Son Günışığı 💫

2K 205 63
                                    

*Clara: Parlak.

-8 Ay Sonra.-

"Aaah!" Yatak odasından gelen yüksek sesli bağırma ile Kral Chanyeol huzursuz bir nefes alarak oradan oraya yürümeye devam etti.

Eşi, onun biricik güzeller güzeli Mi Sol'u doğum yapıyordu. Gecenin bir yarısı sancısı tutmuştu. Önce her zaman olduğu gibi yokluyor zannetmişlerdi fakat sıklaşıp da acı katlanmaya başladığında bir de üstüne suyu geldiğinde Chanyeol alel acele şifacıları çağırmıştı.

"Başım döndü." Kahin KyungSoo huysuz bir ses tonu ile konuşarak Chanyeol'e baktığında Kral kısa süreliğine duraklasa da yerinde durmakta oldukça zorlanıyordu.

"Heyecanlı olduğunu biliyorsun KyungSoo. Öylece oturmasını bekleyemezsin." Orman Ruhu MinSeok yarım ağız gülerek konuştuğunda KyungSoo ağzının içinden söylenmişti.

"Ne zaman bitecek? Çok uzun sürmedi mi?" Chanyeol endişeli bir şekilde yumruk yaptığı bir elini ısırırken MinSeok anlayışlı bir şekilde gülümsedi.

"Yeni bir cana can olmak kolay değil majesteleri." Chanyeol koridorda tekrar turlamaya başladığı sırada, sarayda uzun zamandır duyulması beklenen o ses, bir bebeğin ağlama sesi duyulmuştu.

***
Kral Chanyeol, güzeller güzeli prensesleri doğduğundan beri gökyüzünden kaybolmayan adeta batmayı reddeden güneşe bakıp derin bir iç çekti.

Umbra'nın artık tamamen yok olduğuna eminlerdi. Prenses doğmadan evvel ki girişiminden sonra elinde tuttuğu karanlığa gömdüğü bölgeler ile yetinmiş herhangi bir atak yapmak için beklemişti fakat Clara doğduğunda güneşi ile gelmiş ve Umbra'yı deliğine geri göndermişti. Belki de çoktan olması gereken yere, diğer tarafa yollamıştı.

"Chan." Camdan sarayın bahçesine bakan eşine seslendiğinde Chanyeol hemen sana dönmüştü.

"Hayatım? Iyi misin?" Doğumdan sonra ilk kez sesin bu kadar dinç çıktığı için Chanyeol heyecanlanmıştı.

"Iyiyim merak etme. Su verebilir misin?" Chanyeol seni onaylayıp alel acele büyük bir bardağa su doldurup içmene yardım ettikten sonra yanına oturmuştu.

"Clara nerede?" Yatağın yanındaki beşikte Prensesi göremeyince endişeli bir şekilde Chanyeol'e dönmüştün. Eşin kızıl saçları ile gülümseyerek senin sarı parıltılar eşliğinde parlayan saçlarını okşadı. Açıkçası ikinizde Umbra'nın etkisinden kurtulabilmiş değildiniz o yüzdendi zaten endişeli tavırların.

"RiJin kontrol için Yixing'in yanına götürdü." Rahat bir nefes alıp Chanyeol'e iyice yaslandın. Clara, RiJin ile birlikteyse saçının teline bile zarar gelmezdi.

"Güneş hala batmamış." Odanızın büyük pencerelerinden gözüken ihtişamlı güneşe bakarak konuştuğunda Chanyeol gülümsemişti.

"Sanırım Clara herkesin güvende olduğunu hissedene kadar güneşi batırmaya niyetli değil." Chanyeol gururlu bir sesle konuştu. Sen de hissettiğin huzurla gülümsedin.

"Ufacık bedeniyle onlarca hayatı kurtardı. Kızımız çok güçlü." Chanyeol senin dediklerine karşılık saçlarını öpmüştü.

"Üstelik bir Ejderha. Biliyorsun, kadın bir ejderha eşine çok az rastlanan bir şey. Ah o kadar gurur doluyum ki." Chanyeol'un iyice gerinerek konuşumasına karşılık hafif bir kahkaha attın. O sırada odanızın kapısı tıklatılmıştı. "Gel!" Chanyeol gür sesiyle izin verdiğinde kucağında kızınızla içeri RiJin girmişti.

"Majesteleri acıktılar." Clara'yı senin kucağına verip ikinizi de selamladıktan sonra odadan çıkmıştı.

"Gözlerimi alamadığım iki güzelliğim var artık." Chanyeol mest olmuş bir sesle konuştu. Elinin biri hafifçe Clara'nın yanağını okşuyordu. Kızınız tam anlamıyla ikinizin karışımı gibiydi. En büyük kanıt da saçlarıydı. Daha kısacık olan saçlarında kızıllıklar ve sarı parıltılar birbirine dolanmıştı. Daha yeni açılan gözlerini ışığa alışamadığı için sık sık kırpıştırsa da badem gözleri aynı Chanyeol'e benziyordu.

Kehanet [Park Chanyeol OC]Donde viven las historias. Descúbrelo ahora