CHAPTER XII

573 36 10
                                    

"O günü hatırlıyor musun?

Zaman geçse bile,

Sana verdiğim sözü değiştiremez" –Urban Zakapa, The First Day We Met

 

 

Yoona'nın gözlerini açmasıyla başının ağrısı yüzünden tekrar kapaması bir olmuştu. Vücudu çok acıyordu. Acıyla kıvrandı. Gözlerini bastırırken belinin ağrısıyla sızladı.

Doğru, dayak yemişti, değil mi?

Olanlar aklına gelince gözlerini daha da sıktı.

Neredeydi? Saat kaçtı? Hatta hangi gündü? Belki de ölmüştü?

Bunları düşünecek kadar uyanamamıştı daha.

Kapalı gözlerinin önünde o canlandı. O'nu hatırlamıştı. Neden dayak yediğini hatırlayınca en son olanlar aklına bir bir gelmişti.

Kimin nesi olduğunu bilmediği adamların onu en beklemediği anda yakalayıp üzerine bir da güzel bir dövdükleri aklına gelince tekrardan acıdan sızladı.

Onların niçin orada olduklarını düşünmesine gerek yoktu. Tabii ki de şu garip telefonların sahibi olan adamın oyuncaklarıydılar.

Bu bir uyarı mıydı? Düşünemiyordu. Gerek bedeninin acısı, gerekse kalbinde ki sızlamadan, korkudan dolayı düşünemiyordu.

O'na zarar verirlerse... Ne yapacaktı Yoona? Bir köşeye çekilip ağlayacak mıydı? Yoksa çıldırıp önüne geleni öldürecek miydi? Düşünemiyordu... Onu koruyamayacağını düşünmek dışında hiçbir şey düşünemiyordu.

Onu arkasından bir gölge gibi takip ederek ne kadar koruyabilirdi? Süper kahraman değildi, özel güçleri yoktu. Tanımadığı, ne yapabileceklerini bilmediği kişilere karşı onu nasıl koruyabilirdi ki?

Onu daha ne kadar takip edebilirdi? Bir zamandan sonra diğerlerini de mi takip etmeye başlayacaktı?

Yoonhee?

Onu da mı takip edecekti?

Yürüyebildiği aklına gelince kendine kızdı. Gözlerini açmaya çalıştı tekrar ama bedeni ona bunu yaptırtmamak için bağırıyordu.

Nerede olduğunu bilmek istiyordu. Yatağın tanıdık olduğunu hissediyordu.

Onu dövdüklerinden sonra ne olduğunu pek fazla hatırlayamıyordu. Yarı baygın bir halde Sooyoung'u aradığını hatırlıyordu sadece. Gözlerinden yaşlar akarken en son birinin ona sarıldığını hatırlıyordu.

Tanıdık...

Uzun zamandır görmediği ama çok tanıdığı biri...

Özlediği biri...

Hatırlamıştı. Tekrar gözlerini açmaya çalışınca vücudunda ki ağrılara yenik düştü bir daha.

Hatırlamıştı, Jessica'nın onu bulduğunu. 

Artık ne kadar istese de saklanamayacağını biliyordu.

Yatakta kıpırdamaya çalıştı. Jessica diğerlerine söylemiş miydi? Burada mıydı? Burası her neresiyse, Jessica burada mıydı?

Sızlanarak diğer tarafına dönmeyi başardı. Ayak sesleri duyunca korkarak gözlerini oynattı.

Acıyarak da olsa gözleri açıldı. Onu bir duvar karşılamıştı.

The Words That Explain My LifeWhere stories live. Discover now