Sinan senin üvey kardeşin

886 493 2.9K
                                    

Hadi bakalım başladık.... Kitabımın oy sınırı yükselmesi için bölümleri her gün atmaya karar verdim.... Bakalım nasıl olacak... Sizin desteğinizi de istiyorum 💞💞🤗🤗

Elime telefonu alarak Sinan'ı aramıştım. Önceden beni aradığı için bende kayıtlıydı numarası. İlk çağrıda açmıştı.

"Efendim" demesiyle hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Ayaklarımın kendimi taşımaya gücü yoktu, yere yığılarak ağlamaya başladım.

"Sakin ol, lütfen Müjgan geliyorum çık dışarı" demesiyle kendime gelmeye çalıştım. Aşağı inemezdim... Görmek istemiyordum ben hiç kimseyi, kalbim kaldıramıyordu artık benim bu kadar yalanı dayanamıyordum...

Kendime gelip cevap verdim. "Gelemem, onlarla karşılaşmak istemiyorum..."

"Tamam o zaman ben geliyorum..." Deyip kapatmıştı yüzüme.. Hayır gelmemeliydi kendimi toplayıp aşağı indim.
Kapıyı açtığımda karşımda onu gördüm ve dayanamayıp sıkıca ona sarıldım.

"Götür beni buradan ne olur" dedim. Kendimde ne dediğimi bilmiyordum artık, niye böyle söylüyordum... Ama sanki ben artık ona mecburdum..

Annemin mektuba yazdığı gibi beni ona emanet etmişti.

Arabaya binip yola koyulduk. Nereye gideceğimi bilmiyordum. Sadece kafamı cama dayayıp gözyaşlarımın akmasına izin verdim elimde hissettiğim ağırlıkla kendime geldim. Elimi güven verircesine tutmuştu. Sahi güven çok önemliydi, demi? Sahi ben aileme hiç güvendin mi? Güvenmedim...

Uzun süren yolculuktan sora bir villanın karşısında durduk. Ahşaplı, ışıklı ve camlı bir evdi. Merdivenlerinin kenarlarında çiçekler koyulmuştu... Haa bir de, evin duvarları desenlerle boyanmıştı.

"Girelim mi artık içeri?" belimde hissettiğim elle ürktüm ve sadece başımla onayladım.

Sabah şafağın ışıklarıyla gözümü açtım. Gece geldiğim gibi de uyumuştum. Aşağı indiğimde Sinan elinde kahve kanepede oturmuştu ve uzaklara dalmış bir şeyler düşünüyordu. Çok dehşet yakışıklıydı. İnsan her sabah sırf onu görmek için uyanabilirdi.

Düşüncelerinden ayrılıp bana döndüğünde masanı gösterdi. Kahvaltı masası hazırdı.

"Hadi gel kahvaltını yap, çıkalım" demesiyle ne dediğini anlamadım. Nereye götürüyordu beni. Sormadan edemedim tabii..

"Nereye gidiyoruz?" meraklı bakışlarla ona bakmaya devam ettim. "

"Evine... Ailenin karşısına çıkmalısın. Annene, çocukluğuna ne olduğunu onlara sormalısın" bir nefeste deyip bitirmişti cümlesini.

Bir şey diyemeden başımla onayladım. Haklıydı, cevap vermeleri gerekiyordu. Bu böyle kalmamalıydı.

Evimizin önünde durduğumuzda arabadan indik kapıya kadar gittiğimde ayaklarım geri geri gidiyordu annemin intikamını alacaktım.
Söz vermiştim kendime.

Kapıyı çalıp açmalarını bekledim.

"Kızım, neredesin sen? Herkesi neden korkutuyorsun!" diyen anneme bir de Sinan'ın yakasına yapışan babama baktım ve zorlukla da olsa ayırmaya çalıştım ama nafileydi. Ve dayanamayıp bağırmaya başladım.

"Yeter... Yeter artık Halim efendi..." dememle herkes bana taraf döndü. Ablamlar da bizdeydi. Eniştem benim üzerime yürüdüğünde Sinan karşısına geçip kolundan tuttu ve dediği sözler sanki ortaya bir bomba etkisi yaratmıştı.

"Senin de baban annene başka kadınla ihanet edip, onu aldatsaydı, ve annen bilinmeyen bir şekilde ortadan kaybolursa, ne yaparsın beyefendi?"

"Ne demek bu? Kendinize gelin" deyip babam bağırmaya başlamıştı. Anneme baktığımda ise gözlerini kısıp uzun uzun bir şeyler düşünüyordu. Ama o gözlerde hüzün, korku ve heyecan ve birçok duygu barındırıyordu.

Dayanamayıp annem olan kadının üzerine gidip
"Anneme ne oldu, anneme ne yaptınız?" dedim sitem edercesine.

Eniştem ise ablama bir de bize bakıyordu. Kesin şimdi ablam beni suçlardı neden ortaya çıkardık ve neden kocası bildiği için ama hepsi kendilerinin suçuydu. Ben 23 yıldır yalan bir hayata mecbur bırakmışlardı. Cezalarını çekmelilerdi.

Bu vakit annemden duyduğum sözlerle olduğum yere çakıldım.

" Sen benim kızımsın, senin gerçek bildiğin annen ise sadece taşıyıcı anne rolünde oldu bu Sinan ise senin gerçek bildiğin annenin gerçek oğlu yani Sinan senin üvey kardeşin"

Bu da ne demek oluyordu.....

Eee, arkadaşlar, kafalarınızın karıştığını ve olayların hızla irelilediğini söyleyeceğinizi biliyorum. Ama uzun tutup bıktırmak istemiyorum. Gelecek bölümlerde tüm bunlara aydınlık getirilecekti.

Sizce, Sinan kim?

Sinan Müjganla kardeş mi?

Ve Müjganın gerçek annesi kim?

İmren hanımın dedikleri doğru mu?

Doğruysa, Müjgan tüm bu olanlara nasıl bir tepki verecek?

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.....🤗💞🤗

MucizemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin