part 11 | everyone

27 3 6
                                    

Barbara Dick'in yanına çöktü. "Aman Tanrım..." Gözünden birkaç damla yaş süzülürken Dick'in cansız bedenine sarıldı.

Birden birinin duvara çarpıp bağırma sesi duyuldu ve Guy yanına geldi. "Dick..." Guy elini Barbara'nın omzuna koydu. "Bunu Luthor yaptı, Barbara. Hadi ayağa kalkmalısın. Buraya geliyorlar, Clark'ı kontrol etmeye çalıştı. Kapının oradan dev bir patlama geldiğinde Barbara başını kaldırıp ona baktı. "Ona ne oldu? O da neydi?"

"Ona onu bir süre uyutacak bir aşı yaptım."

"Nasıl? Kurşungeçirmez sanıyordum."

"Onun gezegeninden gelen eski bir madde var, onun serumuyla."

Barbara başını salladı. Kapıdan tekrar gürültü geldiğinde Barbara ayağa kalktı. Guy ona bakıyordu. "Burayı korumak zorundayız. Görünüşe göre tek ikimiz varız."

"Barry Allen'ı istiyor olmalılar. Dick... Dick onun özel olduğunu söylemişti."

Guy ona baktı. "Sahi mi? Pek öyle gözükmüyordu."

"Çünkü ona kızgındı. Onu defalarca ziyaret ettiğini biliyorsun Guy."

Guy başını salladı. "Onu korumalıyız."

-

Bruce başını sarıp çevresindeki amazonlara baktı. "Burada ne arıyorsun?" diye sordu Kraliçe.

Bruce'un gözü tanıdık gelen kıza kaydı. "Buraya yardım istemeye geldim Kraliçe Hippolyta."

"Yardım mı? Burada olduğumuzu nereden biliyorsun?"

Bruce yıllardır gördüğü anıları düşündü. "Çünkü bana kızınız Diana göstermişti, başka bir zaman çizgisinde."

-

"Patlayıcılar hazır." diyerek Slade diğerlerine baktı. "Bu sefer işe yarayacak."

"Görünüşe göre Sinestro minik kuklasından ayrılamadı." diyerek güldü Eobard.

Lex dişlerinin arasından tısladı. "Eğer her şeyi mahvetmemiş olsan şuan gelmiş olurdu."

"BEN Mİ HER ŞEYİ MAHVETTİM?"

"Kapa çeneni, Eobard." diyerek homurdandı Cheetah.

Manta iç çekti. "Ben neden buradayım? Aquaman zaten öldü."

"Çünkü biz bir ekibiz, David!"

"Yeter." deyip Slade bombayı patlattı. Kapılar çökerken arkalarında parlayan yeşil ışıkla hepsi o yöne döndü.

"Sinestro özür diliyor, Oa'da işleri var."

"JORDAN! SENİ ÖLDÜRMEM GEREKTİĞİNİ BİLİYORDUM!"

Orm elindeki mızrağı sıktı. "Beni yere indir."

"Sarılı pislik benimdir."

"Kardeşimin katili benim."

Hal başını salladı. "Şey... Tek o değil, değil mi?"

Orm ona döndü. "Şu çitaya benzeyen şeyi de alırım."

"Tamamdır." deyip Hal onu yere indirdi.

Orm'u bırakır bırakmaz Eobard'a saldırıp bacaklarından tutarak onu ileri fırlattı. Eobard hızla toparlanıp onu yakasından tuttu ve hızla binanın duvarlarına çarparak parçalamaya başladı. Hal toparlanıp odaklanmaya çalışsa da bir türlü başaramıyordu. Belki eski Hal Jordan yapardı ancak sürekli içinden bir ses öleceğini söylerken bu biraz zordu.

Sonunda Eobard onu bıraktığında toparlanacak hali yoktu. Yine de kendini ayağa kalkmaya zorluyordu ki Eobard yüzüğü takan elini tutup titreştirerek duvarla birleştirmeye başladı. Hal acıyla bağırırken Eobard bedeninin bir kısmını da duvarın içine soktu. İşi bitince uzaklaşıp gülümsedi. "Harika oldu."

Hal kan ter içinde ona baktı. "Se-Seni öldüreceğim."

"Hayır öldüremeyeceksin." Eobard çenesinden tutup başını kaldırdı. "Bedenin bu şekilde uzun süre dayanamaz ama sana istediğim şekilde işkence etmeme yeter."

Hal duvarın içindeki eline bakarken Eobard konuşmayı sürdürdü. "Önce sevgili arkadaşlarını öldüreceğim. Tıpkı onun gibi." Yerdeki Dick'in bedenini gösterdi. "Ardından karını ve kızını bulacağım. Sonra onları öldürürken sana izleteceğim. Ve en sonunda Carol Ferris'i Cheetah dönüştürecek ve sevgili aşkın iç organlarını deşecek."

Hal tam ağzını açıyordu ki onun sesini duydu. "Hayır."

Eobard arkasını döndüğünde Barry'i gördü. Yüzü bembeyazdı, gözleri dolmuştu ve zorla ayakta duruyor gibi görünüyordu. "Eobard lütfen yapma. Sana yalvarıyorum."

"Barry..."

Barry Hal'e bir bakış atıp Eobard'ın önünde diz çöktü. "Sana yalvarıyorum Eobard onları bırak." Onun bacaklarına sarıldı. "Beni alıp geri dön. Di-Diğerlerini ikna edebilirsin, lütfen Eobard yalvarıyorum. Bana istediğini yap, ben sana aidim ama diğerlerini bırak." Gözünden bir damla yaş süzüldü. "Ba-Bana istediğin gibi işkence edebilirsin, deneylerine devam ederiz yeter ki onları bırak."

Eobard başını yana eğdi. "Sen zaten bana aitsin, Barry. Onları öldürünce de benim olacaksın."

"Eobard ben..." Barry yutkundu. "Şuan uyuşturucuların etkisinde değilim, her şeyi hatırlıyorum. Ba-Bana Iris ve onca insanı öldürttüğünü, daha sonra o polisleri öldürmem için yine beni zorladığını... Her şeyi hatırlıyorum. Mad Hatter ve Scarecrow'un beynimle oynamasını, hepsini hatırlıyorum. Senden nefret eden biri olarak önünde diz çöküyor ve sana yalvarıyorum. Sen ne istersen yapacağım, lütfen Eobard."

"Diyelim ki seni geçmişe götürüp kendi ellerinle anneni öldürmeni isteyeceğim, diğerlerini kurtarmak için yapar mısın?"

Barry yerde yatan Dick'in cesedine baktı. "Her şeyi yaparım."

Eobard kollarından tutup onu havaya kaldırdı. "Öyleyse anlaştık."

Barry gözlerini Hal'e dikti. "O-Onu bırakacak mısın? So-Sonra gidip ne istersen yaparız."

Eobard Barry'nin titreyen bedenine bakıp güldü. "Sakin ol sana anneni öldürtmeyeceğim." Yerdeki kırık cam parçalarından birini alıp Barry'nin titreyen ellerine verdi ve onu Hal'e doğru yavaşça ittirdi. "Senden onu öldürmeni istiyorum."

"A-Ama söz vermiştin."

"Hal Jordan bu gece ölecek. Bunu hiçbir şey değiştiremez." Eobard dışarı baktı. "Diğerleri yaşayacak. Onu öldür bende bizimkilere durmalarını söyleyeyim."

Barry Hal'e bakıp cam parçasını boğazına dayadı. "Özür dilerim."

"Sorun değil, Barry." Hal'in gözünden bir damla yaş süzüldü. "Ben özür dilerim."

"Bu çok dramatik. İğrenç." diyerek Eobard Barry'nin elini Hal'in karnı hizasına indirdi. "Onun yavaşça acı çekerek ölmesini istiyorum."

Barry başını öne eğip elini bastırmaya zorladı. Ancak bir türlü yapamıyordu. Eobard kahkaha attı. "Bu senin ilk seferin değil mi? Ah doğru ya, ilk defa birini öldürürken kendindesin."

Barry gözlerini kapatıp camı Hal'in karnına sapladığında Hal bağırmak istedi ancak Barry'i ürkütmemek için dişlerini sıktı. Barry hıçkırırken elini daha da derine sokuyordu ki bir silah sesi duyuldu ve tüm kan Barry'nin üzerine sıçradı. 

time corruption | justice leagueWhere stories live. Discover now