k ı r k y e d i

378 48 49
                                    

47: "Korkak"

Bana inanmıyordu ve inanmamak da son derece haklıydı ama kalbimin avcunda olduğunu bile bile parmaklarını sıkıyordu. Beni üzen, canımı yakan beni bu kadar iyi tanıdığını iddia eden birinin canıma hor davranmasıydı. Ben onu bilerek yaralamamıştım. Onun bu şekilde yaklaşması ürkütücüydü.

Hüma: "Ben sana istemeden zarar verdim ama sen bilerek canımı yakıyorsun Hanel."

Kalp Hırsızı: "İsteyerek kimse, kimseye zarar vermez."

Kalp Hırsızı: "Ben sana bir zarar veriyorsam, canımı yaktığın için Lie."

Kalp Hırsızı: "Yataktayım, masallarını dinlemeye hazırım Hüma."

Ahmak!

Parmaklarımı alnıma vurup gerilen sinirlerimi yatıştırmaya çalıştım. Gerilmiştim ve aslına bakılırsa mutsuzdum.

Hüma: "Gerçekten onu mu istiyorsun?"

Kalp Hırsızı: "Bu soru kadar manasız bir soru görmedim."

Kalp Hırsızı: "Sen satılan bir oyuncağın fikrinin sorulduğunu gördün mü?"

Hüma: "Benim seni sattığım falan yok."

Hüma: "Bir dinle!"

Hüma: "Dinlemiyorsan da ömrün boyunca pişman ol!"

Hüma: "Artık elimden geleni yaptım. Beni suçlayamazsın!"

Kalp Hırsızı: "Elinden gelen mesaj atmak?"

Kalp Hırsızı: "Ne kolay ya... Neyse."

Hüma: "Dinleyecek misin?"

Hüma: "Suçlamadan okuyacak mısın?"

Kalp Hırsızı: "Bilmem."

Hüma: "İyi geceler."

Kalp Hırsızı: "Deneyeceğim."

Hüma: "Uyuz oluyorum sana."

Kalp Hırsızı: "Ben sana bayılıyorum."

Hüma: "Biliyorum."

Kalp Hırsızı: "Denemeye devam etmemi istiyorsan anlat?"

Kalp Hırsızı: "Malum ilgilenmem gereken bir hanım var."

Kalp Hırsızı: "Sayende..."

Allah'ım sinirlerime mukayyet ol çünkü birazdan gerçekten evini basıp kafasına kafasına vuracağım. Bana olan öfkesi o kadar büyüktü ki beni asla doğru düzgün dinlemiyor ve her yazdığımın altında bir şey arıyordu. Bu yüzden ona uzunca bir mesaj göndermekten başka çarem yoktu. Kısa mesaj yollarsam konuyu dağıtıp duracaktı.

Konuyu ört pas etmesini istemiyordum. Konuyu dalgalandırıp başladığım noktaya da dönmek istemiyordum. Birkaç dakika boyunca yazacaklarımı yazmış, gerekli kontrolleri yapmıştım. Oysa bir saniye olsun telefonu elinden bırakmayarak beni beklemişti.

En sonunda onu çıldırtmış olmalıydım ki mesaj atmaya başladı.

Kalp Hırsızı: "Kızım Diriliş destanı mı yazıyorsun?"

Kalp Hırsızı: "Roman mı?"

Kalp Hırsızı: "Kaç dakika oldu ya!"

ÇAKIL TAŞI (TEXTİNG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin