6

998 87 10
                                    


Varis - Bölüm 6

Şu anki öfkesi herkesi yakıp kavuracak bir şekildeydi. Ortak salonda gözünü ateşe dikerken, öfkesinin daha da körüklendiğine şahit oluyordu. Hâlâ inanamıyordu. Sirius kendisini herkesin içinde öpmüştü ve söylediği sözler kırılmasına neden olmuştu ama en çok kendisine kızgındı. Onu bu kadar çaresiz bıraktığı için kızgındı. Sırları için bu kadar katı olmasaydı onun böyle bir durumda kalmayacağının farkındaydı. Her şeyin çok geç olduğunun biliyordu ama ona kızgın kalmadan da edemiyordu. Kendisine söylemeliydi. Böyle aptalca bir şeyi nasıl yapabilmişti ki? Onuru... bu önemli değildi. Herkesin ne konuştuğu umurunda olmazdı. Sadece Sirius'un yaptığı şey canını yakmıştı. Her şey iyi iken onun aptallığı her şeyin başını çeken yegane şeydi işte...

Anlamalıydı, çok daha önceden ama işler hep böyle ilerlemezdi ki. Sabah her şey normal başlamıştı.

Erkenden kalkmıştı ve Etre'nin atıştırmalıklarını verip hazırlamıştı. Sarı saçlarını eliyle düzeltip aynada kendisine baktığında her gün soluşuna şahit oluyordu. Geçirdikleri iki haftaya yakın süreçte birçok kez kendisini baygın bulmuşlardı ve en sonunda ya kendi yatağında uyanıyordu ya da Sirius'un yatağında. Ama hiçbir şekilde hastane kanadına uğramamıştı. Basit bir büyü ile üzerine çeki düzen verdiğinde, kızlara son bir bakış atıp odadan çıkmıştı. Ortak salonun her zamanki gibi boş olacağını düşünmüştü ama bugün böyle değildi. Sirius kendisinin geldiğini bile göremeyecek şekilde bir noktaya odaklanmıştı. O kadar düşünceli görünüyordu ki, Sia onu ilk defa bu halde görüyordu. Karşısına oturduğunda bile varlığından bir haberdi.

"Black, iyi misin?"

Sia'nın konuşması ve Sirius'un düşünceli halinden sıçrayarak uyanması şaşırtmıştı.

"Anastasia!"

Sia, daha fazla şaşırmıştı. Adını asla uzun bir şekilde söylemeyen hatta nadiren ismini söyleyen Sirius'a baka kalmıştı.

"Sirius iyi misin? Beni endişelendiriyorsun!"

Sirius bir anda modunu değiştirip gülümsediğinde, umursamaz moduna girdiğini anlamıştı.

"Varis'i endişelendirmek büyük ayıp olur. Beni düşünmen hoşuma gitti ama..." Göz kırpıp her zamanki haline döndüğünde Sia göz devirmeden edemedi. Elinde olsa onu şu an lanetlerdi ama işte arkadaşıydı.

"Of Sirius! Canını sıkan bir durum mu var?"

"Hala bir kız flörtüme cevap vermiyor!"

"Sen bunu takmazsın ki Sirius!"

Sirius'un ilk defa bir kız için bu kadar düşündüğü olurdu ve buna pek inanası da gelmiyordu.

"Bu sefer takıyorum işte. Bana aldırma canım..."

"Kahvaltı edelim mi?"

Sia, kendisinin onaylamasıyla birlikte ikisi de ayağa kalktı ve ortak salondan çıkıp büyük salona girmişlerdi. Kahvaltıları büyük bir sessizlikle geçmişti. Sia ne kadar uğraşırsa uğraşsın, bir türlü onunla göz göze gelemiyordu. Aklından her ne geçiriyorsa canını sıktığı gözler önündeydi ama neden kendisiyle paylaşmıyordu.

"Sirius!" arkasından gelen ses ile birlikte başını çevirdiğinde birkaç Hufflepuff öğrencisini fark ettiğinde kaşlarını çattı. Bir kısmını Murpy'nin yanında görmüştü.

Murpy... Aldığı mektupla birlikte onu zarifçe reddetmişti ve arkadaş kalmalarının uygun olacağını söylemişti ama işler öyle ilerlememişti. Şimdi ise yüzüne bile bakmıyordu. Belki de duygularının karşılıklı olmaması onu bir şekilde kırmıştı.

Varis #Sirius BlackWhere stories live. Discover now