Babamın dediği ile kafamı hızla kaldırırken gülümsedim. Kafamı sallayarak onu onaylarken Ata'nın da gerginliği gitmişti. Annem babama gülümseyip kolunu sıvazlarken Ata bana döndü. "Kahveyi rahatça içebilirim artık"

Temkinli bir şekilde kahveyi dudağına götürürken içinde bir şey olup olmadığına emin olamıyordu sanki. Keşke içine atsaydım. Hak ediyordu o. Bir yudum alarak bana baktığında dudağının kenarı kıvrıldı. "Aferin. Seni istemeye gelmediğim sürece içmezdim tuzlu kahveni. "

Aferinmiş! İçmezmiş! Hem öküz hem gıcık. Bende o kahveyi sana içiririm Ata Bey. "Bal gibi de içerdin. Ayrıca aferin ne ya? Babama da dersin artık"

"Ha babanla tehdit ediyorsun yani?" Dudak büktüm bilmem dercesine. "Ne anladıysan artık" Babamın sesiyle önümüze dönerken kahveyi bir yudum daha alarak bitiren Ata fincanını önümüzdeki orta sehpaya bıraktı. "Hangi takımlısın delikanlı?"

Heeeeh! İşte korktuğum bölüm gelmiş bulunmakta. Ata göğsünü gererek cevap verdi. "Galatasaray'lıyım"  Babam aldığı cevaptan memnun olmamış bir şekilde yüzünü buruşturdu. Bakışları daha sonra bana dönerken şirince gülümsedim. Ailenin geneli Fenerbahçeliydi ve ben küçükken babamın sayesinde maçlarına gitsem de takım tutmamıştım.

Ta kii Ata'yı gördüğüm ilk zamanlara kadar. Hikayesinde bir video paylaşmıştı arkadaşları o da eklemişti tabii. Önce arabanın içinde açtıkları marşı söylerken duydum. Daha sonra da gittikleri bir maçta bağırarak marş söylüyordu.O kadar güzeldi ki sözleri, Atanın söyleyişi hayran kalmıştım. Daha sonra araştırıp marşı öğrenmiştim. Şereftir seni sevmek..


Galatasaray'a ilgim zaten vardı. Dayımlar maç zamanı geldiğinde kaçırmaz bizde izlerdi. Bende göz ucuyla bakardım. Daha sonra kendim izlemeye başlamıştım. Onu görmem de olayın tuzu biberi olmuştu işte. İlk tanıştığımız zamanlar takımdaki tüm futbolcuları biliyordum tabii. Hâlâ da öyle. Ata'nın bundan haberi var mıydı bilmiyorum ama hangi takımı tuttuğumu biliyordu elbette.

"Başka takım yok muydu da Galatasaray?" Babam dayımla da hep bu muhabbeti yapardı. Hatta evde benim Galatasaraylı olduğumu öğrenince de kızmıştı. Senelerdir kendi takımını tutmam için çabalamış sonunda en büyük rakibini tutunca haklı olabilirdi biraz.

"Vardı ama..." Gözleri yandan bana dönerken devam etti. "Vurulmuşuz bu sevdaya" Yüzümde bir gülümseme oluştu. Annem konunun uzamaması için boğazını temizleyip araya girdi. "Eee evladım. Annen baban nasıl? Seni de böyle çağırdık aniden ama merak etmesinler"

Anne konuyu değiştirmene hayranım. "Yok Ayşen Teyze çıkacağımı biliyorlardı. İyiler onlar da sağolun" Saygıyla anneme bakıyordu. Babamın telefonunun çalmasıyla ortamda Fenerbahçe marşı yükseldi. Bunu bana karşı kullanıyordu aslında babam hep. Ne zaman yanımda telefonu çalsa dinletebilmek için biraz geç açıyor açmadan da bana "Bak bak ne kaçırdığını gör. Şu marşın güzelliğine bak" diyordu. Bunları yapıyor olsa da o da zamanla anlamıştı fikrimin değişmeyeceğini.

Babamın yüzünde bir gülüş oluşurken Ata'ya baktım. Hiç sinirli ya da rahatsız olmuş bir tavrı yoktu. Varsa da çok iyi saklıyordu. "Açsana şunu Nihat" Annemin uyarısıyla babam telefonunu eline alırken "Annem" deyip salondan çıktı. Annem yüzünü buruştururken kendi kendine söylendi. Ne söylendiği tahmin ediyordum elbette.

