Kalbinin atışı kulaklarımda yankılandı. Her nefes alış verişinde yükselip alçalan göğsü huzur verdi. Göğsündeki elimi tutup parmaklarımızı birleştirdi. O da varlığını hissettirmek için elinden geleni yapıyordu. Gözlerimi kapatırken başımda dudaklarını hissettim. "Uyu güzelim. Korkmadan uyu"
~

Kulağıma gelen konuşmalarla uyandım. Gözlerimi açmadan sesleri dinledim. "Bir anda bizlerin adını sayıklamaya başladı. Sonra da senin adını bağırdı. Uykusunda bile ağlıyordu zaten. Uyandığı gibi de bana sarıldı. Sonra da buraya fırladı geldi."

"Onu bu kadar kötü hale getirecek ne görmüş olabilir?" Ata'nın durgun ses tonu içime işledi. "Bilmiyorum. Tahmin edebiliyorum az çok ama" en son Eren de dahil olmuştu konuşmaya.

"İyisin abi falan dedi sarıldığında. Kötü bir şekilde gördüğü kesin. Sık sık kabus görüyor mu acaba?"

"Bilmiyorum kardeşim. Bilmiyorum. Geceki ağlayışı gitmiyor gözümün önünden. Uykusunda ara ara uyanıp sayıkladı. Elimi bırakmadı bile. Sesimi duyunca sakinleşip tekrar yattı. " Derin bir nefes bıraktı.

"Odasına zor taşıdım. Doğru düzgün uyuyamadı yine uyanırsa diye. Bırakamadım da sonra. Gördünüz zaten siz de."

"Bir daha böyle görmekten çok korkuyorum." Kardelen'in sesine yansıyan üzüntüyü hissettim. Ah, benim güzel kardeşim... Ben de sizi bir daha öyle görmekten o kadar korkuyorum ki.

Yerimde kıpırdanırken üstüme çevrilen bakışların farkındaydım. "Uyanıyor galiba" Ata'nın ayak seslerinden başıma geldiğini anladım. Gözlerimi açarken direkt göz göze geldik. "Günaydın"

Kısık sesime karşı güçlü çıkan sesiyle cevap verdi. "Günaydın. Daha iyi misin? Bak hocaya söyleyelim istersen" Yerimde doğrulup sırtımı yatak başlığına yasladım. "İyiyim. Merak etme"

"Dediğin mümkünmüş gibi" Yüzümde ufak bir tebessüm oluşturup endişeyle bana bakan Eren ve Kardelen'e döndüm. Kollarımı açarken ikisi de birbirine bakıp üstüme doğru koşmaya başladı. Eren soluma Kardelen sağıma yerleştiğinde ikisine birden sarıldığımdan arkadan kafaları çarpışmıştı. "Oha be cadı! Kafamı yardın"

"Sana oha! Beynim yer değiştirdi" İkisinden ayrılırken gülümseyip bizi izleyen Ata'ya baktım. "Kıskanma kıskanma. Gel sende" Kaşları alayla yukarı kalktı. Benim açık kollarıma baktıktan sonra bileğimden tutup kendine çekti.

Açık kalan kollarımı beline dolayıp gözlerimi kapattım. "Korkuttum sizi de. Uyuyamadınız benim yüzümden"

Benden ayrılırken Eren ve Kardelen'e baktı. "Valla şu hayvan uyudu horul horul. Baldızıma da laf yok o uyuyabilir." Kardelen'e göz kırpıp bana döndü. "Ama beni uyutmadığın doğru"

"Bak seeen. Ne yapsam da telafi etsem bunu?" Yüzünde serseri gülüşü oluşurken aklından geçeni anlamıştım az çok. Aniden Ata'nın kafasından bana seken yastıkla neye uğradığımı şaşırdım. "Noluyor lan?"

"Geri bas len! Geri bas. Çık bakayım orada. Dün yeterince kaldın zaten. Hayvan gibi uyumuşmuş. Kızım sende dün abim abim diyordun bugün satış. Aşk olsun"

"Olsun Erencim. Aşk olsun" deyip imayla göz kırptım. Kardelen öksürürken Eren kaşlarını çattı.

"Sen çok fenasın ha." İşaret parmağını havada sallarken yanımıza geldi. Ata kolundan çekeleyip ayağa kaldırdı. "Oğlum bak çarparım sana bizim odaya uçarsın"

"Bir bağırırım tüm hocaları toplarım başımıza. Sonra sen hesap verirsin bu odada napıyorsun diye" Eren'e şaşırırken Ata sinirle eline aldığı yastığı kafasına vurdu. "Ulan gerizekalı! Sen odada değil misin? Sen ne hesap vereceksin hocaya?"

Basketçi |                                              Yarı Texting/ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin