ily but you're bringing me down

2.1K 131 51
                                    

Gözlerimi açtığımda yatakta yalnızdım.

Harry'nin uyku sorunu hatırladığımda bütün gece burada olamayacağı için ona hak verdim.

Vücudumu esnettikten sonra yataktan kalkıp seslerin geldiği yöne doğru yürüdüm.

Merdivenlerden indiğimde ellerinde kaselerdeki mısır gevrekleriyle TV'nin karşısına kurulmuş olan Harry ve Fiona'yı gördüm.

Gözlerimi kısarak yanlarına gittiğimde mırıldandım.

"Günaydın."

Belli belirsiz kafasını sallayan bir Harry ve yüzüme bakmadan karşılık veren Fiona'dan sonra bakışlarım sertleşti.

Tabi onlar bunu farkına varamazlardı. Çünkü bana baktıkları yoktu.

Harry tv'ye reklam girdiğinde kasesini kenara bıraktı.

Yayıldığı koltuktan kalkıp beni tshirtümden tutup mutfağa kadar çekiştirdi.

"Ben hallederim."dediğimde Harry oturmam için sandalyelerden birini gösterdi.

Ona omuz silkip oturdum. Süt ve gevreği karıştırdığı için ona minnet duymayacaktım.

"Demek sabahları suratsız oluyorsun."

Söylediği cümle üzerine derin bir nefes aldım.

Umarım Fiona çok daha güler yüzlüdür.

Harry dolaptan bir şeyler çıkarıp masaya bıraktıktan sonra önümden geçerken saçlarımı karıştırdı.

O bu somurtkan halimle çok eğleniyor olabilirdi. Ama bu hareketi en son erkek kardeşim Brad yapmıştı ve bu düşünce daha da somurtmama neden oldu.

Harry bir şeyler çırpmaya başladığında sordum.

"Mısır gevreği yeterli olurdu. Ne yapıyorsun?"

Harry geniş omuzlarıyla gözlerime adeta bir sabah şöleni yaşatırken cevapladı.

"Dün hasta olduğunu söylemiştin. İyi beslenmen gerek."

Tanrım, bunu vicdan azabı duymam için mi yapıyordu?

"B-ben aslında o kadar da hasta hissetmiyorum sanırım. "dedim ayağa kalkarken. "Sana yardım edeyim."

Harry omuz silkerken yaptığı işe devam ediyordu.

Yavaşça boğazımı temizledim.

"Arkadaşın daha ne kadar burada?"

Harry cevap vermek yerine elindekiyle ilgilendiğinde lanet okudum.

"Harry! Bir bakar mısın?"
Fiona'nın sesiyle zaten pek de yerinde olmayan sinirlerim iyice gerilmişti.

Harry hazırladığı krepleri masaya bırakırken mırıldandı.

"Afiyet olsun."

Beni mutfakta tek bırakıp Fiona'nın yanına gittiğinde hızlıca krepleri mideme götürdüm.

Sinirlendiğimde midemin on kat büyüdüğüne yemin edebilirim.

Harry ben masadaki şeyleri silip süpürdüğüm süre içerisinde gelmedi.

Bu yüzden mutfağı toplamaya karar verdim. Dünden beri Harry hakkında inanılmaz bir vicdan azabı hissediyordum zaten. Belki bunu yaptığım ufak iyiliklerle azalabilirdim.

Mutfağı topladıktan son Harry'e kek yapma fikri beynimi ele geçirdiğinde karşımdakinin Harry olduğunu hatırladım ve kafamı iki yana sallayarak bu fikri def ettim. Eğer bunu yaparsam benimle yıllarca dalga geçebilirdi.

Afterlife // hsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin