Kırk İkinci Bölüm

Start from the beginning
                                    

-"Hiç çaktırmadan nasıl başardın ?" diye sorduğumda dişlerini göstererek gülmüştü.

-"Hızlı ve çaktırmadan olduğu için biraz zor oldu ama beğendiysen değer."

Dudağının kenarını öpüp
-"Çok beğendim." dedim mırıltıyla.

Belimi okşayıp son kez boynumu uzun uzun öptü ve elimi kavradı.

-"Devamını alırım sözün olsun." diyerek ikimizi odadan çıkarttı.

Gözüm durmadan parmağıma kayıyordu. Daha müsait bir zamanda yakın incelemeyle yüzüğümü seyretmek istiyordum.

Alt kata indiğimizde salonda kimse kalmamıştı. Dışarıdan gürültü geliyordu.

Çıktığımızda bahçe takımında annemler masada ise babam ve eniştem oturup tavla oynuyordu. Eğlencelerine dalgın bir yüzle ortak olan Alptekin dikkatimi çekti.

Onlar bizi fark etmeden Savaş'ın elini çekiştirdim. Bana döndüğünde ise bakışları ruhumu titretmişti ama kendime zorla hakim olmuştum.

-"Alptekin durgun görünüyor." diye fısıldadım.

Kaşlarını çatar gibi olsa da saniyelik gelen siniri kaybolmuştu.

-"Ne hali varsa görsün uzun süre ona zıt olacağım." diyince elini sıktım.

-"O senin arkadaşın." dedim hatırlatarak.

-"Hain bir arkadaş." Dişlerini sıkarak söyledikten sonra bizi fark edecekleri yakınlığa gelmiştik.

Gözleri mutluluk parıltısıyla bakan Leyloş bana gülümsedi.

-"Biz bu akşama plan yaptık haberiniz olsun. Bu güzel anı kutlamak için dışarıda yemek yiyeceğiz." dedi annem.

-"Olur tabi." dedim onaylayıp. Kalbim pır pır uçuyordu sanki.

Biraz yanlarında oturduktan sonra Savaş babamların olduğu taraftan gözlerini gözlerime dikmişti. Sıkıldığını anlayacak kadar onu tanıyordum.

-"Bu arada Azad evlenecek diyordunuz evlendi mi ?" Leyla teyzenin kısık sesle Ala'ya sorduğunu duyunca hiçbir tepki vermedim.

Çünkü sevdiğimle bakışmaktaydım.

Ona bakarken bile bir yerlerim hopluyordu.

-"Kızın babası kalp krizi gibi bir şey geçirmiş ileri tarihe attılar. Yakın bir zamanda olacak diye hatırlıyorum." diyen Ala'nın sesi kulağıma geldi.

-"Anladım kuzum Allah'tan hayırlısı. " demişti ardından Leyla teyze.

-"Biz biraz müsaadenizi istesek olur mu ?" Ayağa kalktığını fark etmediğim Savaş'ı incelerken herkes benim gibi bakmıştı.

-"Nereye oğluşum ?" diye sordu Leyloş elini dizime koyup.

-"Bırakalım dolaşsınlar biraz Leyla'cım. Tatilin tadını çıkartsınlar." dedi annem gülerek.

-"Yani öyle bir gezinip geliriz." dedi Savaş ağzının içerisinde.

Yavaşça kalkıp elbisemin kaymış eteğini düzelttim.

-"Dikkat edin." dedi Leyla teyze arkamızdan. Çıkmadan kızlara el sallayıp öpücük atmıştım.

-"Çantamı alıp geliyorum." dediğim Savaş onaylayıp gidince çabucak odama koştum. Ayağıma elbiseme uyumlu şık bir terlik geçirip çanta aldım ve alt kata indim.

Evden çıktığımda Savaş kapıda sigarasını yakmış bekliyordu.

El ele evlerinden arasından yürüyerek sitenin önüne geldik. Murat arabanın kaputuna oturmuş diğer korumalarla beklerken bizi görmesiyle hemen kalkmıştı.

VurgunWhere stories live. Discover now