4.Bölüm

935 59 0
                                    


Ertesi günü  uyandığımda saat 13.00 geliyordu nasıl  bu kadar uyuyabilmiştim  duş  alıp  mutfaga  indim  iştahım pek yoktu kendime  acı bir kahve yapıp  salona geçtim kutuyu artık  açmam gerekiyordu   annem ve ikizime  dair bir şeyler vardı bu kutuda  korkuyordum  ne kadar kutuyla bakıştım bilmiyorum   bu bir hafta içinde  o kadar çok şey yaşadım  ki daha fazlasını  kaldırabilirmiydim daha fazla ne olabilir ki diyip kutuyu elime aldım ve kapağını  kaldırdım   içinde bir mektup ve bir kaç fotoğraf vardı genç  bir kız vardı öğretmen  olmalıydı  çocuklarla  ilgileniyordu  anaokulu gibi bir yerde  ikizimdi galiba  bir kaç defa baktığımda  yüz  hatları  tıpkı  bana benzeyen kapalı zarif bir  kadın daha vardı  elinde poşetler maketten geliyor gibiydi  annemdi benim hiç yüzünü  görmediğim annem  gözlerim  fotoğrafında dolaşıyordu  oysa ağlamayı  sevmezdim ben ağlamazdım da  kolay kolay  şimdileri ise   damlalar  yüzümde yerlerini ezberler olmuştu   annem benim güzel annem  erkek çocuklar  annelerine benzer derler ya hep merak ederdim anneme  ne kadar benziyorum diye  o kadar çok benziyordum ki yanyana dursak biri annem olduğunu kolaylıkla çıkarabilirdi  ikizim ise anneme biraz benzesede  babama  benziyordu koyu yeşil gözleriyle  hele ki babamdı   Bizden koskaca 22 yıl koskaca bir hayat çalışmıştı babam neler sığdırılmazdı ki o yıllara  kardeşim annemle geçerek  mutlu  huzurlu anılarla  neden baba neden hepimizi günahının bedeli yaptın

Ne kadar fotoğraflara  baktım  bilmiyorum  fotoğafları  aklımın  her köşesine  kazımak  istiyordum
Babamın  bana  kendi elleriyle yazdığı mektupta cesaret edip bana  anlattıkları yazıyordu  cümlerini ş satırlarla sonlandırmıştı

" oğlum  beni affet  annen affeder mi  beni demeye bile  yüzüm  yok ama insan oğlu  işte ben ona kocalık  yapamadım ama o da bir gün  belki affeder  onun sevdasını  onun özlemini  unuturum zannetim ama gün geçtikçe  beni yaktı  kavurdu ben anneni hiç haketmedim ama çok sevdim oğlum ..

(Ah be babam sevmişsin  ama güzel  sevememişsin  sevdanın  arkasında  duramamışsın bizide kendi cehennemin  içinde  yakıp  kavurmuşsun )

Kardeşin o kadar masum  be güzel  ki
Kızım  beni tanıyor oğlum  annengili  buldugumda kardeşini  göremeye  gittim okuluna sonra onu takip ettim yolda takip  ederken kalbim hasretine dayanamamış olacak ki   ufak çaplı   kiriz geçirdim ikizin hemen yardımıma  koştu  hastaneye benimle geldi başımda  durdu  kendime gelene kadar
Beni tanımamıştı  kim 2 yaşında  bırakıp  giden babasını  tanır ki  bi ümit  işte  ona benim yerime sarıl  olur mu  onu bırakma  annen gibi çok  zarif bir kız  olmuş annen iyi yetistirmiş onu ben ona babalık  edemedim sen ona abilik et oglum  affedin beni Ailem affedin ..."

Diye sözlerini  bitirmişti   kâğıdın  arkasında beni anneme kardeşime  kavuşturacak adres yazılıydı
Burada daha fazla durup vakit kaybedemezdim  onlara kavuşmalıydım  artık bu kadar hasretlik kafiydi

Hemen hazırlanıp   babamın  geride bıraktığı çok sevdigi  arabasına  binip istanbula dogru yola çıktım  4/5 saatlik bir yolculukla istanbula gelmiştim ilk işim    elimdeki adrese gitmek oldu    adreste yazan  gülseren  apartmanın önündeydim ne gelen nede giden  bir süre bekledikten sonra  vazgeçip  eve döndüm
 Burada geçmişti bütün çocukluğum gençliğim ama karar vermiştim  satacaktım   daha sakin bir yerden güzel  şirin bir müstakil  alıp  annemle kardeşimle yeni bir başlangıç  yapacaktım
Sabahtan beri bir kahveyle durduğundan miden artık  isyan ediyordu pek iştahım yoktu ama  pizaa sipariş etmek en mantıklısıydı evde bisey yoktu çünkü  telefonumu  elime aldığımda  çocuklardan bir sürü  cevapsız  arama oldugunu gördüm gruba istanbula döndümü yazıp   sipariş  verdim  sipariş gelene kadar hemen duş alırdım hemen odama gidip duşumu aldım  çıktığımda  kapı  çalıyordu üzerime   birşeyler  geçirip  aşağıya indim   kapıyı  açtığımda  bizim  çocuklardı ..

Bu yağmur kanımı boğan iplik
Tenimde acısız yatan  bir bıçak
Bu yağmur  yerde taş ve bende kemik ..

YazgıWhere stories live. Discover now