part 2 | barry

75 9 8
                                    

“Merhaba, Barry. Yine ben, Richard.” Dick çömelip Barry’nin yüz hizasına gelmeye çalıştı ancak Barry başını kaldırmadan elindeki kağıda resimler çizmeye devam etti. “Barry buraya her hafta geliyorum çünkü sana değer veriyorum. Deli olduğunu düşünmüyorum Barry, burada olmayı hak etmiyorsun.”

Barry’nin kağıdı karalayan eli durdu ancak başını çevirmedi. Dick uzanıp Barry’nin bileğini tuttu. “Buraya seni görüler gördüğün için kapattıklarını biliyorum ama gördüklerini benden saklamana gerek yok. Görüler görmen seni deli yapmaz.”

Barry başını iki yana salladı. “Hayır, hayır, Barry hiçbir şey bilmiyor. Barry’nin saçmalaması yasak, Barry susmalı, Barry sessiz olmalı.”

“Barry sana ne yapıyorlar böyle?” Dick üzüntüyle başını öne eğdi. O sırada gözü Barry’nin çizdiği resimlere takıldı. “Demek Batman seviyorsun ha?” Heyecanla Barry’e döndü. “Barry, eğer bana 7 yıl önce ne olduğunu anlatırsan bu gece Batman ile tanışırsın.”

Barry ilk defa başını kaldırıp Dick’e baktı. “Sen Batman değilsin, Batman’in Bruce Wayne olması gerek.”

Dick kaşlarını çattı. Bruce Wayne mi? O sorumsuz sarhoş playboyun Batman olması mı? Belki de Barry gerçekten deliydi, bu imkansızdı. Kendini bildi bileli Batman olarak sokaklarda savaşıyordu, bu deli kim oluyordu da ona Batman olmadığını söylüyordu?

“Belki de yanılmışımdır Barry, hoşça kal.” Barry tekrar resimlerine dönmüştü. Bu sefer yeşil uçan bir insanı çizmeye çalışıyordu. Dick başını iki yana sallayıp odadan çıktı.

Tam koridoru dönmüştü ki bir doktora çarptı. “Özür dilerim,” Gözleri hızla yaka kartına kaydı. “Bay Thawne?”

Doktor kaşlarını kaldırdı. “Bir sorun mu var?”

Dick gözlerini kırpıştırdı. “Soyadınız… Sadece biraz tanıdık geldi o kadar.”

“Büyük ihtimalle medyada duymuşsunuzdur, bu hastaneyi ben yönetiyorum.”

Dick bu fikri doğru bulmasada gülümsedi. “Belki de… Her neyse, iyi günler Bay Thawne.”

-

Eobard Dick’in gidişini gözlerini kısarak izledi. Ardından hemen Barry’nin odasına dönüp onu bileğinden tuttu. “Ona ne anlattın?”

Barry korkuyla başını iki yana salladı. “Hiçbir şey! Yemin ederim hiçbir şey anlatmadım!”

“Geçen seferki gibi mi?”

“Lütfen Eobard yapma, bana arkadaşım olduğunu söyledin, lütfen yapma.”

Ancak Eobard onu dinlemedi. Doktor önlüğünün cebinden çıkardığı şırıngayı Barry’nin boynuna yaklaştırdı. Barry korkuyla iğneye bakıp Eobard’ın elini tuttu. “O iğne hafızama zarar veriyor lütfen yapma, unutmak istemiyorum. Geçen gün annemin adını hatırlayamadım, yalvarırım yapma.”

Eobard iğneyi sapladığında Barry’nin telaşla kasılan bedeni gevşemeye başladı. Eobard onu yatağına götürdü.

“Hatırlamaman daha iyi Barry, hayatta kalmanın tek sebebi bu; bu akıl hastanesinde bir şeylerin yanlış olduğunu hissederek sefalet içinde yaşaman ve hiçbir şey düzeltemeyecek olman.”

Barry’nin gözünden bir damla yaş aktı. “Eobard… Sen benim arkadaşım değilsin, değil mi?”

“Hayır Barry, değilim.” Eobard gülümsedi. “Ancak uyandığında bunu hatırlamayacaksın. Açıkçası artık uyanamayacaksın.”

time corruption | justice leagueWhere stories live. Discover now