24.bölüm

400 43 2
                                    

Selamun aleyküm vizelerim biter bitmez kendimi burada buldum öyle sabırsızlanıyorum ki hafsayla canın hikayesi için nereye alıp götürür bizi bu ikili kestiremiyorum tek bildiğim yüreğimiz çokça dağlanacak
sizi daha fazla tutmayayım keyifli okumalar 😊

Candan :

Hiç istemeyerekde olsa fakülteye gelmiştim
Şairin de dedigi bu aralar yaşımdan yorgun yaşımdan telâşlayım ne zaman böylesine hayatın akışından koşuşturmasından yorulsam bir iki gün semaverimi sandalyemi alıp kimsenin olmadığı deniz kokan yerlere kaçıyordum
Şimdi bir deniz kenarında olmak vardı radyodan gelen yüreğe dokunan türkülerle dalga sesinin muteşem ezgisiylee gökyüzünün ve denizin o muazzam birlikteliginde kaybolmak vardı gökyüzündeki kuşları izlemek kanatlarında umudu taşıyan kuşları hayal gücünü zorlayan bulutları

Malesef okulda olmak zorundaydım her perşembe oldugu gibi full dersim vardı üstelik birde bugün konferans eklenmişti odama geldigimde 07.47 di dersin 12 dakika vardı direk kedime kahve yapıp bir nebzede olsa bu ruh halinden kurtulmak istedim her şeye rağmen hayat devam ediyordu yeni bir gündü

Öglen arasına girdimizde bende bitmiştim aralıksız derse giriyordum sürekli bir şeyler anlatıyorsun bilgi veriyorsun 10 dakika aralarla diger derslere yetişiyorsun ders anlatmaktan hic gocunmam severek yapıyordum işimi üstümdeki kötü ruh halinin vermiş oldugu yorgunlukla çekilmez hale geliyordu

Sonunda ders bitmiş 1 saatlik öğlen aramız vardı hemen arkadaşlarla yemegimizi yiyip konferansa yetişmiştik

Konferas bitiminde tekrar dersler derken pertim çıkmıştı bir an önce eve gidip duş alıp uyumak istiyordum
Saate baktığımda saat 18.23 geçiyordu bir iki işim kalmıştı onuda artık evden hallederdim fakülteden çıktım arabaya binip arabayı çalıştırdım bugün bir farklılık yapıp kendi doldurduğum cd'den açtım şarkıyı
Şarkı degilde fon müziği desem daha iyi olacak aytaç doğandan kanunla tükeneceğiz fon müziğine karar kıldım böyle fonlarda kendi kendime mırıldanmak hoşuma gidiyordu

Ne böyle senle nede sensiz
Yazık yaşanmıyor çaresiz
Ne bir arada nede ayrı
Olmak imkansız hiç sebebsiz
Ne hayallerle ümitlerle mutlu olmaktı dileyimiz
Suçlu ne sensin nede benim

Bende diyorum ki kim bu patavatsız mert

Efendim mert

haa yok tamam arabadayım dersten yeni çıktım yarım saate ordayım

Görüşürüz

Nasıl unuttum bugün bizim çocuklarla görüşecektik 1 ay oldu neredeyse görüşmeyeli hem ömerin evliligini kutlamak hemde vakit geçiririz diye yemek organize etmişlerdi bugün için aklımdan çıkmış el mecbur gidicektim belki kafam dağılırdı hafsayla dolu düşüncelerden bir nebzede olsa kurtulurdum benligim hafsayla dolmuştu o zümrüt gözleri bir iki cümlelik konuşmamız zihnimden tekrarlanıp duruyordu

Arabanın içi yavuz bülenbakilerin şaşırdım kaldım işte şiiri ile dolmuştu ( furkan özdemirin yorumuyla ) kendimi şiriin akisina bıraktım

Sözde senden kaçıyorum dolu dizgin atlarla
Bazen sessiz sedasız ipekten kanatlarla
Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla karşıma çıkıyorsun en serin imbatlarla
Adını yazıyorsun bulduğun fırsatlarla
Yüreğimin başına noktalarla hatlarla
Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla
Sözde senden kaçıyorum dolu dizgin atlarla

YazgıDonde viven las historias. Descúbrelo ahora