o n ü ç

578 76 30
                                    

Foti: Timuçin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Foti: Timuçin

13: "Kötü Çocuk" 

Timuçin isminden nefret ediyorum ve bunun tek sorumlusu Timuçin denilen geri zekâlı! Bir insan bu kadar mı uyuz olur ya, diye sormadan edemiyordum. Kantinde gördüğü gibi "Tostçu!" diye bağırmıştı. 

Uyuz! 

Sinir! 

Pis enişte! 

Bitli!

Elim ayağım birbirine girmiş bir şekilde Timuçin'in suratına bakarken dudaklarımı yok etmek istercesine kemiriyordum. Herkesin bakışları üstümdeydi ve bana bakarak "Gel!" işareti yapıyordu. Gitmek zorunda olmadığımdan arkamı dönüp kantinden uzaklaşmak için hamle yaptığımda kahrolası "Cehennem Kuşu!" diye bağırmıştı. 

Hışımla arkamı döndüğümde ona doğru hızla yürüyüp yüzünü yumruklamak istedim ama yapmadım. Deli cesaretim ne yazık ki yoktu. Onu yumruklarsam bana neler yapardı? Ukala gülüşü dudaklarına asılmış, ben bilirim tavrı yüzünün her karesinden akıyordu. "Efendim, MİT!" 

Korkabilirdim ama ona pabuç bırakacak biri de değildim. O benim ismimle oynuyorsa ben de onun ismini ters çevirebilirdim. "Bana mı dedin?" diye sorduğunda parmağıyla kendisini gösterdi. "Bana MİT mi dedin?" 

Cevap vermeyip merdivenlerden çıkmak için harekete geçtim, adımı söylememesi içimi rahatlatırken daha kötü bir şey oldu ve peşimden geldi. "Sen bu kadar akılsız bir kız mıydın?" 

Cevap vermezken bağırmaya başladı. "Yoksa sen seninle sevgili olmadığım için mi kızgınsın?" Ne? Durup onun yüzüne bakarken o  devam etti. "Dudağımı öpmene izin verseydim-" 

Bir anda gözlerimden yaşlar dökülmeye başladığında sesini kıstı. "Bana cevap vermen gerektiğini anlamışsındır," dedi eğilip. "Aklın-"

Devam etmesine izin vermeden parmak izimi onun suratına çizdim. "Kötü biri olduğunu biliyordum ama bir kıza iftira edecek kadar berbat biri olduğunu bilmiyordum." Gözümdeki yaşları silip merdivenlerden çıkarken Alihan hocaya çarptım. Özür dileyip sınıfa doğru ilerledim. Pelin şaşkın şaşkın suratıma bakarken sıraya geçip ağlamaya başladım.

"Cennet kuşum, ne oldu?" Pelin kolumu dürterken ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Timuçin'in bana söyledikleri berbattı, nasıl açıklayacaktım? Kantindeki herkes bizi görmüştü. 

Timuçin bana ucuz biriymişim gibi davranmıştı. Sadece onun istediğini yapmadım, ona cevap vermedim diye; ben onun yularını tuttuğu bir şey değildim. Onun peşinden gitmek zorunda onun isteklerine uymak zorunda değildim.

Midem kasılıp bulanırken çantamı topladım. Okulda durabilecek kadar iyi hissetmiyordum. Pelin ne olduğunu sorarken onu cevaplamıyordum. 

"İyi misin Hüma?" Karen çantasını alıp koluma girdi. Pelin de önce kendi çantasını aldı, sonra da sırtımdaki çantayı aldı. 

ÇAKIL TAŞI (TEXTİNG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin