Yirmi Sekiz "Âsiven"

91 9 147
                                    


Selammm

Multimedya "Doğal Afetim"

"Önümü göremiyorum, yönümü bulamıyorum. Aşağıya tırmanıyorum, yukarıya düşüyorum"

Âsiven: Şaşkın, sersem, aklı dağınık

Keyifli okumalar ☁


28. Bölüm: Âsiven


Bir tarafta,

Kırık cam parçaları.

Yüdî ile her temasta yüreğe atılan bir kesik daha.

Her kesiğin planlanmışçasına süveydaya açtığı onlarca kanayan yara.

Yâr'a giden yolda alınan her yaranın yangına attığı çıraların kavrulan feryatları.

Bir tarafta ise

Son nefesini veren can parçaları.

Ölü ruhların susmayan hilaşlarının gölgesinde istirahat eden, tek yuce şefkate muhtaç çaresiz titreyişler.

Hepsini irislerinin ırağı tutup fütursuzca kör sokaklara savuran adavet silüetleri.

Adalet değil.

Adavet.

Adalet olgusunu vicdanında hiç tartmamış nivend mahrumlarının, yoğunluğu üzerinden atarak yüzeye çıkış, kurtuluş sıfatı, adil.

Menfaatlerine ulaşma arzularına hormon dozu ilavesinden başka bir manası olmayan, nadanlar onlar. Nadan kavramı yücelir, ululuğa erişir onların ifritliğinde. Hakiki, hak ettikleri önadları, zişt tutkunları.

Şeytani bir arzunun kapanına hapsolmuştur masumane dimağları. Kirlenmiş ruhları ve kabih tozuna bulanmış vücutları.

Adavet; husumet, düşmanlık, kin.

Hiçliğin habercisi.

Biri, çöllerin kumlarına esenlik ümidi, basıncın ağası ve tariflerin âdih tarafından sokuluşu; rüzgar.

Evrendeki tüm tozlarını tek bir esişiyle süpüren kudretli ve kuvvetli bir rüzgar.

Diğeri, fezanın ve semanın sevdalısı, ummanın göz bebeği ve katrelerin a'cef ağlara tutunarak bir oluşu; deniz.

Dalgalarının çarptığı efsunlu kıyıların maşuğu. Su altında yeşeren ilk tohum, onun denizinde filiz vermiş; ilk torpido onun denizinde patlamış ve ilk o direnmeyi öğrenmiştir torpidolara.

Güç, mahlas olarak kazındı onlara.

Eskidi tanımlar.

Güçsüz, sersem, aklı dağınık iki genç şimdi onlar.

Deniz ve Rüzgar.

Tanıdık ve bir o kadar da yabancı iki genç.

Yıkık kentlere konuk olur yürekleri. Herkes sanır ki tanrı misafiri, oysa zi'm bilinmiş geldikleri yerde özleri.

"Anlatmayacak mısın abi, hadisene."

"Oğlum benim şavkım kaymış sen masal peşindesin. Bir varmış bir yokmuş Deniz ölmüş mutsuz son."

DOSTWhere stories live. Discover now