerini ovuşturdu.

"Evinize gidin burası uyunacak yer mi?"

Elindeki copla sinirli bir şekilde bize bakan tahminen 40 yaşlarında sarışın, mavi gözlü adama baktım.

Hâlâ kendime gelememiştim ama Shawn'ın kolunu üstümden çekip doğruldum.

Üşümüştüm ve nerdeyse sabah olmuştu. Güneş ufuktan bize göz kırpıyordu.

Polis bize kızgınca bakmaya devam ederken ona baktım.

"Kusura bakmayın. Biz uyuya kalmışız."

"Bir sarhoş gelip sizi kurşuna dizince uyuya kalmayı görürsünüz. Ben gidiyorum. Hemen diğerlerini de uyandırıyorsunuz."

Başımı sallayarak polisi onayladım.

Maggie, uyanması için Carter'ı dürterken Shawn'a eğildim.

"Shawn uyan."

Shawn'ı dürterken yavaşça uyandı.

"Kalk hadi hepimiz uyumuşuz."

Taylor hala uyurken Cameron, Nash'ı uyandırmaya çalışıyordu.

Hepimiz az çok kendimize geldiğimizde Taylor hala kumların üzerinde uyuyordu.

Carter, Taylor'ın yanına gidip onu dürtmeye başladı.

"Taylor uyan gidiyoruz. Hadi."

Taylor uyanmamak için elinden geldiğince çabalarken biz etrafı toparlamaya çalışıyorduk.

Pis bırakamazdık.

"Uyanmıyor lan bu!"

Carter sinirle Taylor'ı son kez itip bıraktı ve bize doğru geldi.

"O iş bende."

Alina kollarını sıyırıp Taylor'ın yanına çöktü.

"Taylor."

Sakince ona seslendi ve omzunu sıvazladı.

"Uyan hadi."

Taylor Alina'ya sırtını dönünce Alina bir anda Taylor'ın kulağına eğildi ve sinirle bağırdı.

"Taylor uyan çabuk."

Taylor irkilerek ayağa kalktı.

Biz onun bu hâline gülerken o çok korkmuş görünüyordu.

"N'oldu lan?"

"Uyuya kalmışız. Eve gitmemiz lazım." dedi Elie, Taylor hala gözlerini ovarken.

"Ananı ya belim tutulmuş."

Taylor belini tutarak yavaşça yürümeye başladı.

Elimdeki şişeyi yerdeki poşetin içine atıp poşeti elime aldım.

"Lan bi acıkmışım ki." dedi Johnson.

"Ben de acıkmışım." dedim.

"Saat kaç?" dedi Cameron.