Beşinci Bölüm

77.9K 3.2K 848
                                    

Ala kızlarla odada kahve içerken en son aynanın karşısına ben oturmuştum. Kendimden önce Dilan'ın makyajını yaptığım için kendi hazırlığıma az bir zaman ayırdım.

-"Biraz canlanır mısın ? Sen böyle olunca benimde enerjim düşüyor."

Ala'nın söylediği cümle üstüne kendimi suçlu hissettim. Mutlu olmasına engel oluyordum.

-"Pardon farkında değilim." dedim ve elimden geldiği kadar tebessüm edip göz kapağıma sürdüğüm farı dağıtmaya başladım.

Onlar yatakta oturmuş konuşurlarken bende makyajımı bitirmiş saçımı düzleştirmiştim.

En sona giyinmem kalınca kaldığım odaya geçtim. Askısından sıyırdığım elbiseyi yavaşça giyindim. Göğüs dekolteli ve oldukça kısaydı. Ama kadınlar arasında olacağı için umursamıyordum.

Açıkçası güzel olmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Açıkçası güzel olmuştu. Aynada elbisemi düzeltip ayağıma topuklu ayakkabı geçirdikten sonra kızların yanına geri gitmek için odadan çıktım.

Tam odanın kapısını kapatıyordum ki yan kapı açıldı.

Bu defa hapı yutmuştum !

Normalde sıklıkla giyindiğim kıyafet türü ile Azad'a burada yakalanmak beni utandırmıştı.

Gözlerine bakmaya utanırken niye böyle saçma duraksamalar yaşadığımızı düşündüm. Hadi ben ufacık azıcık etkileniyordum ama o neden karşımda kalakalıyor ?!

Nefesimi usulca verip beni sinir eden belirsizliği kenara attım ve karşı odaya girdim. Aldığım nefeslerle göğsüm hızla inip kalkarken kızların bakışları altındaydım.

Güzel olduğumla ilgili söyledikleri şeyin yanı sıra benim aklım odanın dışındaydı.

-"Başlıyor artık inelim."

Hewal'in ardından birer birer inerken zılgıt sesleri ile daha bir çok ses birbirine girmişti. Öyle kalabalıktı ki.

Buranın adetlerine uygun yapılan kına töreninde merak ettiğim için ilk kez elime kına koymuştum.

Avucuma yerleştirdiğim peçeteden gözlerimi çektiğimde saatlerdir beni süzen gözlerin hala bende olduğunu fark ettim. Gecenin anlamını taşıyan Ala'ya bakmak yerine bana küçümseyen ezici bakışlar atan kadınlardan gına gelmişti.

Hepsi üzerimi inceliyor sonra kaşlarını çatıyordu.

-"Allah inşallah bize de bu günleri görmeyi nasip eder."

Dişlerimi sıkmama neden olan cümlelerin sahibi Dicle'nin annesiydi. Ne diye gelip Avşin hanımın yanına oturmuştum ki ?! Bu kadın da kızıyla yanındaydı.

-"Amin hayırlısı neyse o olsun." dedi Avşin hanım ve bana dönüp elini dizime koydu.

-"Kalk sende oynasana kızım. Bak ne güzel eğleniyorlar." derken gülümsemişti.

VurgunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin