Bölüm #4#

2.5K 178 98
                                    

Medya>> Bobohu *-*

*************

"Ah!" dedin ellerini sinirle saçlarının arasından geçirirken. İki gün sonra sınavın vardı ve sen çalıştığın kısmı bir türlü anlamıyordun. Dersteyken de anlamamıştın; çünkü Baekhyun adındaki sinir şey senin dikkatini dağıtıp durmuştu. Halbuki tek yaptığı orada öylece oturup dersi dinlemekti.

Üç dört gündür böyleydin. Kendini ona bakarken buluyordun ve kafayı yemek üzereydin. Hep o elbise yüzünden bunlar başına geliyordu. Mağazada öyle yapmak zorunda mıydı?

"Lanet sınavlar. Hepinizden nefret ediyorum. 21 yıldır hayattayım ve ben bunun neredeyse 15 yılını okula giderek harcadım." Döner koltuğunda kendini bir tur çevirdin. Acayip sinir olmuştun. Başını masaya koydun ve derin bir nefes verdin. İçin sıkılmıştı. Aşağı inmek istiyordun. Baekhyun'un orada olduğunu biliyordun ve acaba ona sorsan sana çalışma konusunda yardım eder miydi, merak etmiştin. Zeki birine benziyordu.

Evet. Gidip ona soracaktın. Bu sınavdan düşük alamazdın. Defter, kitap, kalem neyin varsa hepsini toplayıp kucağına bastın ve kalkıp odadan çıkmak için kapıya doğru ilerledin. Ondan kaçtığın göz önüne alınırsa şu an yaptığın şey azıcık cesaret istiyordu. Merdivenlerden inerken salona şöyle bir göz gezdirdin. Baekhyun'u göremiyordun.

Derken mutfak tarafından sesler gelmişti. Kulak kesilip o tarafa doğru ilerledin. Birisi Ayame-chan'ın sesiydi. Diğer seste tanıdıktı. Mutfağın içine başını uzattın ve baktın. Baekhyun bir şeyler anlatıyordu ve dadın neşeli bir şekilde gülüyordu. Merak etmiştin ne hakkında konuştuklarını.

"Sonra dedim ki ama benim bedenim buna katlanamaz." Baekhyun söylediğinde Ayame-chan bu sefer daha sesli gülmeye başlamıştı.

"Cidden onu bu şekilde mi atlattın?"

"Evet ve cidden inandı."

"Saf birisi olmalı"

"Muhtemelen."

Kucağında tuttuğun defterin arasından kalemin yere düşünce tak diye bir ses mutfağa yayılmıştı ve sen onların dikkatini kendine çekmiştin. Gözlerini kırpıştırdın.

"Aaa küçük hanım!" Ayame-chan sana seslenmişti.

"Merhaba" dedin.

"Çok mu ses yaptık?" panik bir şekilde sana sormuştu. "Özür dileriz, Baekhyun-kun öyle komik bir şey anlatınca kendime engel olamadım."

"Ah! Hayır Ayame-chan, onun için gelmedim. Lütfen özür dileme." Biraz daha mutfağa girdin ve masaya yakın durdun.

"Oh! Ne için peki? Yiyecek bir şeyler için geldiysen, keşke aşağı inmeseydin ben sana hazırlamak üzereydim."

Eşyalarını masanın üzerine bıraktın ve Baekhyun'a baktın. Sana bakıyordu. "Onun içinde gelmedim. Şey ben ... aslında ooooo..." diye geveledin. Baekhyun'un göz temasından kaçarken ondan; seni ders çalıştırmasını istemek biraz utanç verici geliyordu. Parmaklarına baktın. Yanağını şişirdin. Başını yeniden kaldırdın.

"Bir şey mi oldu güzel kızım?" Ayame-chan sormuştu.

"Hayır bir şey de olmadı. Ben sadece-"

"Onlar gireceğimiz sınavın notları mı?" Baekhyun sorunca başını salladın.

"Hmm. Aslında onun için geldim. Yani senin için sorun olmazsa beni çalıştırır mısın diye soracaktım."

THE BODYGUARD ✔Where stories live. Discover now