BÖLÜM #9#

739 58 34
                                    

****Bir kaç hafta sonra****

"Tamam dersim şimdi bitti." Kulağındaki telefona söylerken, amfiden çıkıp dolabının olduğu kata gitmek için merdivenlerden iniyordun.

"20 dakikaya orada olurum. Azıcık beklemen sorun olur mu?"

Telefonu kulağından çekip ekranda yazan saate baktın. Öğleden sonra iki buçuktu. Yeniden kulağına götürdüğünde yanıtladın. "Hayir sorun olmaz anca çıkarım okuldan"

"Tamam hemen geliyorum bende."

"Tamam görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz." Demiş ve telefonu kapatıp kotunun arka cebine sıkıştırmıştın. Baekhyun'un gelmesine 20 dakika vardı. Bu süre içinde dolabına gidip kitaplarını bırakacak ve ardından tuvaleti kullanacaktın.

Lavaboda saçını düzeltip, şöyle bir kendine baktıktan sonra dudağına sürdüğün -neredeyse dudağının rengiyle aynıydı- rujun sağını solunu kontrol ettin ve kapağını kapatıp çantana attın.

Saate bakmak için telefonunu aldın. 10 dakika daha vardı gelmesine. Bu sırada gelen mesaj ile telefon titremişti.

"Kaza olmuş. Trafik azıcık yavaş ilerliyor. Bir 5 dakika daha geç gelebilirim."

Baekhyun'dandı. Cevap vermek için yazmaya başladın.

"Sorun değil. Dışarıda banklardan birine oturup bekleyeceğim. Dikkatli gel." Yazıp gönderdin. Telefonu yeniden cebine koyup tuvaletten çıktın. Havanın güzel olmasından faydalanıp, giriş kısmında ağaçların altında duran banklardan birine oturup bekleyecektin.

Binadan çıkıp; giriş kapısına giden parkelerin üzerinden yürüyordun. Bankların oraya geldiğinde daha vakit olduğunu bildiğinden okulun karşısında olan markete gidip yiyecek bir şeyler almak istiyordun. Hızlıca adımlarını atıp ilerledin. Okulun kapısından çıkıp karşıya geçtin. Marketin otomatik kapısından geçip içeriye girdin.

Istediğin şeyleri alıp yeniden çıktığında, biraz once orda durmayan siyah minibüs dikkatini çekmişti. Yaya yolunun üzerinde duruyordu ve yeniden karşıya geçmek icin etrafından dolaşman gerekiyordu. Minibüse yaklaşınca kapısı açıldı ve yüzlerinde maske olan iki adamın çıktığını fark ettin. İçini aniden saran korkuya engel olamamıştın. Arka tarafından dolaşıp yeniden okulun bahçesine gitmek istiyordun.

"Küçük hanım!" Adamlardan hafif toplu olan önüne geçip sana seslenmişti. Üzerine alınmak istemiyordun. Senden baska biri de olabilirdi ama adam yolunu kapatıyordu ve hemen önünde duruyordu.

Geçmek için sola doğru adımladın. O da önüne geçmişti. Diğer yanı denedin ve yine aynısını yapmıştı.

"Küçük hanım lütfen arabaya binin!" Ses tonunda ki kibar ama tehdit edici tını; içine yayılan korkunun artmasına neden olmuştu.

"Çekilir misiniz?" Gözlerine bakıyordun. Keskin bakışlar seninkilerle buluşunca burdan kaçman gerektiğini biliyordun. Üzerine doğru adımladığında geriledin. Sırtın yumuşak bir seye dokunduğunda kolunun tutulması ile irkilmiş ve ağzına bastırılan bez parçası ile boğukca çığlık atmıştın. Ağırlaşan göz kapakların ve bulanıklaşan görüşünün ardından yerde ayakların altından kaymaya başlamıştı.

*********

Bilincin yerine yavaşça gelirken sol omzunun üzerine doğru eğilmiş başın; boynunun ağrımasına neden olmuştu. Gözlerini kırpıştırıp net bir şekilde görmek için doğrulduğunda ağzında bir bant vardi ve ellerinde arkanda bağlanmıştı. Sandalyenin üzerinde oturuyordun. Ayakların da bağlanmıştı.

THE BODYGUARD ✔Where stories live. Discover now