Benim için arabanın kapısını açtığında kendime lanet okudum.

Buraya gelmeyi ben istemiştim. Tanrım, verdiğim bütün kararlardan pişmanlık duymak zorunda mıydım?

Elliot kolum girip silahı hırkasının altından bana doğrultuğunda dediklerini yapmaktan başka bir çarem kalmamıştı.

Beyaz bir arabanın önünde durduk ve arabaya binmemi istedi.

Çaresizce etrafıma bakınırken bağırmak için dudaklarımı araladım. Ama boynuma inen darbeyle tek yaptığım karanlıkla buluşmaktı.

Gözlerimi açtığımda kendimi sandalyeye bağlı bulmuştum.

İzlediğim bütün korku filmlerı aklımdan geçtiğinde bu korkumun daha da artmasına neden olmuştu çünkü hiçbiri iyi bitmiyordu.

İçeri birinin girmesiyle bütün dikkatimi ona verdim.

"Merhaba Ef." Takım elbiseli düzgün fizikli benim yaşlarımda biri yaklaştığında onu inceledim. "Sonunda tanışabildik." Düzgün özenli konuşması ve dış görünüşüyle normalde görsem kötü biri olabileceğini düşünmeyeceğim adam sandalyesini alıp tam karşıma oturdu.

Olayın Elliot'la kalmadığını ve daha karmaşık olduğunu anlamam uzun sürmemişti.

"Kimsin sen?"

Yüzüne bir gülümseme oturttu.

"Keşke daha normal şartlarda tanışabilseydik. Ben Eric."

Anlamsızca ona baktığımda devam etti.

"Yoksa Harry benden sana bahsetmedi mi?"
Kısa süreliğine kafasını başka bir yere çevirdi. "Alındım doğrusu."

"Ne istiyorsun?"diye sorduğumda yüzündeki gülümse söndü.

"Önce..Önce sana bir hikaye anlatmak."

Boş bakışlarımı üzerine diktım.

"Ne hikayesi , Çöz beni!"

"Bir zamanlar Harry, Eric ve Ashley adında 3 kardeş yaşarmış."

Ashley ismini duymam bütün tüylerimin ürpermesine neden olmuştu.

Sessizce yutkunmakla kaldım.

"Harry babamın gizli sevgilisinden olsa bile bizim evde büyümüştü. Hepimiz gerçek bir kardeş gibi büyümüşken bir gün puf... Bütün büyü bozuldu. Babamın herkes için bir planı vardır. Bizim için en iyi olan...''

Sessizce Eric'in anlattıklarını dinlerken gözleri duvara sabitlendi.

''Ama Harry, o hep karşıydı. Her ne kadar her şey için bizi suçlasa bile bütün bunların daha da kötüleşmesinin tek nedeni onun bitmeyen inadıydı.''

Neden bahsettiğini anlamak için hafızamı yokladım.

Ama aklıma Ashley ve Harry'den başka hiçbir şey gelmiyordu.

''Ashley için bunları yapmak-''

''Ash mı?'' Kafasını iki yana salladı. ''Hayır,hayır. Onun nedenlerden haberi yok. Olsa bile her zaman Harry'i bir savunmanın yolunu bulur.''

Olayın Ash ile alakasını olmadığını kavradığımda devam etti. 

''Bir gün babam ikimizi de yanına çağırdı. O güne kadar her şey iyiydi. Harry'nin basit istekleri dışında... ''Kafasını geriye atıp güldü.

''Sana hiç şarkı söyledi mi?''

Kafamı iki yana salladım.

 ''Lisede şarkı yarışmasına katılmak için  tutturmuştu. Babamla sağlam bir kavga etmişlerdi. Babamın karşı çıkmasının nedenini bizi yanına çağırdığı gün anlamıştım.''

Afterlife // hsWhere stories live. Discover now