Babaannemle iyi geçiniyor gibi dursalar da arada kavgaları oluyordu. Eskiden annemle babamın evlenmelerini pek istemedikleri için de annem yıllar geçse de unutmamış içten içe sinir oluyordu. "Sen kusura bakma oğlum. Nihat biraz fazla fanatik" Kafamı salladım. Gerçekten fazla fazla.

"Sorun değil anlıyorum gerçekten. Bende pek farklı sayılmam aslında" Yüzümde bugün pek silinmeye niyeti olmayan bir gülümseme daha varken  anneme baktım. Annemin onu gerçekten sevdiğini düşünüyordum. "Sanırım babandan eksi not aldım"

"Sayılır. Ama bende Galatasaraylı olduğumdan alışkın sanırım" Gülerek konuşurken içeri giren babamla sustum. "Selam söyledi" Annem kafasıyla onaylarken ağzının içinde bir "Aleyküm selam" diye mırıldandı.

"Lavabo ne tarafta?" Babam ağzını açmışken annem bana baktı kaşını  kaldırarak. Yolluyorum ama dikkat et bakışıydı bu. "Arya göstersin oğlum sana"  Kafamı sallayıp onunla beraber ayağa kalkarken önden ilerlemem için elini uzattı. Lavaboya gelirken onun için açacaktım ki belimden tutup kendine çevirdi. "Aslında odanı merak etmiştim güzelim. Bakmamda bir sorun yoktu umarım"

Merakla bana bakarken düşündüm. En son her yer yerli yerindeydi. Dağınık bir şey yoktu. Ya da ortada bıraktığım çamaşır kıyafet bir şey. "Neyini merak ettin acaba?"

"Ettim işte. Sen bize gelsen odama girmeyecek misin sanki?" Cevabını bildiği halde soruyordu. Girecektim tabii. Annemlere yakalanma ihtimaline karşı elinden tutup odama çekiştirdim. "Şuan resmen beni odana atıyorsun"

"Evden atmamı istemiyorsan sus" Kaşlarımı çatıp ona bakarken umrumda değilmiş gibi odama bakmaya başladı. Yatağımın kenarında duran ayıcığı eline alırken bana baktı. "Bununla mı uyuyorsun sen?" Kafamı salladım. "Yastığımın kenarında duruyor işte uyurken"

"Vay arkadaş ya. Şu ayı bile uyudu. Ben anca bir kere uyurken gördüm" Kendi kendine söylenirken ayıcığımı kenara fırlatır gibi attı. "Ya yavaş. Yırtacaksın şimdi bir yerini"

Yatağımın yanında duran çerçeveyi eline alırken gülümsedi. "Lan"

Bir resme bir bana bakarken en sonunda eli resmin üstünde dolaştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir resme bir bana bakarken en sonunda eli resmin üstünde dolaştı. "Tam yemelikmişsin kızım sen. Şu tipe bak." Yanıma yaklaşıp fotoğrafa bakarken başımı omzuna yasladım. "Soldaki kuzenim Azra.İkimiz de aslında sakinmişiz küçükken. Yan yana gelene kadar tabii. Ne zaman birbirimizi görsek annemler resmen sinir krizi geçiriyormuş. Yine de bu yüzden buluşmamazlık etmemişler ama buluşunca da olanlar pek hoş değilmiş anlattıklarına göre "

" Çok tatlıymışsın. Baban çok zorlanmış olmalı. " Ona baktım kafamı kaldırmadan." Ne için? "

" Sevgilisi var mı yok mu? Kim peşinde? Gerçi ben olsam bende kıskanırdım kızımı. Kolay kolay vermezdim öyle. "

" Aslında babam baskıcı ya da aşırı kıskanç biri de değil. Kıyafetlerime falan fazla karışmazdı hiç bir zaman. Biliyordu yani neyi giyip giymediğimi. Sevgili konusunda da bir gün ciddi ilişkim olursa o zamana kadar söylemeyi düşünmüyordum. "

" Beni ciddi görüyorsun yani " Yüzündeki sırıtışıyla bana bakarken cevap verdim." Yoo. Yakaladı ondan. " Resmi yerine bırakırken beni kolunun altına aldı.

" Öyle olmasa da söyleyeceğini biliyordum güzelim. Sanırım ben tanıştığıma göre sırada senin tanışman var. "
🌙

Hellööö🎈

Ata ve Arya'nın babasının arasında bu takım mevzusu sorun olacak mı?

Bir gün Ata ve Arya'yı birlikte maça gitmiş tezahürat yaparken görür müyüz sizce?

Arya o tuzlu kahveyi de Ata'ya içirir diyenler burada mı?

Cumartesi günü yeni bölümde görüşmek üzere❤️

Basketçi |                                              Yarı Texting/ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin