Şarap -33-

50 3 0
                                    

Şarkı Önerisi : Arctic Monkeys - R U Mine?

Bu şarkının olayından bahsedeyim. Ben bu şarkıyı buldum ve Türkçe adı 'Sen benim misin?' True Blood isimli dizide Eric Northman'a bir şey oluyor ve burası spoiler olduğu için veremiyorum. Neyse başrolde ki kıza dizi de "Sen benim misin?"diyor. Hani şu 'O benim meselesi' var ya o yüzden soruyor. Ben de bu şarkıyı o yüzden koydum.

İyi Okumalar...

* * * * *
Eric'ten...

Böyle yapmak çok hoşuma gidiyordu. Onu sinir etmek...
Bana çarptığında çığlık atmamak için kendini zor tutmuştu. Sinirli bir şekilde gülümsedi ve beni kenara itmeye çalıştı.

Üzgünüm Cheryl...
O kadar güçlü değilsin...

Onu duvara yasladım ve kokusunu içime çektim. Gerçekten büyüleyiciydi. Saçını kulağının arkasına sıkıştırdım. Düşüncelerini dinledim.

Neden bu kadar mükemmel olmak zorunda ki? Hep aynı şey oluyor... Ona kapılıp gidiyorum...

Bana gerçekten ilgi duyuyordu. Böyle olmaması lazımdı. Ona zarar verebilirdim. Benim yüzümden başına bir şey gelsin istemiyordum. Ama onu koruma isteği buna izin vermiyordu zaten. Beni insan gibi hissettirebiliyordu.

" Ne düşünüyorsun?" yumuşak sesi dikkatimi dağıttı.

" Önemli değil. Hadi gidelim. "

"Eric?"

"Efendim?"

"Sana bir şeyden bahsetmek istiyorum. Ben bugün seninle Fangtasia'ya geliyorum."

"Olur. Sorun yok."dedim. Sonra arkamı dönüp buradan çıktım. Cheryl hâlâ gelmemişti. Ona yukarıdan seslendim.

"Daha ne kadar orada duracaksın?"

" Geliyorum! "

Yukarı çıktığında bana ters bir bakış attı ve önden yürüdü.

Cheryl'den...

Yürümeye başladım ve beraber salona geldik.
Millie Eric'i görünce endişeyle ayağa kalktı.

" Eric, seninle bir şey konuşmak istiyorum. "

" Ben sizi yalnız bırakayım. " dedim ve dışarı çıktım. Hava karanlık ve aynı zamanda güzeldi. Gökyüzü umutla parlayan yıldızlar ve hilal ile parlıyordu. Gökyüzünü izlerken düşüncelere dalmıştım.

Aklımdan çıkartamıyordum onu...

Böyle yaşamak zordu...

Millie'den...

Biraz gergindim. Hâttâ her an vazgeçebilirdim. Kararlılıkla söze başladım.

Karşımda kollarını göğsünün altında birleştirmiş bir Eric varken bu biraz zordu.

"Bir arkadaşım var ve onun vampire dönüşmesi gerekiyor!" her şeyi bir çırpıda söylemiştim.

" Olmaz."

"En azından yapabilecek biri yok mu?"

"Millie bu öyle bir şey değil. "

" Neden ama?"

" Dönüştüren ve evlat arasında ki ilişkiyi biliyorsun."

"En azından bir sor lütfen. "

" Peki peki peki. Bu arada işin bitti paranı odamdan alıp eve dönebilirsin."

KARANLIK KANWhere stories live. Discover now