50.BÖLÜM: ''Birbirine Denk Düşler''

121K 9.7K 17.2K
                                    

Gabrielle Aplin - Salvation

James Bay - Us

Merhabalar. Oy ve yorumlarınızı ihmal etmeden sizleri şöyle bölüme alayım. Keyifli okumalar dilerim. ^^

Bir de bu bölümle beraber MBS 6 milyon olacak. Hepinize çok teşekkür ederim. <3

50.Bölüm: ''Birbirine Denk Düşler''

Bölüm: ''Birbirine Denk Düşler''

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Annemler geliyordu.

Ne ara duymuştum bunu ne ara gelmişlerdi hiçbir şey anlamamıştım. Tek yapabildiğim şey ''tamam anne'' demek olmuştu. İyi de neye tamam? Şaşkın bakışlarımla elimdeki telefonu kulağımdan çektiğimde en az benim kadar şaşkın gözlerle bana bakan Ezgi koluma dokunup, ''Mislina ne oldu?'' diye sordu. Cevap verememiştim bile. Çok ani olduğundandı bu donup kalışım. Ezgi gözlerini kocaman ederek, ''Yoksa Hikmet Amca'ya bir şey mi oldu?'' diye sordu.

''Yok,'' dedi toparlayarak. Kurumuş dudaklarımı ıslatıp yutkundum. ''Annemler gelmiş Ezgi. Yani her an kapıyı çalabilirler.''

''Ne?''

''Ezgi bu çok şey olmadı mı ya?''

''Ani?'' diye kaşlarını yukarı kaldırdı sorgular bir halde. Konuşmadan kafamı aşağı yukarı salladığımda kafamı öne eğdim ve duraksadım. Burnuma is kokuları geliyordu. Yüzümü buruşturarak ellerimi saçlarıma götürdüm ve onları koklayarak, ''Of saçlarım is kokuyor,'' dedim. ''Mangalın kokusu sinmiş.'' Daha büyük bir şokla Ezgi'ye baktım. ''Ay ben bu kokuyla Akif Selim'e sarılmıştım bir de. Hiç de belli etmedi kötü koktuğumu! İçinden neler demiştir kim bilir? Demiş midir sahi?''

''Mislina sen salak mısın anneciğim?''

''Ha?''

''Annemler geldi diyorsun ya annemler! Ayrıca çok normal üzerinin öyle kokması, ben de öyle kokuyorum ne var yani bunda? Akif Selim mi?'' diye sordu sorusunu. ''Senin mangal kokan saçlarında bile çay demler, o ruh ve potansiyel var onda.''

''Ha rahatladım o zaman,'' deyiverdim bir anda. Ezgi bana saf saf baktı. Kendimi çok garip hissettiğimden böyle davranıyordum çünkü gerçekten bunu beklemiyordum. Aklıma bir anda bir sürü senaryo dolmuştu. Ameliyatım, evlilik mevzum ve daha birçok şey ama her şeyden evveli önce hızlıca bir duş alıp üzerimdeki bu kötü kokudan arınmalıydım. Öyle de yaptım. Hızla banyoya girip çıkarak saçlarımın hızla kuruttum ve temiz kıyafetlerimi giydim. Ezgi de benden sonra duşa girmişti ve o çıktıktan neredeyse beş dakika sonra zilimiz çaldı. Geldiler işte! Bekletmeden aşağının ziline bastım ve kapımızı açarak onları bekledim. Geldikleri için çok şaşkın ve hazırlıksız olsam da mutluydum işte. Çok hem de. Onları çok özlemiştim. Annem ve babamın seslerini işittiğimde derin bir nefes alarak ellerimi ovuşturmaya başladım. Ellerimi ovuştururken parmağımda varlığını hâlâ koruyan yüzüğüme baktım. Onu çıkarmamıştım. Evet göreceklerdi ve ben bunu saklamayacaktım.

Annem önde babam arkada nihayet bizim katımızın merdivenlerini çıkmaya başladıklarında az sonra annemle göz göze geldim. Onu görür görmez gözlerim dolmuştu. ''Oy yavrucuğum benim,'' dedi annem olduğu yerde bana bakarken. Babam arkasında durarak, ''Yahu hanım duracak yer mi burası? İçeri girelim de öyle hasret giderelim,'' dedi.

Mürekkebe Boyanan Sardunya | RaflardaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin