bölüm 39

3.9K 220 85
                                    

Üzerimdeki elbiseye göz attım. Yeşil bir elbiseydi. Dizimin bir karış üzerinde bitiyordu. Altına krem rengi hoş bir ayakkabı giymiştim. Daha doğrusu Ekin zorla giydirmişti. Saçlarımı düzleştirmiş arkadan tutturmuştu birkaç tutamını. Elime krem rengi bir çanta tutuşturdu. İçine silahımı telefonumu cüzdanımı ve birkaç gerekli eşyayı daha atıp hazırlandım. Son bir ümit Ekin e bakınca kaşlarım havalandı. Giydiği mavi elbise dizinin birkaç santim üzerinde bitiyordu. Belinden hoş bı kemer geçiyordu. Altına giydiği siyah topuklular ve yaptığı düz siyah saçı ile çok güzel görünüyordu. Siyah çantasını eline alınca bana döndü. Beni süzüp

" Oooo " dedi. Göz devirdim

" Kendine bak istersen " dedim. Kendini süzüp beğeniyle bana baktı

" Fıstık gibi kızım mübarek " sıkıntılı bir nefes aldım

" Yapmasak mı?" Dedim.

" Hayır yapıcaz" dedi kaslarını çatarak. Onu ikna edemeyeceğimi bildiğim için daha fazla üstelemedim. Bı taksi çevirip bizi bir bara götürmesini istedi. Taksi hareket ederken başımı dışarı çevirdim. Poyraz aklımdan çıkmıyordu hiçbir şekilde. Bizi bitiren o değilmiş gibi kırgın bakışları da çıkmıyordu aklımdan. Seviyor muydum? Fazlasıyla. İlk aşkımdı o benim kalbimin tek sahibi. Kolayca bitemezdik ki biz. Onun o sözleri acımasızca söylemesinin üzerine onu bitiremiyordum hala. Yenilgiyle kapandı gözlerim. Güçlü olamıyorum konu o olunca. Ekin koluma dokununca açtım gözlerimi.

" Geldik" dedi. Onu onaylayıp aşağı indim. Peşimden inerken içeri girdik. Müziğin sesi dışarıdan dahi gelirken içerisi fazla gürültülüydü. Yüzümü buruşturup gözüme kestirdiğim bar kısmına ilerlemeye başladım. İzinliydim. Bir sorun çıkacağını sanmıyordum. Ne olabilirdi ki. Ekin yanıma gelip sipariş verirken barmene istediğim içkiden söyledim. Daha önce böyle yerlere gelmediğim için rengi hoşuma giden bir içki söylemiştim. Barmen bardakları önümüze bırakırken bir yudum aldım. Aynı anda boğazımdan geçen yakıcı şey ile yüzümü buruşturdum. Bir yudum daha alırken o yakıcı his gitmiş yerini sarhoşluk almıştı. Bünyem alışık değildi böyle şeylere. Normaldi bu yüzden. Ekin yanıma gelip ön kamerayı bize tutunca elindekini kaldırıp hafifçe gülümsedim. O Instagram ile ilgilenirken ben de barmene doldurmasını işaret ettim. Birkaç bardak sonra başım dönmeye başlayınca elimle başımı ovdum. Gözlerim ara ara kararırken belime bir kol sarıldı. Kendimi geri çekerken buna izin vermedi.

" Bıraksana be " dedim arkamdaki her kimse.

" Şşş güzelim senle güzel bir gece geçirebiliriz" dirseğimi karnına geçirdim. Ayağa kalkıp adama ters bir bakış attım.

" Ne diyorsun be " dedim. Doğrulup benim üzerime yürüyünce sendeledim. Tabi ya sarhoştum ben nasıl başa çıkacaktım bu adamla. Ben bunları düşünürken adam bir anda yere yığıldı. Kafamı kaldırmam ile Poyraz ı görürken o bana bakmadan adama üst üste yumruk atıyordu. Sonunda adam bayıldığında bana döndü. Ekine bakınca Alim in de geldiğini gördüm. Belimde hissettiğim el ile kendimi geri çektim.

" Sakin " dedi Poyraz ın kulağımın arkasından gelen sesi. Onun olması biraz da olsa beni rahatlatırken rahatsız da ediyordu. Dışarı çıkınca midem ağzıma geldi. Ağacın altına midemdekileri çıkarırken Poyraz da söylenerek saçlarımı tutuyordu. Sonunda miğdemi boşalttığımda ayağa kalktım. Birkaç adım atınca sendeledim. Bı anda havalanmam ile Poyraz ın omuzlarına tutundum

" Ah be güzelim ne vardı içecek?"

" Sen vardın" dedim yayvanca. Ekin yanımdan bağırırken güldüm.

" Kankaaa uçuyoruz" dedi sonra da ekledi.

" Uçur beni spaydiiimm huuuuuuu " kahkaham onunkine karışırken Alim bana baktı birkaç saniye. Ben yorgunlukla başımı Poyraz ın göğsüne bırakırken

SNİPERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin