KÖTÜ GÜNÜN FİLİZ'İ (TAMAMLANDI)

19| alışma çabaları

İçeri girdiğimizde evin için leş gibi alkol kokuyordu. Midemin bulanmasına engel olamıyordum. Burçini bulmak için üst kata çıktım ve burası daha da çok alkol kokuyordu. Ali yukarı çıkarken burnunu tişörtü ile kapadı çünkü hiç beklenmeyen ağır bir koku vardı.

"Sinem sen gelme dışarda bekle. Dedi bende bahçeye doğru yürüdüm.Farkettiğim tek şey; hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağıydı.

ALİ'DEN DEVAM;

Burnumu kapatıp yukarı çıktım. Yerlerde onlarca bira ve şarap şişeleri vardı. Bu kadar içmiş olamaz diye düşündüm ama anlaşılan korktuğum başıma gelmişti.
Burçin'in olduğu odaya gelince onu hâla içki içerken yakaladım ve yanına gidip şişeleri elinden aldım. Oda feci şekilde koktuğu için camları açıp odayı havalandırdım.
Ama beni dinlemeyip dolaptan 2-3 şişe daha çıkardı ve içmeye başladı. Sinirden kendimi tutamaz olmuştum.

"Yeter lan ver şu şişeyi.Ayyaş olmuşsun zaten gerizekalı. Dedim ve bana dehşet dolu bir bakış attı.

"Sanane lan ver şunu. Diyince onu kucağıma alıp hava alması için bahçeye götürdüm.

Bahçedeki sandalyelerden birine oturttum ama hâla kendinde değildi sürekli dengesini kaybediyordu.Birden ağacın dibine kustu ve benim bile midem bulanmıştı.

"Ayy Ali hadi hastaneye gidelim. Dedi Sinem

"Tamam. Dedim ve ikimizde Burçini tuttuk.

"Sen hamilesin bırak bana. Dedim ve tek başıma arabaya götürüp yatırdım arkaya.

YAĞIZ'DAN DEVAM;

Cafeye geldiğimizde patron masaları geziyordu. Teftişe gelmiş gibiydi ve bana gayet iyi davranıyordu. Ben siparişleri götürürken birden biri gözüme çarptı. Masada oturan kişi şirkette tartıştığım eski bir ortağı (Furkan) ı gördüm. Onun beni görmemesi için içeri geçtim ve tezgahta durmaya başladım ama bu şekilde bir yere varamazdım. İlla ki sipariş alacaktım.

Yinede kendimi göstermemeye çalıştım. Patron cafenin içine girip oturdu.
O Furkan denen herife kıl oluyordum. Belkide biz onun yüzünden şu an bu haldeydik. Allah'ın belası,piç herif.
Ben yan masaya siparişleri bırakmaya gittim ve bir ses ile arkamı döndüm.
-garson bir bak bakiyim.
Sakin olmaya çalışarak arkamı döndüm ve Furkan beni görüp ayağa kalktı. Birbirimize ölümcül bakışlar atıyorduk. Bana küçümseyerek bakmaya başlayınca nereden dalsam diye düşünmeye başladım.

"Koskoca Yağız Karahan'ın böyle bir cafede garson olduğunu gördüm daha ne isterim ki? Dedi ama kendimi tuttum.

"Furkan kes sesini siparişini ver. Dedim ve bana hâla aynı bakışı atıyordu.

"Yoksa Filiz eski zevki vermediği için onu bırakıp buralara mı geldin? Diyince kendimi tutamadım ve kafa göz daldım.

"Ulan orospu çocuğu onun ismini ağzını alma öldürürüm seni. Dedim ve yumruklamaya başladım.

Biraz dövdükten sonra patron bizi gördü ve beni o şerefsizden ayırdı.
Onu hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum ama kendimi daha fazla tutamadım. Patron Furkan'dan özür dileyip onu gönderdi ardından beni cafenin içine sokup azarlamaya başladı. Ne dese haklıydı cevap bile veremiyordum. Sonuçta ona muhtacım...