Olaylar şu an düz bir şekilde ilerlemekte ancak kısa bir süre içinde başlayacaktır 😊 o yüzden bölümleri çabucak atıyorum, iyi okumalar.
➰➰
Gök gürültüsüyle gözlerimi açmam bir oldu. Hayatımda en korktuğum şeylerden biride gök gürültüsüydü. Yağmuru sevipte gök gürültüsünden korkmam ayrı bir ironi. Yataktan doğrularak telefonumu elime aldım, ekranı kaydırarak saate baktım. Sekizi bir kaç dakika geçiyordu, ilk ders laboratuvardı saat onda. Yatakhanede bir çok kişi ayaklanmıştı fakat içeri sessizdi, koridorlardan fazla ses gelmiyordu.
Elimi saçlarıma daldırdım, gece terlemiş olmalıydımki saç diplerim az da olsa yağlanmışlardı. Yatağımı düzelterek dolabıma ilerledim, sırt çantamın içine iç çamaşırı, siyah bir tişört ve buz mavisi bir kot attım, son olarakta duş jelimi, havlumu ve şampuanımı içine koyarak fermuarı kapattım. Ayağıma siyah converslerimi geçirdiğimde Ada'nın yatağına baktım horul horul uyuyordu.
Yatakhaneden çıktım. Keşke çıkmaz olsaydım. Karşı kapıdan yani erkekler yatakhanesinden Doğu çıktı, o da beni görünce duraksadı. Koyu renk skinny kot pantolon üzerine de beyaz bir gömlek giymişti. Esmer teninde ön planda duran gömleğin kollarını dirseklerine kadar kıvırmıştı.
"Ne o çok mu yakışıklı olmuşum?" dedi sırıtarak.
Egomen.
"Ne demezsin," dedim yalandan "Egon hangi okuldan mezun? Maşallah çok iyi yetişmiş güle güle kullan." Kapının girişinden ayrılarak merdivenlere yöneldim.
Ukala pislik.
Spor salonunun yanında ve diğer alan derslerinin yanlarında duşa kabinler vardı. Spor salonun yanındaki duşlara gitmeye karar verdim. Kızların soyunma odasına girerken içeride bir kaç kişi olduğunu fark ettim, çantamı dolaplardan birine koyarak içinden gerekli eşyalarımı alıp kabinlerden birine girdim. İşimi hallettikten sonra kendimi rahatlamış ve ferah hissediyordum.
Yanıma aldığım kıyafetleri üzerime geçirdim. Pantolonun paçalarını bir kaç kez katlayarak converslerimi giydim. Saçlarımı kurutmak için saç kurutma makinesine yürürken telefonumu elime aldım Ada'dan mesaj vardı.
"Hey bebek nerelerdesin?"
"Sana diyorum kızım."
İki tane mesaj atmıştı cevap verdim;
"Spor salonunun oradaki duşa kabinlerdeyim" diye yanıtladım.
Çok geçmeden cevap geldi.
"Geliyorum."
Buraya gelirken üzerimde olan kıyafetleri çantama koydum ve saçımı kurutmaya başladım. Çok geçmeden Ada gelmişti.
"Günaydın."
"Günaydın."
Saçımı kurutma işini bitirdikten sonra ellerimle düzelttim.
"Saat kaç?" Diye sordum
Kolundaki saate baktı, "Dersin başlamasına yarım saat var kahvaltı yapmadıysan bir şeyler yiyelim." Aynadaki yansımasına baktım, başımı sallayarak onayladım. Saçlarım yine düzdü. Çantamı aldığımda birlikte kantine ilerledik. Ada'yla dersin başlamasına beş dakika varken laboratuvar sınıfının önüne gelmiştik, fakat bizim sınıftakiler kapının önündeydiler. Bizde profesör'ü beklemeye koyulduk. Sessize almayı unuttuğum telefonuma mesaj geldi. Bana kim mesaj atardı ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY VE GÜNEŞ
Teen Fiction"Kimseye güvenim kalmadı benim." dedi kuru bir sesle. "Yanından gitmem için mi söylüyorsun bunu bana?" Sesimi onunki kadar ifadesiz tutmaya çalışmıştım ancak boğazıma oturan yumru buna engel olmuştu. "Yanımda kalman için söylüyorum." diye itiraf ett...
