ben, seni kaybettim

Start from the beginning
                                    

Ruhsuz cümleleri ile yaraladığı benliğimi ayakta tutan tek şey öfkeydi, benden hesap sorabileceğini ona düşündüren sıfatını merak ediyordum, kimdi de karşıma geçip kanımı ellerime akıtabileceğini zannediyordu?

"Sehun kimseye hakkımda böyle konuşabilecek cesareti vermeye tenezzül etmez. Onu benden koruyacaksın öyle mi, o halde bilmiyorsun,Sehun beni kendinden bile sakınırken senin onu benden sakınmana gözlerini devirir yalnızca. Beni tanımıyorsun, daha da kötüsü Sehun'u tanımıyorsun."

"Yanılıyorsun."

Alaycı gülümsemesi pembe dudaklarında belirdiğinde kan kırmızısı bir öfkenin boynumda atan damarlara taşındığını hissediyordum. Yanılıyordum, öyle mi? Olanları aklımda tartacak zamanım yoktu, üzerine doğru attığım adım ile kaldırdığı kaşları bir meydan okumaydı, seve seve kabul ederdim.

"Eminim Sehun da yanıl-"

"Jade?"

Aramıza giren cıvıltılı sesin sahibine döndüğümde yarım kalan cümlemi yutkunuyordum çaresizce, öfke doluydum, bir kaşık suda boğmak istiyordum yaşananları, artık düşünmek istemiyordum, çözümlemek istemiyordum, bir şeyleri halletmeye çalışmak istemiyordum. Sorunların ardı arkası kesilmeyen silsilesine eklediği saçmalıkların bünyemde yarattığı zelzelelerden bıkmıştım, yalnızdım. Sehun bir adım ötemizde uyurken dağılan saçları ile uzansa tutunacağı kalbimle burada yapayalnızdım.

"Ah Victor, nasılsın? Görüşmeyeli uzun zaman oldu."

Adı Jade idi. Aklımda yankılanan ismi ile bomboş baktığım suratında parlayan gülüşünde az evvel asılı kalan nefretten eser yoktu. Uzun kolunu uzatarak tutunduğu omzunu hafifçe okşadığında birkaç kez görmüş olduğum asistanın yüzünde yayılan samimi gülümsemeye bakıyordum, sevilen birine benziyordu, bundan nefret etmiştim.

"Nişanlandıktan sonra seni görmek zorlaştı, sanırım yoğun geçiyor hazırlıklar."

Utangaç bir eda ile gözlerini kapattığında asistanın güldüğünü duyuyordum ancak her şey boşlukta savruluyor gibi hissediyordum, vardım ama varlığımı hissedebilecek bir emare yoktu canımda sanki.

"Bu konuda pek konuşmuyoruz aslında Victor."

Sol elini saçlarının arasından geçirip usulca kaşıdığında yüzündeki ifadeye asistanın anladığını ima eder bir tavırla başını sallaması karıştı.

"Hala saklıyorsunuz anlaşılan."

"Biliyorsun, zor dönemlerden geçiyor, şimdilik daha fazlasıyla uğraşmasını istemiyorum. Hem ailesi de henüz bilmiyor, biraz zaman gerekecek."

"Planladığımız kutlamayı heyecanla bekliyor olacağım Jade, iyi olmayı hak ediyorsunuz."

"Sehun iyileşene kadar erteledik her şeyi, aramızda olmanı çok isteriz Victor, her zaman yanımızdaydın, minnettarız."

Kelimeler uzun koridorda kimsenin duymayacağı bir gürültü ile bütün duvarlarımı yıkarken sessizdim, aylar boyunca neler olduğundan habersiz geçirdiğimiz bütün anlarda birbirimizden uzakta çabalayıp durduğumuzu sanmıştım, birbirimiz için. Sehun'un beni arkada bırakması kalbindeki o yerin değişmesi için yeterli değildi, beni unutamazdı. Bana dair her şey ona aitti, kestirip atamazdı. Bunca zaman tutunduğum bir halat gibiydi sallandığım uçurumun kenarında, ellerimde yaraların olması önemsizdi, bir gün beni o uçurumun kenarından alacağına inanmam yeterliydi. Sehun'a öylesine inanıyordum ki nefretinin dahi buzdan bir kule gibi ellerimizde parçalanacağına inanıyordum, yalnızca zaman gerekiyordu.

sillage•oh sehunOn viuen les histories. Descobreix ara