CHAPTER IV

788 54 30
                                    

"Keşke gözlerin her zaman beni görse,

Beni her düşündüğünde gülümsemenin dudaklarına yayılmasını umuyorum.

Keşke dudakların her zaman beni çağırsa,

Adımı her çağırdığında mutluluğun kalbine taşmasını umuyorum." – FTISLAND , You And I

 

 

 

Yuri, küçük mutfaktan bir bardak su getirip Taeyeon'a verdi. Taeyeon tek nefeste suyu içtikten sonra Yuri oturdu. Boğazını düzeltip bardağı bir kenara bıraktıktan sonra Yuri'ye baktı.

"Yoona hakkında birkaç sorum olacak. Lütfen dürüstçe cevapla." Yuri başını oynattı. Aslında bu onu korkutuyordu. Annesi sayesinde Taeyeon'un bir polis olduğunu biliyordu. Yoona kötü bir şey mi yapmıştı? Bir suç mu işlenmişti? Korkuyordu, ona bir şey olmasından. Nedenini bilmeden korkuyordu.

Taeyeon, Yuri'ye gülümsedi.

"Korkma, kötü bir şey yok." Sıcak ve samimi gülümsemesini devam ettirdi. Yuri'nin korkmasını veya endişelenmesini istemiyordu.

"Yoona'yı nereden tanıyorsun ve o seni nereden tanıyor?" Yuri, bu kolay soru karşısında rahatlamıştı.

"Okulda baya popüler biri, tanınmaması imkansız. O şekilde tanıyordum. Beni nereden tanıdığını bilmiyorum, belki kimse beni sevmediğimden bir yerden adımı duymuştur." Yuri sözlerini bitirdiğinde Taeyeon başını anlarcasına salladı. Yoona'nın Yuri'yi o şekilde tanımasına imkan yoktu. Elbet yüzünü görmüş olması gerekiyordu. Yoksa kötü bir söz duyduğu birinin peşinden bu şekilde gitmezdi.

"Anladım. Peki, arkadaş mısınız?" Yuri'nin yüzünde ki gülümseme Taeyeon'u şaşırtmıştı.

"E-Evet. Ya-yani, birkaç gündür... Şe-şey... Konuşuyoruz. Arkadaş sayılabiliriz." Taeyeon durdu. Konuşmak? Cidden konuşuyorlar mıydı?

"Konuşmak?" Yuri güldü, bu soruyu bekliyordu.

"Evet, herkes gibi ben de Yoona'nın üç kelime konuştuğunu biliyorum. Ama sanırsam bazen çenesi düşüyor." Taeyeon şaşırarak ayağa kalktı. Yuri'nin yanına oturup elini tuttu.

"Çenesi düşüyor derken?" Yuri korkmuştu. Yanlış bir şey mi söylemişti?

"Ya-yani... Bugün be-beraberdik ve Yoo-Yoon-Yoona ç-çok konuştu. No-normal değildi." Taeyeon'un yüzünde güller açıyordu. Demek Yoona çok konuşmuştu. Dilini çözecek ne vardı ki Yuri de? Gülümseyerek ona baktı. Daha fazla bir şey sormasına gerek yoktu sanki.

Taeyeon birkaç dakika geçtikten sonra gitmesi gerektiğini söyleyerek kapıya gitti. Yuri kapıyı kapatmadan önce Taeyeon arkasını döndü.

"Onun hakkında kötü bir düşüncen varsa Yuri, çok üzerine gitme. Göründüğü gibi biri değildir. Sadece, sevgiye muhtaç." Taeyeon arabasına doğru gidip uzaklaştı. Yuri o uzaklaşana kadar kapıda beklemişti.

"Sevgiye muhtaç?" Gülümsedi. Yoona'yı tanımak istiyordu. Ve bunu yapabileceği tek yöntem buydu.

***

Her zaman ki gibi okula doğru koşuyordu, geç kalacağından dolayı değil tabii, formunu bozmak istemediğinden. Elbette o çirkin-sayılan kıyafetlerin altında bir hazine yattığını bütün dünyaya duyuracak değildi. Bunu duyuramayacak kadar utangaçtı da...

Sınıfa girdiğinde hayatının şokunu yaşayarak sırasına oturdu.

"Tiffany Hwang, bu sen misin?"

The Words That Explain My LifeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin