34

99.8K 3.8K 722
                                    

 Merhaba arkadaslar, güzel bir bölüm oldugunu düşünüyorum. Umarım begenirsiniz.. Bölüm şarkısı koydum isterseniz dinleyin.

   Vote ve yorumlarınızı bekliyorum..

Başım deli gibi zonkluyordu. Bunu uyurken bile hissedebiliyorum evet. Dün gece Tuna'nın beni öpmesinden sonra iki bardak bira içmiştim tabi bizimkilerinin içmelerinin yanından bile geçemezdim ama biradan nefret eden birisi olarak bana iki bardak cok fazla gelmişti ve hemen bilincimi kaybedip sarhoş olmustum. Yatagımda hafif kalktım ve yanımda uyuyan Yaren'i gördüm. Ah, dogru ya dün gece eve gelince direk kendini yatagıa atıp sızıp kalmıştı. Başımdaki ağrı her ne kadar devam etsede  dün gece olanları yavaş yavaş hatırlıyordum. Yaren bir şişe kırmızı şarabı tek dikişte bitirmişti ve ardından boş şişeyi elinde sallayıp deli gibi dans etmeye devam etmişti. Cidden ona hayranlıkla baktıgımı hatırlıyorum. Sabah her ne kadar bas ağrısı ve uykusuzlukla uyansamda dün gece cok güzel bir geceydi. Yaren'in sevgilisiylede iyi anlaşmıştım. 

Telefonumdan saate baktıgımda 06.47 oldugunu gördüm. Neden bu saatte uyanmıştım ki ben? Kendi kendime küfür ederek yorganımın altına tekrar girdim ve gözlerimi kapattım. Uzun bir uyku hiç fena olmazdı. Ne yazık ki gözümü kapamam ve açmam bir olmustu. Temin telefonumda gördüğüm 'cuma' yazısıyla neye ugradıgımı şaşırdım. Bugün cumaydı. Yani bugun okul vardı. İçimden kendi kendime ettiğim küfürlere devam ederken bu küfürlere Tuna ve Yaren'i de ekledim. Neden okul oldugu bir gün gece dışarı cıkmıştık ki?

Hemen yataktan fırladım ve tuvalete girdim. Elimi yüzümü yıkadım. Gözlerim resmen uyuşturucu kullananların gibi mosmor olmuştu ve yüzümün rengi aşırı beyazdı. Şuandan itibare anladım ki içki bana göre degildi. Ağzımın içinde hala bira kokusu vardı ve bu iğrençti. Dişlerimi fırçaladıktan sonra odama geri döndüm. Yaren hala uyuyuordu. Hoş onun gidicek bir okulu olmadıgı için gayet rahattı tabi hanımefendi.

Üsütüme hızlıca okul kıyafetlerimi  giydim. Yüzüm çok kötü halde oldugu için bugun her zamankinden daha cok makyaj yapıcaktım. Fondateni yüzüme sürdükten sonra göz altlarıma ve bazı yeni cıkan sivilcelerime kapatıcı sürdüm. Biraz kalın bir eyeliner cektim. Okulumun giyinişe ve makyaja kızmaması ilk defa işime gelmişti açıkcası. Kirpiklerime rimelimi bolca sürdükten sonra yüzüme renk gelsin diye birazda allık sürdüm ve son olarakta hafif pembe bir dudak koruyucusunu dudaklarıma sürdüm. İş son olarak saçlarımdaydı. Saate tekrar baktım. 07.05 ti. Daha zamanım oldugu için saçlarımı hafif dalgalı yapmaya karar verdim. Bu kadar makyaj yaptıktan sonra saçlarımın kötü gözükmesi olmazdı.

Yeteri kadar ısınan maşamı elime aldım ve saçlarımı kıvırmaya başladım. Yaklasık 10 dakika sonra bütün saçlarımı yapmıştım. Gerçekten hoş görünüyordum. Üsütme parfümümüde sıktıktan sonra cantamı alıp odadan cıktım.  Asansöre doğru ilerlerken Tuna aklıma geldi. Acaba kalkmış mıydı. Yok canım ne kalkması Tuna ölse bu saatte kalkmazdı. En iyisi odasına girip bakmaktı. 

Kapısının önüne geldiğimde girmeden önce kulagımı kapıya dayadım ve içerisini dinlemeye calıştım. Hiç bir ses gelmiyordu. Demek ki Tuna daha kalkmamıştı, çünkü eğer kalksaydı odasının bu kadar sessiz olması imkansızdı. Elimi kapının koluna götürüp yavasca kapıyı açtım. İçerisi gayet sakin görünüyordu, odası derli topluydu. Yatagına doğru ilerlediğimde yatagının boş oldugunu gördüm. Hatta yatagı bile topluydu. Bu saatte bu çocuk nerdeydi ki? Karşıda duran çalışma masasının üstünde duran Tuna'nın telefonuna kaydı gözüm. Masaya dogru ilerledi ve telefonunu elime aldım. Telefonu burda ama kendisi yok. Şimdi iyice merak ettim.

Telefonun şifresi olan 0315 i tuşladım. Telefonuna gelen hiç bişey yoktu. Kilidi tekrar kapattım ve telefonu yerine koydum. O anda omuzlarımda sıcak bir ağırlık hissettim. Sert ama bir yandanda yumuşacıktı. Kkokusunu almamla bana arkadan sarılanın Tuna oldugunu anlamıştım. Sabah sabah bunlara ne gerek vardı ki şimdi?

-'' Şifreyide öğrenmişsin bakıyorum.'' diyip sııttı Tuna. 

Bunu demesiyle biraz utanmıştım çünkü şifre bizim sevgili oldugumuz tarihti. Evet çok klasik biliyorum ama bence cokta romantik. Ne kadar sorsamda bir türlü bana şifresini söylemiyordu. Neymiş efendim biraz aklımı kullanaymışım. Tabikide aklımı kullanarak şifreyi bulmamıştım. Yaren'e sormuştum ve o da Tuna'dan öğrenip bana söylemişti. Hahaha, yaşasın kötülük..

+''Aklımı kullandım işte.'' diyip bende muzipce sırıttım. 

-'' Neden odama geldin? Ha, dur tahmin edeyim beni çok özledin değil mi sevgilim?'' diye sorum üst dudagını yukarı kıvırdı. 

+'' Ha ha ha cok komiksin.'' diyip karnına hafifçe bir yumruk attım. Oda şakadan karnını tutup acıdan kıvranır numarası yaptı.

+'' Neyse hadi çabuk hazırlan aşağıda bekliyorum.'' diyip arkamı döndüm. 

-'' Ah, hadi ama Aylin. Bu kadar cani olma. Beni nerdeyse öldürücektin temin. En azından özür olarak bir öpücük desem.'' dedi ve kaslarını kaldırarak bana baktı. Cevap olarak sadece orta parmagımı kaldırdım ve odadan cıktım. Tuna arkamdan 'terbiyesiz!'' diye bağırmıştı ama hiç tınlamadım. 

***

Okula geldiğimizde bugun 3 tane sınav oldugunu öğrendim ve normal olarak ruh halim çöktü. Abi bir güne 3 yazılıyı nasıl sıgdırabiliyorlar ya! Okul oldugu gün gece dışarı cıkmanın zararları..

-''Kafamın içinde x ve y cinsel ilişki yaşıyor şuan.'' diyip kafasını masaya koydu Derya. 

+'' Benim kafamda x, y den hamile kalmış y, x'in üstüne kuma getirdi.'' diye cevap verip bende kafamı sıraya koydum. 

Yaklaşık 2 ders kesintisiz Derya'yla kafamızı sıranın üstünden kaldırmadık ve uyumustuk. Kalktıgımda birisi kolumu dürtüklüyordu. Kafamı kaldırıp baktıgımda 9.sınıflardan bir kız oldugunu gördüm. Geçenlerde bizim okulun baş orospusunun bu kızı okulun arkasında döverken görmüştüm. Hemen kızı orospunun elinden almıştım ve orospuyu bir güzel Derya'yla dövmüştük. Tabi sonrada Tuna bana kızmıştı neden elalemin işine karışıyorum diye ama neyse. İşte o günden beri bu kız bana okuldaki bütün dedikoduları falan söylerdi. Ama bu sefer cok farklıydı.  Nefes nefese kalmıştı ve cok heycanlıydı.

+'' Ne oldu?'' diye sordum bende telaşlanarak.

-'' Bahçede.. Bahçeye cıkman lazım.'' diye mrıldandı. 

-'' Kavgamı var yoksa Rocky.'' diye sordu Derya heycanlı heycanlı. Kavgaları asla kacırmazdık. 

Sınıfa göz gezdirdiğimde sadece üçümüz vardık. Herkes bahcede olmalıydı. Derya hemen '' kalk lan kalk.'' diye bağırıp bahceye doğru koşmaya basladı. Tabi bizde onun peşinden..

Bahceye indiğimizde nerdeyse bütün okul ordaydı ve koca bir halka olusturmuş bir şey dinliyorlardı. '' Kavga değilmiş lan boşuna heycan yaptık.'' diyip ofladı Derya.  Merdivenlerde bizi gören herkes kafasını bize cevirmişti ve bazıları bize bakarak aralarında birşey konusuyordu. Kalabalıga daha cok yaklastık. Yanından geçtiğim bir kız arkamdan ''orospu'' demişti. İlk önce duydugumu idrak edemedim ve bir süre bekledim. Ama Derya'da duydugu için o benden önce kıza dönüp ''ne dedin sen?'' diyip kızın kolunu kavramıştı. 

Kız sertce kolunu geri çektikten sonra '' belliydi zaten orospu oldugu.'' diye tekrar konusmustu. Ben hala bana mı dedi diye etrafa bakıyordum. Bana dediğini cok iyi anlamıştım ama suan beynimin içindeki alevler hareket etmemi ve düşünmemi engelliyordu. 

Derya tam kıza tokat atıcakken son anda kendimi topladım ve Derya'ya ''dur'' diye bagırdım. Kalabalıgın ortasına daha cok ilerledim ve Mine'nin karsısında durdum. Mine'nin elinde tuttugu ve herkese gösterdiği A4 kagıdındaki Tuna ve benim öpüştüğümüz resimi görünce başımdan asağıya kaynar sular döküldü. Sinirden kulagımın kıpkırmızı oldugunu hissedebiliyordum. 

Mine benim halimi gördükten sonra kagıdı tam yüzümün önünde tuttu ve,

'' İŞTE ABİSİYLE SEVGİLİ OLAN KIZIMIZDA GELMİŞ.'' diiye bagırdı..

Aptal Üvey KardeşimWhere stories live. Discover now