Bölüm 45/ 👨‍✈️👩‍💼

Start from the beginning
                                    

Askeri kamufulaj vardı halen üstümde. Silahımı ve eşyalarımı çıkışta geri almıştım Adlieyeden. Evin kapısını anahtarla açıp içeri girdim ve ilerledim. Arkamdan gelen Gamzenin kapıyı kapattığını duydum. Ona doğru döndüğüm de kapıya yaslanmış bana bakıyordu.

"Gel" dedim oturma grubunu işaret ederek. Yavaş adımlarla geçip oturunca bende karşısına oturdum. Kamufulajın üstünü çıkartıp koltuğa attım.

"Emre ben gelmek istedim ama izin vermediler. Semih ve avukatın girdiği için yanına beni almadılar" dedi gözlerini benden kaçırarak.

"Ne karşılığında çıkarttın beni oradan?" dediğimde bakışları beni buldu. Şaşkınca ağzını açtı ama konuşmadı.

"Ne karşılığında o piç geri çekti şikayetini?" dedim bu sefer daha yüksek sesle.

Biliyordum benden gizlediği bir şey olduğuna emindim. Öyle bir şeydi ki Gamzenin bütün çabası bunu öğrenmemem üzerineydi. Öyle bir şeydi ki Gediz'i tehdit edip, her şeyi yaptıracak kadar büyüktü. Gamzeye baktım bir kez daha bu sefer dönüşü yoktu.

"Ben sana yalan söylemedim" dedi ona inanmamı isteyerek.

"Ama sakladın" dedim doğruluğunu kanıtlar gibi başını salladı.

"Ne sakladın benden Gamze?" dedim içimdeki yangını ona yansıtmayarak. O halimi bir tek düşmanlarım görürdü ölü olan düşmanlarım.

"Gediz ile son kez konuşmak istediğim gün onu sevmediğimi söyleyecektim. Buluşmaya gittim ama Gediz normal değildi. Çıldırmış gibiydi bunu kabullenemedi" dedi sesi titreyerek.

Yumruklarımı o kadar çok sıkıyordum ki atan damarımı bile hissediyordum. Gözleri sanki karanlık bir sokağa uğramış gibiydi. Benim güçlü Gamzelim gitmiş yerine direnen ve acı çeken bir kadın vardı şimdi yerinde.

"Ne oldu sonra?" dedim dudaklarımı birbirine bastırıp zorla konuşarak.

"Arabayı ıssız bir yere sürdü. Sadece konuşmak istediğini söyledi ama ben geri dönmek isteyince tehdit etti, bırakmadı. Bir kulübeye götürdü beni yıkık, dökük, harabe" dedi derin bir nefes alıp.

Halen gözünden bir damla yaş akmamıştı. Benim bir adım geri çekilmeme gözyaşı akıtan kadın, bunları hatırlarken bile tek damla akıtmamıştı. Çok güçlüydü, her şeyin üstesinden gelecek kadar çok.

"Bana dokunmaya çalıştığında yanımda biber gazı vardı onu kullandım ve kaçtım. Arabasını alıp onu orada bıraktım. Bana dokunmak istedi ama dokunamadı" dedi ellerini yüzüne bastırıp, saçlarının arasından geçirerek.

"Sende onu bunu açığa çıkartmakla tehdit ettin" dedim sakince.

"Eğer senden şikayetçi olursa bende ondan şikayetçi olacaktım. İlkinde geri adım attı ama ikincisinde her şeyi göze almıştı. Vazgeçmeyecekti bende ona Mert'i, oğlunu götürdüm ve her şeyi anlattım. Vazgeçmezsen beni değil Mert'i kaybedersin, hiç tanımadığın oğlunu kaybedersin dedim. Seni bana Mert karşılığında verdi" dedi Gamze.

"Evine git dinlen" dedim Gamzeye bakarak.

Bir anda dönüp bana baktı, ciddi olup olmadığımı anlamak ister gibi. Bakışları beni bulunca yüzümü incelediğini biliyordum. Oturduğu yerden kalktığında gideceğini sandım bir an ama banyoya ilerledi. Geldiğinde elinde ilk yardım malzemeleri vardı. Yanıma oturup pamuğa, tentürdiyot döktü.

"Özür dilerim" dedi.

Pamuğu yavaşça önce kaşıma sonrada dudağımın kenarına hafifçe bastırıp temizledi. Gözlerimi bir an olsun yüzünden ayırmadım. Gözlerimin içine bakamıyordu, elleri titriyordu.

Dağ Başında Aşk (Tamamlandı)Where stories live. Discover now