THE BODYGUARD ✔

BÖLÜM #9#

Loş bir odaydı. Bir şeyler görmek için etrafına baktın. Burnuna nemle karışık küf kokusu geliyordu. Kocaman bir odaydı ve yüksek tavanlıydı.

Ellerini hareket ettirmek için uğraştığında sıkıca bağlanmıştı ve bileklerin acımıştı.

Duyduğun gürültü ile soluna baktın. Odaya dolan ışık ile kapının açıldığını anlamıştın.

Odanın ışıkları açılmıştı ve gözlerin parlak ışığa maruz kaldığında kısıldılar. Gelen kişiye bakmaya çalışıyordun.

"Kendine gelmişsin." Maskesi yüzünden sesi boğuk geliyordu. Ona bakıyordun. "Sanırım 3 saattir baygın halde duruyorsun. Daha kısa sürede uyanırsın diye düşünüyordum ama bayılman için verdikleri ilaç fazla gelmiş olsa gerek." Sana doğru yaklaşmış ve etrafında dolaşmak için adımlamaya devam etmişti.

"Yanında koruman yokken dışarı çıkman cidden büyük cesaret" arkana geçip kulağına doğru eğilmişti. "Etrafında olmadığı anı yakalamak ne kadar zordu biliyor musun?" Iç çekmişti. " Yapışkan sülüklerden farkı yok. Sürekli... ama sürekli yanında." Burnu boynuna dokununca tüm vücudun titremişti. Derin bir nefes aldığını duydun. " Her gün bu kokuya mi maruz kalıyor." Seni koklamıştı. İğrenmene engel olamıyordun. Nasıl bir belaya düşmüştün. Baekhyun'u istiyordun. Seni burdan kurtarsın istiyordun.

Omuzlarına dokunduğunda yeniden irkildin. Kurtulmak icin toparladiginda işe yaramıyordu. Yeniden derin bir nefes almıştı. "Ahhh! Tanrım şuracıkta sana sahip olmak istiyorum." Dediğinde duyduğun şeyin etkisi ile gözlerin kocaman açılmıştı. Uzaklaşmak izin sandalyenin üzerinde zıplamaya çalıştın, bantın altından 'mmmm' dışında bir sey çıkmıyordu. Omuzlarını bırakıp geri çekildiğinde adım seslerini duydun ve bu sefer önüne gelip durdu. Iki üç adim ilerdeydi. Yanda duran sandalyeden birini aldı ve tam karşına oturdu. Gözlerinin içine bakıyordu ve rahatsız olmana neden oluyordu. Maske yüzünden yüzünün tamamını göremiyordun. Ancak gözleri onu daha önce bir yerde gördüğünü düşündüruyordu.

Bacaklarını üst üste atip, kucağında ellerini birleştirdi.

"Kim olduğumu merak ediyorsun degil mi?" diye sorduğunda düşünüyordun. O gözleri nerde görmüştün. "Birazdan merakını gideririm ama ondan önce ağzındaki şu bandı çıkarma mı ister misin? Cevap vermeyince hiçte eğlenceli olmuyor." demiş ve yerinden kalkıp tam önünde diz çökmüştü. Bantın bir kenarını tutup hızlıca çektiğinde acıyan yüzünden dolayı ufak bir inleme bırakmıştın. Çığlık atabilirdin ama seni duyan birisinin olup olmayacağını bilmiyordun. Üstelik ağzın yeniden bantla kapatılsın istemiyordun.

"Aferin. Çığlık atarsın diye ummuştum." Diz çöktüğü yerden sana bakıyordu.

"Fark edecek mi?" Diye ifadesiz bir şekilde dediğinde , kahkaha atmıştı.

"Hoşuma gidiyorsun." Elindeki bantı yere atmış ve elini yanağına dokundurmak için kaldırmıştı. Basını diğer yana çevirdin. Dokunmasını istemiyordun. " Peki güzellik öyle olsun." Demiş ve yerinden kalkıp sandalyeye yeniden oturmuştu.

"Ne istiyorsun benden?" Basını çevirip ona doğru bakmıştın.

"Belli degil mi?"

Kaşların çatılmıştı. Anlamıyordun. Babanın iş yüzünden karşısına aldığı adamlardan biri olabilir miydi? Tanıdık da geliyordu. Yine de emin değildin. "Babamın işleri yüzünden beni kaçırdıysanız başınız cidden büyük dertte" demiştin.

"Hadi canım" seninle alay eder tonda cevapladiginda " baban mi dert olacak yoksa senin şu kız güzeli mi?" Diye devam etmişti. Ardından da gülmüştü.

Baekhyun'dan o sekilde bahsediyor olması sinirlerini bozmuştu. Ağzının sol yani yukarı kıvrılmıştı. "Aynı şeyi beni bulduğunda da söylersin ve gereken cevabı sana net bir şekilde verir."

Kahkaha atmıştı. Bu sirada da maskesini yüzünden çıkarmak icin elini kulağının arkasına götürdü.

Gördüğün tanıdık yüzle şok olurken " Göreceğiz bakalım seni bulabilecek mi?" Demisti Kai.

Geçenki kokteylde senin içkili halinden faydalanmaya çalıştığı için Baekhyun'un herkesin içinde yüzüne yumruk attığı; sonra okuluna gelip seni zorla kahve içmek için götürmeye çalışılırken son anda Baekhyun'un gelip yine yumruk attığı adamdı.

Okuluna gelmiş ve çıkışta Baekhyun'u beklerken bir anda ortaya çıkmıştı. Senden hoşlandığını söylemiş, o an yanlış anlaşıldığı için rezil olduğu şeklinde bir seyler gevelemişti. Israrla reddetsen de bir türlü gitmemiş ve en sonunda zorla arabaya götürmeye çalışırken de Baekhyun'un yumruğunu maruz kalmıştı. Siz ordan uzaklasirkende intikamım fena olacak şeklinde bir seyler dediğini duymuştunuz.

"Dedigin seyi yapacakmış gibi durmuyordun." diye söyledin. "Yeniden rezil olmak gibi bir düşüncen var galiba." Kışkırtmak istemiyordun ama kendine de engel olamıyordun. Başına dert olacaktı.

"Onca insanın içinde yumruk yedikten sonra emin ol daha fazlası benim için sorun olmayacak. En azindan su an güzel bir ödülüm var." sana imali bir şekilde bakarken kastettiği şeyin sen olmamasını umuyordun. Üstelik biraz once söylediği sahip olma şeysi içindeki korkuyu artırıyordu. Sana dokunsun istemiyordun.

"Bak ne diyecem senin su koruma-" dedikten sonra duraklamis ve yeni bir şey bulmuş gibi hmmlayip" -korumadan cok her seye benziyor o ayrı, senin icin buraya geldiğinde hayatının hatasını yapmış olacak." Yüzunde garip bir gülümseme belirmişti. Için ürpermişti.

"Kafayı yemissin sen" dedin. "Gururun incindi diye beni kaçırıp boyle bir yere getirmek sana hiç bir şey kazandırmayacak. Aksine basın belaya girmiş olacak."

"Emin ol cok guzel seyleri elde edip oyle gidecem buradan" yan bir gülümseme ile sana bakıyordu. Gözlerinin vücudunun üzerinde gezdiginin farkındaydın. Bu sapık kesinlikle sana bir sey yapacaktı. Baekhyun'un seni bulması için dua ediyordun.

O sirada çalan telefonu cebinden çıkardı. "Noldu?"

"..."

"Anladım." Dedi. Ifadesi donuklaşmisti.

"..."

"Geliyorum birazdan." Dedikten sonra yerinden kalktı ve sana doğru geldi. Ona bakman icin çeneni tutup yukarı kaldırdı. "Sevgili koruman icin simdiden yas tutmaya baslasan iyi olur. " demiş ve çeneni sıkıp sertce itmişti. Başın diğer yana dönerken acıyla yüzünü buruşturdun.

"Bekle beni burda" dedi ve oldugun odadan çıkmasını izledin.

********

Kai kötü adam olsun dedim. Bence iyi oldu. Baek umarım bulur sizi. 🤣🤣🤣 yoksa kai fena yapacak...