4 'Miniğin Büyük Kalkanı'

1.1K 111 8
                                    

~Flashback~
Minik beden, demin çalılıkların arasında ona yaklaşan adama korkmuş şekilde bakıyordu. Adamın telefonu çalmıştı. Yoongi krizi fırsata çevirdi ve bahçeden koşarak çıktı. Bahçeden çıkınca bir arabanın arkasına saklandı. Kalbi korkudan hızla atıyordu.

Bir süre minik, eve giren büyük adamı izliyordu. Camlarla boydan boya kaplanan mutfaktan rahatlıkla ıslanmış adamı görebiliyordu. Yoongi ise sadece yağmur altında yere oturmuş, ayaklarını göğsüne çekmiş üşümemeye çalışıyordu. Bedeni soğuktan titrerken adamı ısrarla izliyordu. Zarfın içinde ki paraları saymaya başladığında, Yoongi ağzı açık şekilde bakıyordu.

Adam, yağmurda elinde poşetlerle çöp kutusuna gitti. Kapağı açınca üstüne kedi atlaması ile içi hazine dolu olan -Yoongi'ye göre hazine dolu olan-  zarf yere düşmüştü. Yağmur suyuyla oluşan sellerle zarf akıntıya uğramıştı. Miniğin ayakları önünde durdu. Minik, zarfı eğilip elleri arasına aldı. İstese bu parayı alıp karnını doyurabilirdi. Oyuncakta alırdı bir sürü. Yeni kıyafetler? Onlarada yeterdi parası. Adam tekrar eve doğru ilerlediğinde, Yoongi sadece uzaktan onu takip ediyordu.

Kısa süre sonra adam, o gizli bahçeye geri dönmüştü. Yoongi, uzaktan onu izliyordu. Adam sayısız defa ona teklifler sunarken, seslenirken, sözler verirken bahçeye bakınıyordu. Yoongi ise sadece utangaç şekilde sesleri duyarken zarfa bakıyordu.

"Ya zarfı çaldığımı düşünürse?"

İşte içinden bunu geçiriyordu.
Adam arabasına bindi. Minik, sağanak yağmurda ıslanmış zarfı göğsüne koymuş. Kendi vücudunu siper almıştı zarf ıslanmasın diye. Adamın yanına gitmeye cesaret etmişti. Adımlarını yavaşça arabaya çevirdi. Adam aniden arabadan inip koşarak gözden uzaklaştı. Yoongi sadece adamın arabaya geri dönmesini bekliyordu.

Yarım saat sonra arabaya geri döndü. Minik, tüm cesaretini topladı ve arabanın yanına gitti.
~Flashback Finish~

Hoseok, camı açtı.
Ona uzatılan zarfı aldı ve içine baktı. Göz kararı paraları saydı. İstese sokakta kaldığı belli olan bu minik, tüm parayı alıp kaçabilirdi. Hoseok buna emindi.

-Senin adın ne?
Minik, utangaç şekilde cevapladı
-Y-yoongi...

Hoseok arabadan indi. Hala yağmur yağıyordu. İkiside sırılsıklam olmuştu. Yoongi'nin önünde eğildi ve aynı boyda oldular.
-Bu gece ikimiz içinde zorlu geçmiş sanırım? Ne dersin?
Minik ilk başta anlamamış şekilde baktı. Başını hafif sağa eğdi. Sadece başıyla onayladı.

Yoongi, adamın eğildiğini yeni sindirebilmisti. Korkuyla bir kaç adım geri gitti. Hoseok, onu kolundan tutup kendine çekti. Sımsıkı sarıldı. Miniğin kulağına fısıldadı.

-Teşekkür ederim miniğim.

Yoongi şaşkın şekilde bakarken kuyruğu korkudan irkilmişti. Aslında... Adamın kolları arası gayet sıcak, sevgi dolu ve huzurluydu. Minik sadece başıyla onayladı ve büyük bedeni küçük kollarıyla sardı.

İkiside uzun süre sonra birine sarılmışlardı. Zaman durmuş gibiydi. O yağmurun altında saniyelerce öyle kaldılar. Minik beden bir anda üşümüyor gibi hissetti. Sanki bedeninde ki tüm yaralar bir anda iyileşmişti. Yağmurun altında büyük beden kalkan olmuştu, küçük bedene... Minik, kuyruğunu adamın koluna sardı. Bunu farkeden adamın yüzünde ufak bir tebessüm oluştu.

Rüzgarla bir anda arabanın kapısı sertçe kapandı. İkiside oldukları transtan çıktı. Birbirlerine bağlanmış oldukları transtan çıktılar. Miniğin kalbi olmadığı kadar hızlı atıyordu. Sanki kalkanı -adamın kolları- bedeninden ayrılınca gene üşümüştü...

İkiside kapı kapanınca korkmuştu. Hoseok, miniğine baktı. Onu şaşkınca kapı ve kendisine bakmış bulunca kıkırdadı. Minik, ona baktı ve utanmıştı. Yoongi üstünde ona gülerek bakan gözlerle utanmış şekilde gülümsedi. Evet gözleri parlıyordu, her iki bedeninde...

-Evin yok mu? Benimle gel. Hem sana teşekkür ederim. Bu gün hava çok soğuk.
-Emiyn misinis?

Hoseok, umut dolu gülümserken başıyla evet anlamında onayladı. Ayağa kalkıp elini uzattı miniğe. Miniğin bakışları adamın eli ve suratı arasında gidip geliyordu.

-Korkma benden. Ben Jung Hoseok. Sana zarar vermem veya aklından ne geçiyorsa hiçbirini yapmam. Hem evde yalnızım birlikte yemek yemek hoş olmaz mı?

Yoongi'nin suratında umut dolu bir gülümseme oluştu. Hoseok konuşmaya devam etti:
-İstediğin zaman yanımdan gidebilirsin. Yanlış bir şey yaparsamda çekinmeden şöyle. Olur mu?

Minik, adamı kafasıyla onayladı. Elini tuttu. Boyu adamın beli kadardı. İsminin Hoseok olduğunu öğrendiği adam ona baktı. Belini nazikçe kavradı Yoongi'nin. Sonra onu arabaya arka koltuğa bindirdi. Güzelce kemerini bağladı. Ardından Hoseok'ta sürücü koltuğunda yerini aldı. Eve gidene kadar ikiside konuşmadı. Sadece dikiz aynasından birbirine bakıp gülümsediler...

Ben kendi çapımda soft oldum sizi bilemem hdjesienxuendnne

'Secret Garden'/ Sope/ CatboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin